Akdeniz'in En Güzel Havuzlu Otelleri

Denizin tuzlu serinliği güzel ama bazen sessiz bir havuzun kenarında ayaklarını suya daldırmak daha huzurlu gelir. Sabah kuş sesleriyle uyanıp, yüzünü hafif bir güneşe döndüğünde tatilin başladığını hissedersin. Yıl boyunca biriken yorgunluk ağırlaşınca, bir yerden iç sesin dinlenmeye çağırır. Akdeniz kıyılarını düşünürsün, yemyeşil bahçelerin arasında, su sesiyle ferahlayan bir otel odasını. Palmiyelerin çevrelediği sakin bir havuz ya da çocukların kahkahalarıyla canlanan kaydıraklı bir alanı... Herkesin aradığı biraz farklı ama his hep aynı. Bu yazı, tatil hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyenler için. Suya yakın, stresten uzak bir yer arıyorsan birlikte keşfetmeye başlayabiliriz.

Kalkan

Bazı yerler vardır adını duymak bile insanın içinde bir kıpırtı yaratır. Kalkan da onlardan biri desek abatmış sayılmayız. Taş sokakları begonvillerle süslenmiş evleri ve masmavi koylarıyla her adımında başka bir güzelliğini gösteriyor. Yorgunluklar birikir insan fark etmeden koşturur durur derken bir sabah uyanıp kaçmak istersin. Kalabalıklardan uzak ama ruhunu hafifletecek bir yere, belki de yüksekçe bir terasta denizi izlerken sessizce havuza girmek istersin ya da sadece uzanıp hiçbir şey düşünmeden gözlerini kapatmak...  Kalkan’da havuzuyla seni sarıp sarmalayacak o özel otelleri birlikte keşfedelim.

Fidanka Evleri, +12

Tatil deyince kimi kalabalığın ortasında hareket ister, kimi sessizliğin içinde huzur arar. Fidanka Evleri işte tam bu ikinci gruba hitap ediyor. Kalkan’da, begonvillerin gölgesinde, denize bakan o zarif taş yapılar sanki “gel, biraz yavaşla” diyor. Burada her şey özenle seçilmiş. Odaların her birinde deniz manzarası var, hatta bahçe katındaki odadan bile denizi görebilirsiniz. Balkonlar sadece denizi izlemek için değil, gerçekten vakit geçirmek isteyeceğiniz bir alan gibi; sedirler, koltuklar, renkli yastıklarla adeta küçük bir yaşam köşesi olmuş. Hepsi zarif ama gösterişsiz. Dekorasyonda kullanılan kaneviçeler, antika aksesuarlar ve o eski zamanlardan kalma dokunuşlar otelin ruhunu adeta tamamlıyor. Sadece görüntü değil, lezzet de güçlü burada. Yaz sezonu boyunca oda kahvaltı hizmet veriliyor. Sabah kahvaltısı ise tam anlamıyla mest ediyor. Organik ürünlerle hazırlanmış, zengin çeşit, sıcaklarla desteklenmiş, keyifli bir açık büfe. Akşam yemeklerinde de iddialılar, öyle ki otelden dışarı çıkmaya gerek kalmayabilir. Havuzuna gelirsek da temizliğiyle öne çıkıyor, sade ama bakımlı. Etrafı rengarenk çiçeklerle ve begonvillerle çevrili. Bazı misafirler bu bahçede saatlerini geçirip havuzu sadece bahaneye çeviriyor. Sessiz, telaşsız, sakin bir günün ortasında suyla buluşmak burada başka bir keyfe dönüşüyor.

Hotel Villa Mahal, +12

Kimi yerler vardır, haritada küçük bir nokta gibi görünür ama içine girdiğinizde sizi bambaşka bir dünyaya taşır. Hotel Villa Mahal işte onlardan biri. Kalkan koyuna yukarıdan bakan bu sakin ve zarif otel, kendini gizlemeyi bilen ama fark edilmeyecek gibi de olmayan özel bir yer. Doğanın içinde ama doğaya zarar vermeden, hatta onun bir parçası gibi duruyor. Otelin konumu başlı başına büyüleyici. Koyun yamacına yerleşmiş, her biri manzaraya açılan 13 oda ve suit ile dört şık villası var. Ağaçların, taşların ve begonvillerin içinden süzülerek aşağıya doğru iniyorsunuz, her adımda biraz daha sessizleşip biraz daha kendine hayran bırakıyor. Havuz ise başka bir hikaye. Üçgen formuyla tasarlanmış bu infinity havuz, manzaraya meydan okurcasına uzanıyor. İçine girdiğinizde sanki gökyüzüyle deniz arasında bir çizgide yüzüyormuşsunuz gibi bir his bırakıyor insanda. Şezlonglar etrafına öyle güzel yerleştirilmiş ki kitap okuyup uyuklamak bile burada tatilin bir parçası. Gün batımında otelin restoranında kurulan masalar, suyun üzerindeki aydınlatmayla birlikte adeta denizin içinde yemek yiyormuşsunuz gibi bir etki yaratıyor. Akşam yemeği sadece lezzetle değil, manzarayla da doyuruyor insanı. Sabahları ise yüksekçe konumlanmış terasta kuşbakışı manzaraya karşı kurulan kahvaltı sofraları var. Masmavi koyda yüzen carettaları izleyerek, taptaze domates, zeytin ve zengin Akdeniz kahvaltısıyla güne başlayına, insan o anları unutmuyor.

