Antmare Hotel, +12

Alaçatı’da Lüks ve Sakinliğin Kesiştiği Nokta: Antmare Otel

Alaçatı’da sabah, denizden hafifçe gelen iyot kokusuyla uyanmak… İnsan böyle bir sabaha uyandığında “Acaba bir önceki hayatımda deniz kabuğu muymuşum?” diye düşünmeden edemiyor. Antmare Otel’in geniş bahçesinden denize doğru yürürken, içimden “Hayatta bazı yerler vardır, sizi olduğunuzdan daha huzurlu yapar” diye geçiriyorum. Ve burası tam olarak öyle bir yer.

Otelin kapısından girdiğinizde sizi güleryüzle karşılıyorlar. Tüm yorgunluğunuzu bagajla birlikte resepsiyona bırakmanızı sağlıyorlar. Lüks kategorideki bu otel, öyle gösteriş meraklısı bir lüks değil; tam kararında, “Ben şatafatla değil, zarafetle varım.” diyen cinsten.

Odalar 23 m² ile 40 m² arasında değişiyor, deniz görenler popüler ama dekorasyon açısından diğerlerinden farkı yok. “E o zaman niye deniz manzaralı istiyoruz?” derseniz, cevabı basit: Deniz manzarası ruhu doyurur.

Odalarda jakuzi yok, şömine yok; ama otelde sauna, kapalı havuz, tuzlu ve tatlı havuz, Türk hamamı ve randevuyla hizmet veren harika bir spa var. Açıkçası, Alaçatı’da geçireceğiniz hareketli bir günün ardından bu hamamın sıcak mermerine uzanmak, başlı başına bir tatil sebebi olabilir.

Kahvaltı… Ah o kahvaltı! Kendi mutfaklarında yapılan reçeller, annelerinin ellerinden çıkma kekler… Annenin kek yaptığı bir otelde kötü hissedemezsiniz. “Mutfağına anne eli değmiş her yer, biraz evidir insanın” derim hep.

Geniş bahçede yoga yapmak da mümkün, hatta pilates için Deniz Demirasal’ın stüdyosuyla işbirlikleri var. Yazın ortasında sabahın erken saatlerinde matınızı çimenlere serip, hafif rüzgâr eşliğinde “güne merhaba” demek bence bir şehir insanı için en büyük meditasyon.

Gün boyu açık snack bar, 19:30’a kadar hizmet veriyor. Akşamüzeri chillout veya jazz müzik eşliğinde, elinizde soğuk içeceğinizle denize karşı otururken, ister istemez bir film repliği düşüyor aklıma: “Hayat, fırtınanın geçmesini beklemek değil; yağmurda dans etmeyi öğrenmektir.” Burada dans yerine deniz kokusunu derin derin çekiyorsunuz içinize.

Kimler gelmeli?

•Sezon öncesi ve sonrası: Orta yaş ve üzeri, huzuru ve sakinliği sevenler.

•Sezonda: Gençler, hareketli yaşamı sevenler, Alaçatı’nın gece gündüz ritmine ayak uydurmak isteyenler.

•Çocuklu aileler için uygun değil (+12 yaş).

Yeme-İçme Tüyoları:

•Kahvaltı: Tarla Alaçatı

•Kahve molası: Local Cups

•Öğle: SurfGarden

•Akşam yemeği: Balık için Fahri’nin Yeri, et için Sayfiye, “her şey” için Fava Alaçatı

Gezilecek Yerler:

•Delikli Koy (güneş batarken ayrı güzel)

•Ilıca Plajı (ince kum, masmavi deniz)

•Zeytinyağı Müzesi (hem tadım hem tarih)

Aktivite Önerileri:

•Windsurf veya kite surf

•Ildır’da gün batımı izlemek

•Alaçatı sokaklarında sakızlı dondurma molası

Antmare Otel, benim için sadece bir konaklama noktası değil; Alaçatı’nın ruhunu hissedebildiğim, hem denizin hem de bahçenin arasında “hayat burada biraz daha yavaş akıyor” dediğim bir yer. Buradan ayrılırken yanınıza sadece valizinizi değil, biraz tuz kokulu huzuru da alıyorsunuz. Giderseniz Zafer Bey ve Ailesine benden selam söyleyin.

Alaçatı otel tavsiye, Çeşme otel, Antmare Otel yorum, Alaçatı denize sıfır otel, İzmir Alaçatı tatil önerileri, Alaçatı lüks otel, Ege tatil rehberi, Çeşme gezilecek yerler, Alaçatı kahvaltı önerileri, Alaçatı plaj tavsiye