Havada Royal bir gezi yapıp Erciyesten güneşin doğuşunu hiç seyrettiniz mi

Havada Royal bir gezi yapıp Erciyes'ten güneşin doğuşunu hiç seyrettiniz mi… İstanbul'u yüreğime bastım, bayramda Kapadokya'ya kanat açtım. Malum geçen hafta sonu Galatasaray'ın maç da vardı Kadir Has'ta… Fırsat bu fırsat deyip yola çıktım.
İlk durağım Kayseri… Oradan ver elini Ürgüp.
Burası tarih kokan, Anadolu medeniyetlerinin otağı, kayaların yüzünün delik deşik olduğu ama insanların yüzünün güldüğü, benim de Gül Konakları'nda kaldığım bir mekan…
Gül Konakları  http://www.kucukoteller.com.tr/gul-konaklari butik bir otel. Sanırsınız kendi evinizde kalıyorsunuz. Dekoru Peribacaları'na layık bir güzellik. Ufak bir saray desem değil, Kaya oyuntusu desem değil. Gül bahçesi desem değil… Odaları harika… Avlunun ortasında bir köşk. Adı; misafir köşkü… İçinde çini soba etrafta kerevet, dört bir yan cam… Fanusta gibisiniz… Dışarıda berrak bir hava bahçede bu mevsimde güller…
Hanım bayıldı… O bir Kosovalı Türk. Babası tarafı, bilmem kaç yıl önce buralardan Osmanlı'yla göçmüş… Ona anavatanını gezdirmek istedim. Şimdiye kadar gelmediğine pişman bir şekilde gezindik durduk…
10 bin yıl önce Erciyes ve Hasan dağı patlamış lavlar ve küller Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Ortahisar, Avanos ve Nevşehir'e yayılmış… Gez gez bitmiyor… Bayramda da mübarek hava öyle güzeldi ki anlatmak değil, resmetmek gerek. Ben de öyle yaptım. Boynumda fotoğraf makinesi vurdum kendimi yollara…
Ürgüp hareketli ve sevimli bir diyar… Bütün esnaf teyakkuzda… Bir hareket bir hareket görmelisiniz. Bayram esas buralarda bayram. Ama eşinize dostunuza buraların güzelliğini anlatacak bir kart atma imkanınız yok. PTT kapalı!... Otobüsler seferlere ara vermiş… Taxi diye inliyorsunuz.
Göreme Açık Hava Müzesi görülmeğe değer bir tarihi alan… Kiliseler, yaşanmış yılların yorgunluğunu üzerinde taşıyan basamaklar… Yerin dibinde odalar, sivri tepelerin doruğunda pencereler… Ne yana baksanız bir güzellik size tebessüm ediyor.
Bir sabah Ürgüplü Yakup Dinler dostum, ki o da yanık bir Galatasaraylıdır. Beni royal bir gezi, için Royal Ballonn's ile aldı götürdü…
Sabahın beşinde daha güneş doğmadan yollara koyulduk. Peribacalarının ortasında bir alanda toplaştık. Balona binip göğe yükseleceğiz. Korkuyla karışık merak var yüzlerde…
Balon sıcak havayla çalışıyor. Koskoca balonun altında bir sepet sepetin içinde (sepetine göre) 10-15 kişi var. Pilot ortada, gaz tertibatının musluğu elinde…
Yükselmek için balona sıcak hava basmak gerek… Malum ısınan hava yükseliyor. Pürmüze benzer ama onun çok irisi bir gaga… Dokundun mu mandalına püsküren alevler doluyor balona ve başlıyor ayaklarınız yerden kesilmeğe…
Müthiş bir şey.
Günlerdir aralarında dolaştığınız o dev kuleleri biraz sonra tepeden seyretmeğe başlıyorsunuz. Muhteşem bir görüntü…
Vadilerde, kanyonlarda bisikletle gezer gibi balonla geziyorsunuz…
Kuş bakışı bir manzara ve onlarca balon var etrafınızda…
Alis Harikalar Ülkesi'nde gibisiniz…
İşte o an!...
O da ne?
Erciyes dağının hemen yanından bir kızıllık başlıyor…
Sabah şafak sökmek üzere…
Alıyorum fotoğraf makinemi elime başlıyorum dakika dakika bu anı çekmeğe…
En güzel anı da seçip size yolluyorum.
Solda Erciyes'in tepesi, hemen yanında güneşin ilk ışıkları…
Ve havadasınız..
Hiç böyle bir sahneye şahit oldunuz mu?
O halde?...
Denemeye değer. Kapadokya sizleri bekliyor.

Osman Tanburacı - Cumartesi
[email protected]


Kaynak: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?i=25058&y=OsmanTanburaciCumartesi