Payava by True Blue

Kalkan’ın o kendine özgü taş sokaklarını, begonvillerle örtülü tarihi Rum evlerini ve limon kokularını arkanızda bırakıp biraz yukarıya çıktığınızda, bir köşeye usulca kurulmuş Payava by True Blue karşınıza çıkıyor. Gösterişli değil ama şıklığıyla göz alan, tam kararında bir yer. Otelin manzarası ise ilk bakışta iç geçirtecek türden. Kalamar Koyu ayaklarınızın altında, karşıda adalar, gökyüzüyle deniz birbirine karışıyor. Odalarda sadelik ön planda ama her şey olması gerektiği gibi yerli yerinde. Ferah, geniş balkonlar bu otelin belki de en sevilen özelliği. Sabah Kalkan’ın o eşsiz mavisine uyanmak ve akşamüstü balkonda oturup bulutların yumuşak gölgesinde kahvenizi yudumlamak tatilin en güzel anlarını yaşatıyor. Otelde her sabah kurulan açık büfe kahvaltı öyle zengin ve özenli ki, aceleyle kalkmak istemiyorsunuz. Taze ürünlerle dolu masalar, arka fonda kuş sesleriyle birleşince insan sadece karnını değil ruhunu da doyuruyor. Öğleden sonraları ise sessizce başlayan çay saatleri var. Tatlı bir müzik eşliğinde, bir bardak demli çayla günün yavaşladığını hissediyorsunuz. Bu küçük ama içten ayrıntılar, otelin samimi ruhunu daha da ön plana çıkarıyor. Ve havuzu da unutmak olmaz. Isıtmalı olduğu için sadece yazın değil, serin bahar günlerinde de yüzmek mümkün. Temizliği, konumu ve etrafındaki sakin atmosferiyle insanı rahatlatan bir yer. Büyük değil ama tam kararında. Suyun üzerindeki ışık oyunları ve sessizlikte duyulan hafif dalga sesleriyle bazen fazlasına gerek olmadığını anlıyorsunuz. Denize yürüyerek sadece birkaç dakikada ulaşabiliyorsunuz; en yakın plaj yaklaşık 300 metre mesafede. Otelin içindeki o huzurlu dünya öyle güzel ki, insan dışarı çıkmayı bile erteleyebiliyor.

Kalkan’da huzurlu ve konforlu bir tatil için Payava by True Blue, Hotel Villa Mahal ve Fidanka Evleri gibi havuzlu otelleri keşfetmek isterseniz, Kalkan Havuzlu Oteller sayfamıza göz atabilirsiniz.

Kemer

Kemer, Akdeniz’in en güzel köşelerinden biri. Burada denizle buluşan ormanların, masmavi suların ve sıcak güneşin tadını çıkarırken, havuzlu oteller de tatilinize ayrı bir konfor katıyor. Sabahları havuzun serin sularına adım atmak ya da gün batımını havuz kenarında izlemek, Kemer’de tatilin en güzel anlarından. Şehirden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için, bu oteller huzur ve keyfi bir arada sunuyor. Kemer’in o eşsiz atmosferinde, kendinizi özel hissedeceğiniz havuzlu otelleri keşfetmek için doğru yerdesiniz.

