26 Mayıs Cumartesi günü uzun zamandır harabe halde olan Aya Nikola Kaya Kilisesinin açılış ayini var. Ayini Rum Ortodox Patriği Sayın Bartholomeus yönetecek. Açılış için Yunanistan’dan ziyaretçiler geliyor. Ayini takiben kasaba merkezinde şenlikler düzenlenecek.
MUSTAFAPAŞA – SİNASOS
Tarihi ismi Sinasos olan Mustafapaşa, Kapadokya bölgesinin doğal dokusu en iyi korunmuş olan kasabalarından ve kentsel sit alanı.
Tarihi ve mimari zenginliği geçmişin mirasıdır. Geç Osmanlı döneminde kasaba halkı nakit kazanç sağlamak için Istanbul’a gitmiş, zamanla dönemsel işlerde çalışmak yerine kalıcı işler kurmuş ve sonunda Osmanlı İmparatorluğunun lakerda ve havyar piyasasını ele geçirip (tekelleştirip) Sinasos Loncasını kurmuşlardır. Istanbul’da kazanılan para Sinasos’a yatırım olarak dönmüş ve böylece de tüm Kapadokya bölgesinin en görkemli konakları, okulları ve ibadethaneleri burada yapılmıştır. Bu yapıların bazıları hala ayaktadır ve bir yürüş turunda rahatlıkla görebilirsiniz.
Sinasos’ta refah içerisinde geçen 1800’lü yıllarda nüfus 4,500 Rum ve 1,500 Türkten oluşmaktaymış. Daha sonra 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşları sırasında nüfus azalarak toplam 750 kişi, 600 Rum ve 150 Türk’e düşmüş. Takip eden mübadelede sonrasında ise demografi tamamen değişmiştir.
Mustafapaşa’da dört ayrı nehir vadisi vardır. Balta’nın Yeri diye de bilinen şaşırtıcı Saklı Vadi ve Kapadokya’nın en göz alıcı jeolojik oluşumları, güvercinlikleri ve çok katlı kaya yerleşimleriyle (taş devri rezidansları) muazzam Gomeda Vadisi en ilgi çekenleridir.
Tarihi medrese, Osmanlı ve Cansever Konakları bugün Kapadokya Meslek Yüksekokulunu barındırmaktadır. Bölümleri arasında Mutfak Sanatları, Sivil Havacılık, Otel İşletmeciliği, Geleneksel El Sanatları, Bankacılık ve Sigortacılık bulunmaktadır.
Kapadokya’nın tek özel müzesi, Bebek Müzesi olarak bilinen Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi Mustafapaşadadır. Burada geleneksel bebek sanatımızın en güzel örneklerini, Türk tarih ve kültürünü yansıtan kompozisyonlar içerisinde görebilirsiniz.
Tüm bu güzelliklerle Mustafapaşa’nın kitle turizminin elinden kurtulabilmesi şaşırtıcı ama sevindiricidir. Bunu belki de burada seneler önce açılan otele ve onun hakkında üretilen hayalet hikayelerine borçluyuz. Yatırım biraz da bu hikayelerin etkisiyle uzun soluklu olmamış ve kapılarını kapatmıştı, taa ki Kapadokya Meslek Yüksek Okulu yönetim binası olarak 2000’li yıllarda yeniden açana kadar.
Kapadokya’nın popülerleşen diğer yerleşimlerinin aksine Mustafapaşa’da kırsal yaşam ve Anadolu kültürü devam etmektedir.