İstanbul her mevsim bir başka güzel !

Dünyanın en önemli kentlerinden biri, Türkiye’nin ise en büyük kenti olan İstanbul; her açıdan önemli bir turizm merkezi. Tarihi, kültürü, eğlence hayatı, mimarisi, ekonomisi, doğası, Boğaz’ı ve daha nicesiyle dünyaca ünlü turistik bir merkez aynı zamanda.
    Oldukça köklü bir geçmişe sahip olan İstanbul, üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış. Bugün resmiyette ülkemizin başkenti olmasa da ekonomik ve sanayi açısından başkent konumunda. Tüm sanayi kolları ve ekonomik faaliyetlerde ülkemizin en gelişmiş kenti.
    Marmara Bölgesi’nde yer alan İstanbul, ülkemizin merkezi olmasının yanı sıra dünyanın da en önemli kentlerinden. Avrupa şehirleri içinde nüfus olarak birinci sırada yer alıyor. Dünya çapında bakıldığında ise Shangay’dan sonra ikinci sırada. Jeopolitik ve coğrafi açıdan değerlendirdiğimizde ise iki kıtada da toprakları olan tek şehir. Dolayısıyla her açıdan bir dünya kenti.
    Tarihine geldiğimizde ise İstanbul kadar köklü ve uzun bir tarihe sahip kaç şehir vardır acaba, dünya üzerinde? İstanbul’un yerleşim olarak tarihinin 8500 yıl öncesine kadar uzandığı, son yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Başkentlik tarihi ise yaklaşık 1600 yıl kadardır. Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi köklü medeniyetlere de başkentlik yapmıştır.
    Bugün hala İstanbul’un pek çok yerinde eski medeniyetlere ve Osmanlıya ait çok sayıda eser, yapı, dini yapı görebilirsiniz. Zaten İstanbul’un özellikle Sultanahmet, Galata veya Beyoğlu gibi semtlerinde gerek sokakların yapısı gerekse de tarihi yapıları ve binaları ile tarihin izlerini bugün bile rahatlıkla görebilirsiniz.
    İstanbul, tüm bu saydığımız kültürel, tarihi ve doğal güzellikleri ile yılın her dönemi çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Çünkü İstanbul her mevsim bir başka güzel. Kaldı ki İstanbul’a sadece turistik amaçlı seyahatler yapılmıyor. Gerek sağlık gerek iş gerekse başka sebeplerle pek çok turist geliyor şehre.
    İstanbul’da konaklamak içinse çok fazla ve farklı seçenekleriniz var. İstanbul’un hemen her semtinde, rahatlıkla otel bulabilirsiniz. Seyahat amacınıza göre isterseniz büyük bir şehir otelinde isterseniz güzel ve şirin bir İstanbul butik otelinde isterseniz de pansiyonda bile konaklayabilirsiniz. Üstelik sadece bir yerde değil, İstanbul’un tüm semtlerinde her kalite ve türde tesis bulabilirsiniz.
    İstanbul otelleri yılın her dönemi hizmete açıklar. Genel olarak oda kahvaltı hizmet veriyorlar. Ancak tüm gün açık restoranlarında gerek Türk gerekse de Dünya mutfaklarından pek çok lezzeti bulabilirsiniz. Otellerin odaları ise oldukça farklı tarzlarda dekore edilmiş. İsterseniz jazz konseptiyle hizmet veren ve koridorlarını da ünlü jazz sanatçılarının posterleri ile süslemiş oteller bile bulabilirsiniz.
    İstanbul’a eğer turistik ve kültürel amaçlı bir gezi için geldiyseniz öyle birkaç gün size yetmeyecektir. En azından bir haftalık bir zaman ayırmanız gerekli benden söylemesi. Çünkü gezip görmeniz gereken o kadar çok yer var ki. Müzeler, kiliseler, camiler, pazarlar, alışveriş merkezleri, parklar, ormanlar, meydanlar ve tabii ki Boğaz. Şöyle Boğaz kenarında bir bankta oturup güneşin batışını seyretmek, karşıdaki muhteşem İstanbul siluetine karşı manzaraya dalmak gerçekten de yaşanması gereken bir keyif.