Olympos Mountain Lodge

Beycik, Toros Dağları’nın eteklerine saklanmış, insana sanki dünya biraz yavaşlayabilirmiş hissi veren küçük bir dağ köyü. Çam, sedir ve ardıç ağaçlarının çevrelediği patikalarda yürürken sadece toprağın kokusunu değil, hayatın sadeliğini de içine çekiyorsunuz. Hava tertemiz, gökyüzü pırıl pırıl ve aşağıda Akdeniz’in mavisi uzakta ama insanı içine çeken bir dinginlikte. Olympos Mountain Lodge tam da bu manzaranın içine usulca yerleşmiş bir dağ evi. Gösterişten uzak ama detaylarında saklı bir zarafet taşıyor. Sabahları kuş cıvıltılarıyla uyanıp kahvaltıya indiğinizde, masada sizi bekleyenler hep tanıdık, ev yapımı reçeller, taze peynirler, sıcak ekmek kokusu güne başlarken buraya dair ilk güzel şey diyebiliriz. Otelin havuzu da tıpkı geri kalan her şey gibi abartıdan uzak ama büyüleyici. Manzaraya doğru uzanıyor, çevresi çiçeklerle çevrili ve gün boyunca doğayla bütünleşmiş bir sessizlik hakim. Suyun yüzeyinde gökyüzü yansıyor, akşamları ise dağların silueti bu sakin tabloya dahil oluyor. Havuz büyük değil belki ama tam olması gerektiği gibi. Yakınlarda denize girmek isterseniz Phaselis, Çıralı ya da Tekirova plajlarına arabayla sadece 20–25 dakikada ulaşabiliyorsunuz. İtiraf etmek gerekirse buranın sakinliği insanın o kadar içine işliyor ki denizi bile özlemeyebiliyor.

Maxx Royal Kemer Resort

Akdeniz’in En Güzel Havuzlu Otelleri arasında yer alan Maxx Royal Kemer Resort, adımınızı attığınız anda sizi burası başka bir dünya hissini yaşatıyor. Doğa ile iç içe konumu, tertemiz havası ve masmavi deniziyle hem ruhunuzu hem bedeninizi dinlendiriyor. Her şey misafirlerin konforu düşünülerek tasarlanmış. Odaların içinden restoranlara, spa’sından spor akademisine kadar her detayda özen hissediliyor. Tesisin havuz seçenekleri oldukça zengin. Çocuklar için açık ve kapalı havuzlar bulunuyor. Yetişkinlere özel yarı olimpik kapalı havuz, geniş açık havuz ve deniz suyu ile doldurulmuş, ısıtmalı bir alternatif havuz da mevcut. Laguna Suit misafirlerine özel, nefis manzaralı ve doğrudan odadan erişimli 7.5 metrelik özel havuz, bu deneyimi bir adım öteye taşıyor. Tabii ki otelin içinde yer alan geniş aquapark; çocukların neşeyle çığlık attığı, ailelerin ise keyifle izlediği renkli bir eğlence alanı. Yeme-içme kısmı da bir o kadar etkileyici. Azure Court’taki restoranlar 24 saat boyunca farklı lezzetleri Maxx Inclusive konseptiyle sunuyor. Kalite tabakta da kendini gösteriyor. Denize sıfır konumlu Tangerine Beach, izole atmosferiyle sessizlik ve huzur arayanlara ilaç gibi gelirken, uzun kumsalıyla Long Beach sizi sabah yürüyüşlerine davet ediyor. Sporla ilgilenenler için de büyük bir alan ayrılmış. Otelin spor akademisi bu konuda oldukça donanımlı.

Kaş

Kaş, doğanın ve tarihin kucaklaştığı, sakinliğiyle ruhun dinlendiği bir yer. Burada denizle iç içe, kendinizi evinizde hissedeceğiniz oteller bulmak mümkün. Havuzlu oteller ise tatilinize ekstra bir keyif katıyor. Sabahları kuş sesleri arasında havuza dalmak, akşamüstü hafif esen rüzgarla havuz kenarında oturmak, şehirden uzaklaşıp kendi zamanınızı yaşamak demek. Kaş’ın bu özel köşelerinde, her biri ayrı bir sıcaklık ve samimiyet sunan otelleri keşfederken, kendinizi yenilenmiş hissedeceksiniz. Yazın kavurucu sıcağından kaçıp serin sulara atlamak, denizin yanı sıra havuzda da huzuru bulmak isteyenler için burası oldukça ideal.

