Sapanca Gölü ve çevresi

Sapanca Gölü, çevre illere, özellikle de İstanbul’a yakınlığıyla, temiz havasıyla, tertemiz doğasıyla, sunduğu pek çok aktivitelerle ve çevresinde de gezilebilecek yerlerin fazlalığıyla son yıllarda pek çok kişinin tercih ettiği bir destinasyon hâline geldi. Ziyaretçileri için her mevsim huzur ve dinginlik kaynağı olan Sapanca Gölü, özellikle hafta sonları ufak kaçamaklar yapmak isteyenler için cazip bir alternatif oluşturuyor. Gölün maviliğiyle gölü çevreleyen doğanın yeşilinin birleşmesi, adeta cennetten bir köşe oluşturmuş. Şehrin karmaşasından ve gürültüsünden sıkılanlar için göl çevresindeki turistik tesisler, çeşitli konaklama alternatifleri sunuyor. Yazları göl kenarı plaj olarak da kullanılıyor, ziyaretçiler gölün serin sularında yüzerek serinleme ve su sporları yapma imkânı buluyor. Ayrıca serin havasıyla ve dağlardan akan buz gibi dereleriyle de yaz sıcaklarında bir kaçamak olanağı sunuyor. Kışları ise bembeyaz bir örtüye bürünen dağların çevrelediği gölün çevresinde doğa yürüyüşleri yapmak ve şehrin hava kirliliğinden kaçıp tertemiz havayı solumak, Sapanca Gölü’nün tercih edilmesinin sebeplerinden birkaçı. Sapanca’nın iklim özellikleri ve toprak yapısı sayesinde bölgede zengin bir flora oluşmuş. Havadaki nem ve oksiyen miktarının uygunluğu ve toprağın az tuzlu olması, bitkilerin yetişmesinde en ideal ortamı oluşturuyor. Böylece bitkiler çok daha canlı, sağlıklı ve iri yapraklı oluyor. Başka bölgelerde de yetişebilen bir bitki Sapanca’da yetiştirildiğinde, yeşilin çok daha farklı tonlarına kavuştuğu görülür. 100’den fazla çeşit bitkiyi görebileceğiniz Sapanca, sadece bu özelliğiyle bile görülmeye değerdir. Sapanca’nın misafirlerine sunduğu derin sakinlik ve huzurda, bu bitki çeşitliliğinin de büyük rolü vardır. Kayın, gürgen, kestane, ıhlamur ve çınar gibi geniş yapraklı ağaçlar; kızılçam, karaçam, ladin ve ardıç gibi iğne yapraklı ağaçlar bu zengin floranın sadece birkaç örneği. Bu ağaçlara ek olarak irili ufaklı ve rengârenk onlarca süs bitkisi de doğanın zenginliğine katkıda bulunuyor. Göl çevresinde ve ilçe genelinde pek çok botanik bahçesi vardır. Bu botonik bahçeleri sayesinde Sapanca’ya gelen ziyaretçiler; doğada gördükleri ağaç ve süs bitkilerini daha yakından inceleme imkânı buluyor, aynı zamanda da istedikleri bitkileri buralardan satın alabiliyorlar. Sapanca Gölü ve çevresi doğal bir gezi için birebir. Ama doğayla birlikte kültürel bir gezi isteyenlerin görebileceği pek çok tarihi eser de bulunuyor. Bölgede yüzyıllar boyu yaşamış medeniyetlerden kalan eserler, yörenin tarihi ve kültürel açıdan da zengin olmasını sağlamıştır. Sapanca ve çevresinde görebileceğiniz eserler arasında; Vecihi Kapısı, Rahime Sultan Camii, Hasan Fehmi Paşa Camii ve Bizans devri Lahit ve Mezar taşları vardır. Nasıl gidilir? İstanbul'dan Adapazarı'na bağlı Sapanca'ya özel araçlarıyla gelecekler, TEM otoyolunu kullanabilirler. Demiryolunu tercih etmek isteyenler, Haydarpaşa’dan kalkan Adapazarı treniyle bölgeye ulaşabilirler. Ayrıca özel otobüs firmalarıyla da ulaşım mümkün. İstanbul – Sapanca arası ise yaklaşık 150 km. Neler yapılır, nereler gezilir? Sapanca Gölü’nü tercih edenler için, hiçbir şey yapmadan gölün dinginliğini ve tabi güzelliğini izlemek bile huzur ve mutluluk vericidir. Doğal ortamın korunduğu alanları bulmanın giderek zorlaştığı günümüzde Sapanca Gölü, korunmaya çalışılan eşsiz güzellikte bir alan. Göl kenarında konaklayıp sakin bir hafta sonu geçirmek isteyenler için Sapanca Gölü birebir. Sapanca Gölü, sakinliğinin