Beyaz Ev Otel, +15

Ağva’da Ruhunuzu Dinlendiren Bir Kaçış: Beyaz Ev Ağva

Ağva’ya her gidişimde içimde aynı cümle yankılanıyor: “İstanbul’a bu kadar yakın olup, bu kadar uzak hissettiren başka bir yer var mı?” Cevap hep aynı: Yok. İşte tam da bu yüzden, kendime bir iyilik yapıp Beyaz Ev Ağva’da kaldım. Nehir kıyısında, kuş sesleriyle uyanıp, gün batımında Göksu’nun suyuna dalan renkleri izlemek… İnternette gördüğüm fotoğraflar güzeldi ama gerçeği daha başka: Doğanın “sessizlik” diye bağıran hali.

Otele adım attığımda ilk hissettiğim şey şuydu: “Evet, burası gerçekten bir ev gibi.” Adının hakkını veriyor. Aslı Esen’in hikâyesini öğrendiğimde ise tablo tamamlandı. Uluslararası otellerde yıllarca satış, pazarlama, ziyafet müdürlüğü yapmış biri, 2011’de kendi hayalini kurmuş ve hayalinin içine bizleri de davet etmiş. İtiraf edeyim, böyle kişisel bir hikâyenin içinde konaklamak, insana kendini özel hissettiriyor.

Sabahları kahvaltıda masaya gelen her şeyin arkasında bir emek, bir özen var. Yerel üreticilerden alınan peynirler, günlük hazırlanan reçeller, fırından yeni çıkmış ekmekler… Sanki annemin “bir şeyler yedin mi?” diye soran hali. Öğle veya akşam yemeğini otelde almak isterseniz, özellikle yoğurt soslu mücver ve karides güveç favorim oldu. Dışarı çıkmak isteyenler içinse iki önerim var: Kasapoğlu Steakhouse (cumartesi canlı müzikle tam bir keyif) ve merkezdeki Liman Restoran (balıkların tazeliği tartışılmaz).

“Peki gece hayatı?” derseniz… Ağva öyle Bodrum gibi sabaha kadar dans edilen bir yer değil. Daha çok nefes almak, yavaşlamak isteyenlerin mekanı. Yine de merkeze inerseniz canlı müzik yapan birkaç küçük mekanda kulağınıza dolacak şarkılar bulabilirsiniz. Bir de Göksu’da gece tekne turu yaparsanız, gökyüzüyle göz göze kalmanın romantizmi her türlü bara bedel.

Ağva merkezde bulunan plaj kum plajdır ve denizi sığdır, otele 1 km.

Kilimli koyu, taşlı denizdir, derindir 2 km mesafede.

Kurfallı plajı, en güzel plajlardandır. Sahil ve deniz kumdur 2 km mesafede.

Ağva’nın kendisi zaten başlı başına bir deneyim. Bir yanınızda Göksu, diğer yanınızda Yeşilçay; iki nehrin arasında sıkışmış, ama bundan hiç şikâyetçi olmayan bir kasaba. Fotoğraf meraklısıysanız koyların görsel şölenine kendinizi kaptırın. Doğa yürüyüşleri için orman parkurlarını deneyin. Macerayı sevenler ATV turlarına katılabilir, denizi sevenlerse Kilimli Koyu’na gidip kayalıklara kafa dinlemeye bırakabilir kendini. Daha dingin bir gün isteyenler için Kurfallı Plajı sahiliyle çok daha huzurlu.

Ve işte en sevdiğim an: Göksu Nehri’nde tekneyle ağır ağır süzülmek. O sırada içimden Orhan Veli’nin şu dizeleri geçti:

“Ne atom bombası,

Ne Londra Konferansı;

Bir elinde cımbız,

Bir elinde ayna,

Umrunda mı dünya?”

Göksu’da dalgaların üzerine düşen ışıkta, gerçekten dünyanın umrunda olmadığı bir an yaşadım.

Otele geri döndüğümde şömineyi yakan bir çift gördüm. İçimden “işte bu” dedim. Kimle gelirseniz gelin —sevgiliyle, arkadaşla, hatta kendinizle— bu otel size “doğayla dost bir sığınak” sunuyor. Ama unutmadan: 12 yaş altı çocuk kabul edilmiyor çünkü otel direkt nehir kıyısında. Yani daha çok çiftler, balayı tatilcileri, doğa kaçışçıları için uygun. Ayrıca evcil dostlarınızı getirebiliyorsunuz, bu da ayrı güzel.

Küçük Oteller Sitesi takipçilerine özel hafta içi 2 gece ve üzeri konaklamalarda %10 indirim mevcut (küçük bir spoiler: kesinlikle hafta içi gitmeye değer).

Sonuç olarak, Beyaz Ev Ağva tam da mottosunu yaşıyor: “Ruhunuzu dinlendiren Ağva’daki eviniz.”Benim ruhum gerçekten biraz dinlendi, biraz da tebessüm etti. İstanbul’a bir saat mesafede, ama zihne kilometrelerce uzak bir yerde.

Ağva otel, Beyaz Ev Ağva, Ağva’da otel, Ağva nehir oteli, Ağva romantik otel, Ağva’da nerede kalınır, Ağva gezilecek yerler, Göksu Nehri otel, Ağva butik konaklama, İstanbul’a yakın tatil