Lykia Flora Villas

Çukurbağ Yarımadası’nda, narenciye ağaçlarının gölgesinde saklanan Lykia Flora Villas, klasik tatil anlayışının biraz dışında duruyor. Burası bir konaklama yerinden çok, Kaş’ta evi olan birinin daveti gibi. Villaların her biri, şık ve de sıcak bir dokunuşa sahip. Geniş mutfağı, ferah salonu, denize bakan balkonları ve elbette sadece size ait bir havuzu var. Sabah çiçek kokularıyla uyanıp, henüz gün başlamadan suya ayaklarınızı uzattığınızda tatilin tadını gerçekten aldığınızı hissediyorsunuz. Altı kişilik kapasitesiyle kalabalık aileler, arkadaş grupları ya da “rahat ama zarif bir yer olsun” diyen çiftler için çok uygun. Kahvaltıyı birlikte hazırlayıp uzun uzun sofrada oturmak, gündüz Kaş sokaklarını keşfe çıkmak, akşamüstü ise havuz başında yavaşlayan zamanı izlemek… Her günü kendinize göre şekillendirebileceğiniz, konforlu bir tatil geçirebilirsiniz. Her villanın kendine ait infinity havuzu var. Bu havuzlar öyle bir konumda ki, suyun mavisiyle Akdeniz’in mavisi iç içe geçiyor. Havuz kenarında güneşi izlerken, bahçede coşmuş begonvillerle gözünüz şenleniyor. Akşam olunca gökyüzü, suya yansıyor. Sessizlik içinde geçen o anlar, insanın içini garip bir huzurla dolduruyor.

Amphora Hotel

Kaş’ın Çukurbağ Yarımadası’nda, begonvillerin sarıp sarmaladığı taş kemerlerin ardında saklı bir yer Amphora Hotel. Öyle iddialı değil belki ama doğanın içinden çıkmış gibi, bulunduğu coğrafyaya tam anlamıyla ait. Geniş ve yemyeşil bahçesi, sakinliğini havuzun yüzeyindeki yansımalara taşırken, sabahları kuş sesleriyle uyanmak burada sıradan bir güzellik. Havuzu büyük değil ama tam olması gerektiği gibi, etrafı çiçeklerle çevrili, sessiz, sakin. Serinlemek ya da sadece bir kenarında oturup manzarayı izlemek isteyenler için birebir. Bahçedeki kahvaltı alanı, yaz sıcağında ufak bir mola alanı. Sunulan her şey de doğadan; domatesin kokusu, zeytinin tadı çocukluk sofralarını hatırlatacak kadar tanıdık. Denize yürüyerek üç dakikada ulaşıyorsunuz. Otelin hemen önündeki kayalık platformdan sadece misafirlere özel denize girilebiliyor. Gürültü yok, kalabalık yok. Dilerseniz gün boyu otelden çıkmadan dinlenebilir, akşam yemeğini yine otelin restoranında yiyebilirsiniz. 

Suna Sun Hotel, +14

Kaş’ın denize sıfır, sakin Çukurbağ Yarımadası’nda yer alan Suna Sun Hotel, sabah gözlerinizi açar açmaz masmavi deniz ve gökyüzünde usul usul süzülen martılarla karşılaşıyorsunuz. Küçük ama özenli bu otel, kalabalıktan uzak, huzuru ve kaliteyi ön planda tutanlar için ideal bir yer. Tarih boyunca kendini yenilemeyi başarmış, köklerine sadık kalırken zarif dokunuşlarıyla fark yaratan bir yer burası. Kahvaltı ise tam anlamıyla güne başlama ritüeli, el yapımı reçeller, taze köy ürünleri ve sıcak ekşi maya ekmeğiyle ruhu da doyuran sofralar kuruyorlar. Hizmet kusursuz, yıllardır aynı ekip işini tutkuyla yapıyor.Otelin açık havuzu denizle iç içe, dingin ve huzurlu bir atmosferde yer alıyor. Burada yüzmek, suyun serinliğiyle sakinliği bir arada yaşamak mümkün. Gün içinde yakındaki Likya Yolu’nda doğayla baş başa yürüyüş yapabilir, akşamları ise havuz kenarında günün yorgunluğunu atabilirsiniz.

Kaş’ta huzurlu ve rahat bir tatil arıyorsanız, Lykia Flora Villas, Amphora Hotel ve +14 yaş sınırıyla Suna Sun Hotel gibi havuzlu güzel otelleri keşfedebilirsiniz. Daha fazlası için Kaş Havuzlu Oteller sayfamıza göz atabilirsiniz.

Side

Side, tarih kokan sokakları ve masmavi deniziyle insanın içini açan bir yer. Burada sabahları güne başlarken, havuzlu otelinizin sakinliğinde kendi ritminizi bulmak mümkün. Deniz kadar havuz da buranın vazgeçilmezi, serinlemek ve de dinlenmek için ideal bir alan. Akşamüstü hafifçe esen rüzgar eşliğinde, havuz kenarında oturup günün yorgunluğunu unutmak Side’deki tatilin en güzel parçalarından biri. Kalabalıktan uzak, ama hayatın tadını çıkarabileceğiniz bu oteller, sizi evinizde gibi hissettirecek. Side’nin samimi havasında, kendinize küçük bir mola vermek isterseniz, havuzlu oteller güzel bir tercih.

