Ankh Kekova

Geçmişi M.Ö. 4. yüzyıla dayanan Kaleköy, Likya Birliğine bağlı antik Simena kentinin üzerine kurulmuş küçük bir köy aslında. Bir yarımada üzerinde bulunan Kaleköy’e ulaşım deniz yoluyla sağlandığı için ‘’ada’’ izlenimi yaratıyor. Kaleköy; Türkiye'de kara ulaşımı olmayan, nadir yerlerden biri aslında. 

Köyün en uç noktasında, kalabalıklardan uzak ve izole, Türkiye'nin en özel otelleri listelerinde ön sıralarda yerini alan Ankh Pansiyon’dayız. Burası 1987’den beri huzurlu, düzenli ve keyifli ortamı sayesinde, kulaktan kulağa yayılarak, bizim gibi müdavimleri oluşmuş özel bir mekân. Bu yüzden rezervasyonlarınızı önceden yapmakta fayda var. Tüm odaları deniz manzaralı, balkonlu ve çok özenli. Etraf pırıl pırıl. Üçağız’dan sizi tekneyle almaya geliyorlar. Otelin iskelesine yaklaşırken, benzersiz bir otel olduğunu hemen hissediyorsunuz. Açık büfe kahvaltısı, eşsiz bir manzarası, restoran menüleri, modern kafesindeki sıcak içecek çeşitleri ve lezzetli kokteylleri dört dörtlük! Bugün geçmişten gelen sıcak atmosferini koruyor hâlâ Ankh…  

Köyde ev dondurmasını ilk yapan yer aynı zamanda burası. Dondurması pek ünlü! Sadece şeftali, fındık ve muz dondurması yapıyorlar. Gerçekten çocukluğunuzdaki lezzeti buluyorsunuz.

Bir gün nasıl geçiyor? 
Sabah, gün doğumunun enfes manzarasıyla gün başlıyor. Mutfaktan kahvaltı kokuları gelmeye başlarken, balkonunuzda dalgaların sesini dinliyorsunuz. Yetmiyor, iki adım atıp, denize atlıyorsunuz oradan doğruca kahvaltıya. Kahvaltı sonrası otelin misafirlerine ücretsiz sunduğu kanolara atlıyorsunuz ver elini Kekova. Kekova'nın sular altında kalmış antik şehir kalıntılarını yakından görebilmeniz kanoyla mümkün. Kano sonrası siesta yapıp, salıncakta dinleniyorsunuz. İkindiyle beraber köyü dolaşmak için daracık sokaklara giriyorsunuz. Harika el işi ürünlerden hediyeler alıyorsunuz kendinize. Köylülerin neşeli konuşmalarına kulak misafiri oluyorsunuz. Gün batımını köyün tepesindeki Simena Kalesi’nde izliyorsunuz. Taş merdivenlerden, 10 dakika süren tırmanış sonrası kesinlikle yukarı çıktığınıza değiyor. Sizi son derece büyüleyici bir manzara bekliyor yukarıda. Uçsuz bucaksız görünen Akdeniz, etrafa saçılmış gibi duran lahit mezarlar, keçiler, yaşlı zeytin ağaçları... Sanki zamansız ve hiç değişmeyen bir yerdesiniz...  Gün batımı sonrası otele dönüp, manzaraya nazır nefis bir akşam yemeği yiyorsunuz. Sakin akan bir dere gibi yaşamın farkına varabilmek için yavaşlamak, dinlemek, gözlemek gerekli. Ankh size bunları hatırlatıyor kısacası… 

Dış dünyadan kopuk, gerçek bir huzur tatili yapmak isteyenler için burası ideal: ister maaile(+6 yaş ve üzeri) gelin, ister dostlarınızla, ister tek başınıza. Ankh’ın odalarına, restoranına ve şeftalili dondurmasına her zaman kefiliz.