yanı sıra spor aktiviteleri yapmak için de uygun bir yapıya sahip. Trekking bunlar arasında en kolay ve en keyiflilerinden biri. İhtiyacınız olan tek şey rahat bir çift yürüyüş ayakkabısı ve rahat kıyafetler. Zengin bitki çeşitliliğinin eşlik edeceği yürüyüşün rotası, göl çevresi de, gölü çevreleyen orman içindeki patikalar da olabilir. Her iki rotada da mükemmel bir göl manzarası ve bol oksijen sizi bekliyor olacak. Özel araçlarıyla yolculuk yapanlar yanlarında bisikletlerini, bot ve deniz motorlarını getirebilirler. Bisikletle göl çevresinde dolaşabilir ve yakınlarda bulunan mesire yerlerine bisikletle ulaşabilirsiniz. Motor ve deniz botlarını yanında getirenler gölde keyifli geziler yapabilirler. Göl kenarında kayık ve deniz bisikleti kiralamak da eğlenceli zaman geçirmek için güzel bir seçenek. Naturel Park Botanik mutlaka görülmesi gereken botanik bir bahçe. 7000 dönüm arsa üzerine kurulu bu botanik bahçenin amacı; zor büyüyen dekoratif bitkiler yetiştirmek ve aynı zamanda konuklarını en iyi şekilde ağırlayıp bilinçli bitki yetiştirme yöntemlerini öğretmek ve peyzaj sevgisini aşılamak. Bitkiler hakkında detaylı bitki edinirken keyifli dakikalar geçirme ve stres atma imkânı sunan Naturel Park Botanik’in bahçesi yemyeşil çimlerle kaplı. Çeşitli ağaçların ve dış mekân bitkilerinin olduğu bahçede hava koşulları elverdiği ölçüde uzun kahvaltılar, yemekler yeniliyor. İster kalabalık gruplar hâlinde isterseniz tek başınıza gelin, bu parkta keyifli zaman geçirmek hiç de zor değil. Yerlerdeki geniş minderlere uzanıp dinlenmek, ağaç direkler üzerine kurulmuş kamelyalarda çay ve kahve yudumlamak, bambu sandalyelerde kitap okumak ve ağaçların gölgelerindeki masalarda arkadaşlarla ve ailenizle keyifli yemekler yemek bu parkta yapılabilecekler arasından birkaçı. İsteyenler iç ve dış mekân bitkileri ve hediyelik seramik süs eşyaları satın alabilir. Çevredeki gezilip konaklanılabilecek yerleşim birimleri de bulunmakta. Bunlardan biri Sapanca’ya 8 km uzaklıktaki Maşukiye ve onun yakınlarındaki Kartepe’dir. Maşukiye de çevresi gibi zengin bir doğaya sahiptir. Yeşilin bütün tonlarını görüp, çağlayan ve şelalerin sesiyle huzur bulacağınız yürüyüşler yapabilirsiniz. Dağ turizmi için elverişli olan Kartepe, Maşukiye’ye sadece 17 km uzaklıktadır. Son zamanlarda özellikle kar turizminde İstanbul’a yakınlığıyla tercih edilen bir merkez hâline gelen Kartepe, kayak merkezleri ve turistik tesisleriyle ziyaretçilerinin hoş vakit geçirmesi sağlıyor. Ne yenir, ne içilir? Göl kenarında ve çevresindeki yerleşim merkezlerinde çok sayıda alabalık çiftliği bulunur. İsteğe göre kiremitte, tavada veya ızgarada tereyağı eklenerek pişirilen alabalık; mutlaka tadılması gereken lezzetler arasında. Alabalığın yanı sıra bölgeye has, ağız sulandıran yöresel lezzetler de bulunuyor. Sebze ağırlıklı bu yemekler arasında; lahana sarması, mısır ekmeği, yeşil fasulye turşusu, cevizli fasulye ve cevizli pekmezli lokum mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden. Sapanca’dan Maşukiye’de doğru giden yolun her iki yanında da alabalık üretim çiftlikleri vardır. Gölden çıkan balıkları da taze olarak tüketmek mümkündür. Yine Sapanca’ya yakın yerleşimlerden Kurtköy ve Kırkpınar da benzer yöresel yemek seçenekleri sunmakta. Kurtköy’de özel olarak ayrılmış alanlarda piknik de yapabilirsiniz. Bölge doğal kaynak suları açısından da oldukça zengin. Özellikle hafif içimiyle dikkat çeken Sırma, Mahmudiye gibi kaynak sularını tadılabilir ve bu sulardan kaplara doldurararak yanınıza alabilirsiniz.