Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Selimiye’de baharın rekoltesi… Yazın başlangıcı yaklaşırken büyü dolu bir pastoral tad çöküyor Selimiye’ye. Zamanın ve mekânın derinleme incelemesi de bizi, güzelim manzaraya konumlanmış Aria Otel’e götürüyor…
İkide bir deniz düşünü boşuna kurmuyoruz işte. Olağanüstü bahçesiyle, deniz manzarasıyla gönlümüzde taht kurmuş ferah ve balkonlu odalarında küçük bir siesta yapıyoruz. Aria, ‘’şimdiki zaman’’a kısıtlı bir yer açıyor sahiden.
Buradaki en büyük iki pay; bizce ‘’sessizlik’’te ve insan dokusunda… Ev sahibi Nuray müthiş bir misafirperverlik sergiliyor. Nefis kahvaltılara, 5 çaylarına ve yemeklere geliyor söz şimdi de. İnsanın ancak evindeki misafirine çıkaracak zenginlikte bir kahvaltı sofrası ve 5 çayı hazırlıyorlar. Bu küçük balıkçı köyünde, Selimiye’de, alımlı bir gün yine bizim için şükürler olsun ki… Denize girme konusunu ön plana yerleştirdiğimizde de, Aria’nın misafirlerine özel sağladığı servislerle hemen kıyıdaki plajlarına geçiyoruz. Selimiye’nin masmavi, pırıl pırıl hali mest ediyor bizi. Göl kadar durgun bir deniz, yarım düzine kadar da balıkçı teknesi… Selimiye’nin bu bahar, en güzel günlerinden biri başlıyor, başladı artık.
Vaktimizin çoğunu odamızın konforu ve pitoreski içinde geçiriyoruz biz. Aria’daki sınırsız sessizliği belleğimize iyice mıhlıyoruz, şehre döndüğümüzde avuntu deposu:)