    İstanbul’a geldiğinizde Sultanahmet’i mutlaka gezmelisiniz. Meydanından tutun da camisine kadar her yeri başka güzel ve büyüleyici. Ayasofya Müzesi’ni gezmeyi de ihmal etmeyin. Topkapı Sarayı ve Gülhane Parkı da o civarda gezip görebileceğiniz tarihi değerlerden. Yüzlerce yıl Osmanlı padişahlarına ev sahipliği yapan sarayı, müzeyi gördüğünüzde büyüleneceksiniz. Harem salonlarını, sultanların kullandıkları eşyaları, kıyafetlerini ve el yazması nadide eserleri de Topkapı Sarayı’nda görebilirsiniz.
    Yerebatan Sarnıcı ise Bizans Dönemi’nden günümüze kalan en önemli mimari yapılardan. Bir diğer önemli mekân ise Eyüp Sultan Camisi ve Türbesi. Özellikle yerli turistlerin maneviyatlarını da doyuracak olan camiyi ziyaret edebilirsiniz.
    Eğer müze ve tarihi yapıları gezmeye biraz ara vermek isterseniz Beyoğlu sizi bekliyor. İstiklal Caddesi ve Cihangir sokakları sizi bekliyor. Asmalımescit, Tünel hem mimari özellikleri ile Eski İstanbul’u size gösterecek hem de hareketli eğlence hayatları ile size zevkli dakikalar yaşatacak yerlerden.
    Alışveriş tutkunlarını da unutmadım. Onlara önerim ise meşhur İstanbul Kapalı Çarşısı ve Mısır Çarşısı. Hatta bu bölgeler o kadar eğlenceli ve hareketli ki alışverişi sevmeyenlerin bile ilgisini çekebilecek güzellikte. Kapalı Çarşı’da aradığınız pek çok ürünü ve farklı kültürel detayları oldukça uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Mısır Çarşısı ise size yüzlerce farklı baharat çeşidini sunuyor.
    İstanbul’a gelip de Boğaz’da bir vapur gezisi yapmadan olmaz. Her iki yakayı da görmeden, Kız Kulesi’ne el sallamadan dönülmez İstanbul’dan. Geziniz sırasında deniz kenarındaki yalıları, 1900’lü yıllarda yapılan ve mimari özellikleri ile göz kamaştıran villaları da görebilirsiniz. Boğaz kenarında bir kafede çay simit molası verip martılara simit atmayı, Boğaz’ın ve denizin sesini dinlemeyi de unutmayın.
    Akşam ise şöyle Boğaz manzaralı, güzel bir restoranda manzaraya karşı bir rakı balık keyfi. Yaşayabileceğiniz, tanık olabileceğiniz en özel anlardan biri olacağına emin olabilirsiniz. Yakamozlar ve kentin renkli ışıklarının hâkim olduğu manzara eşliğinde, Boğaz ve İstanbul gözlerinizin önünde, deniz sizi selamlıyor. Hele bir de sevgilinizle birlikte bu manzaraya tanık oluyorsanız ömür boyunca unutamayacağınız bir anının oldu bile. Taze mevsim balıkları, çeşit çeşit lezzetli mezeler ve şarabın, rakının en lezzetlisi Boğaz’daki restoranlarda içilir.
    Eğer İstanbul’da geçireceğiniz tatil biraz daha uzun solukluysa size önerim Şile, Ağva gibi şehir merkezinin biraz daha dışında, ama doğası ile size nefes aldıracak yerlere de uğramanız. İsterseniz vapura atlayıp kısa bir yolculuktan sonra Büyükada’ya bile gidebilirsiniz. Buralar da İstanbul’un bambaşka yüzleri.
    İstanbul’un güzellikleri ve gezilecek yerleri saymakla bitmez. Öyle hemen kısa bir tatilde de anlaşılmaz İstanbul. En az iki üç gelmelisiniz ki tadını alın, tarihi yerlerini görün ve keyfine varın. Dolayısıyla ben size sadece bir kısmını anlatabildim, aklınıza bir kez düşürdüm bu güzellikleri. Artık en kısa zamanda gelip görmek ve İstanbul’un büyüsüne kapılmak size kalmış.
    İstanbul’a ulaşım da oldukça kolay ister ülkemizde isterseniz de başka ülkelerde olun. Karayolu, deniz yolu, demir yolu ve hava yolu ile oldukça kolay ulaşabilirsiniz İstanbul’a. Küçük bir bavul, fotoğraf makineniz ve kameranız yeter İstanbul’u gezmeye. Zaten buradan kocaman bir bavulla döneceksiniz. Şimdiden iyi gezmeler…
 İstanbul otelleri için tıklayınız: http://www.kucukoteller.com.tr/istanbul-otelleri.html