Villa Side Hotel

Akdeniz’in sakin ve sıcak kıyılarında, Kumköy’de yer alan Villa Side Hotel, her şey dahil konforuyla misafirlerini ağırlıyor. Otelin geniş kaydıraklı açık yüzme havuzu, özellikle çocuklu aileler için keyifli anlar sunuyor. Özel plajı sadece birkaç adım ötede; denizle havuz arasında seçim yapmak zor olabilir. İç mekanlarda ise spa küveti, Türk hamamı ve sauna gibi dinlendirici alanlar sizi bekliyor. Dilerseniz profesyonel masajlarla tatilinizi daha da huzurlu kılabilirsiniz. Yanında spor salonu da bulunan bu şirin tesis, Side merkeze sadece 8 km mesafede. Doğal güzellikler ve rahatlık bir arada olunca tatil bambaşka bir anlam kazanıyor.

Voyage Sorgun

Voyage Sorgun, Side’nin en sevilen otellerinden biri olarak her detayıyla kusursuz bir tatil yeri. Ultra her şey dahil konseptiyle, deniz, bahçe ve havuz manzaralı odaları temiz ve ferah bir ortam sağlıyor. Yemek çeşitliliği ise gerçekten etkileyici; İtalyan ve Japon mutfağından lezzetler, açık büfede göz dolduruyor. Pastalar özellikle çok beğeniliyor, kilo alıp dönme ihtimaliniz oldukça yüksek ama olsun, keyif her şeyden önemli. Otelin mavi bayraklı sahilinde iki iskele var, biri sadece +16 yaş üstü misafirler için ayrılmış. Havuz seçenekleri ise oldukça zengin; ana havuzun yanı sıra kapalı havuz, aktivite havuzu, sadece yetişkinlere özel Praga Havuzu ve çam ağaçları arasında sakinlik sunan Relaks Havuzu bulunuyor. Çocuklar da unutulmamış, onlar için 3 ayrı havuz ve büyük bir aquapark var.

Alanya

Alanya’nın sıcacık güneşi, berrak denizi ve yemyeşil doğası, tatilin en güzel hallerini yaşamak isteyenleri her yıl çekiyor. Bazen denizle baş başa kalmak yetmiyor. Serinleyebileceğiniz, rahatlayabileceğiniz, havuz başında keyif yapabileceğiniz özel bir alan arıyorsunuz. Bu yüzden, Alanya’nın en güzel havuzlu otelleri size farklı bir tatil deneyimi yaşatıyor. Havuzun sakin sularında dinlenirken, doğanın ve Akdeniz’in tüm güzellikleriyle çevrili olmak, tatilinizi bambaşka bir seviyeye taşıyor. Siz de hem denize yakın, hem de havuz keyfi yapabileceğiniz sıcak ve samimi mekanları keşfetmeye hazır olun. Gerçek tatilin en güzel anları, bazen bir havuz kenarında başlar.

Villta Turka

Alanya’da denizle gökyüzü arasında, zamana biraz ara verip soluklanmak için Hotel Villa Turka nefis bir durak. Burası klasik anlamda bir “otelden” çok daha fazlası. Sanki bir evin, bir hikayenin, köklü bir geçmişin içinden geçiyor gibi hissediyorsunuz. Alanya Kalesi’nin yamacında, iki bin yıllık taşların çevrelediği bir mahallede, selvi ağaçlarının gölgesinde kurulmuş. Bu otel, samimi bir aile atmosferiyle karşılıyor sizi. Bahçeden toplanmış domatesle hazırlanan menemeni ya da keçiboynuzlu keki yerken sadece kahvaltı etmiyorsunuz, buranın ruhuna dokunuyorsunuz. Tarihi dokusu korunmuş, incelikle restore edilmiş taş odalar, içinde geçmişe dair izlerle döşenmiş. Manzaraya açılan pencerelerden Kızıl Kule’ye, Keykubat Plajı’na bakarken gün yavaşlıyor. Akşam olup ışıklar yandığında, burası kartpostal gibi görünüyor. Villalarının bir tanesi pati dostu. Odanın içinden bahçeye geçip biraz yürüdüğünüzde ise sizi sakin ve şık bir havuz karşılıyor. Deniz kenarında olmak güzel, ama buradaki havuz; sessizlik, tarih ve doğayla iç içe bir başka dinginlik sunuyor.

Alanya’da deniz kadar serin, konforlu havuzlara sahip otelleri keşfetmek isterseniz, Alanya Havuzlu Oteller listemize göz atabilirsiniz.