Loft 167

Bir sabah uyanıyorsun ve hayalindeki yazı yaşıyorsun… Şu an burada olsaydın, kendini ne kadar çok sevecektin!

🌿 Selimiye’nin sessizliğinde uyanmak… O anı anlatmakla olmaz, yaşanır. Ama deneyeyim: Kuş sesleriyle uyanıyorum, pencereden içeriye hafif bir rüzgar süzülüyor, dalga sesleri fonda. “Hâlâ rüyada mıyım?” diyorum kendi kendime. Sonra odanın taş duvarlarına gözüm ilişiyor, ahşap tavanın nostaljik kokusu burnuma geliyor… Evet, burası gerçek. Ve burası, Loft 167.

🌊 Selimiye’nin kalbinde, sadece bir otelde değilim; bir hayalin içindeyim. Özlem GÜRSES ÇULHA ve kardeşi Tuğba Gürses’in birlikte kurduğu bu yer, bir konaklama alanından çok daha fazlası. İki güçlü kadının, Ankara’dan Ege’nin kucağına taşıdığı bir aile hikayesi, bir yaşam alternatifi… Ve şimdi, benim de bu hikâyenin bir parçası olduğum an.

👒 Loft 167 kimler için ideal mi? “Hayat biraz yavaş aksa, kahvemi bitirmeden gün geçmese” diyenlerdenseniz, burası sizin cennetiniz. Hem yaz tatilinde sakinlik arayan çiftlere, hem de doğayla iç içe olmayı seven ailelere göre. Hatta yalnız kalmak, iç sesini dinlemek isteyen biriysen… hoş geldin, yerin hazır!

🧳 Ankara’dan, İzmir’den, Bodrum’dan… fark etmez. Marmaris’e ulaştıktan sonra kısa bir yolculukla bu huzur diyarına varıyorsunuz. Ve geldiğiniz anda şehir arkada kalıyor, yerini masmavi bir huzura bırakıyor.

🥐 Kahvaltıya iniyorum… Taş duvarların arasında, güneşin ilk ışıklarıyla hazırlanan masada Ege’nin taptaze lezzetleri. Zeytinyağının kokusu, domatesin tadı, keçi peynirinin hafifliği… Bu bir kahvaltı değil, sabah ritüeli.

📞 Şimdiden yer ayırtmak isteyenlere not: Erken rezervasyonda %10 indirim var. KüçükOteller üzerinden rezervasyon yaparsanız yine %10 cepte. Arayın: 0532 578 99 00 / 0535 827 58 37. Hatta şimdi arayın, sonra dönüp teşekkür edersiniz 😄

🎨 Marmaris 4. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali’nin olduğu dönemde buradayım. Sanatla doğanın iç içe geçtiği bu atmosferde her güne bir sergi, her akşama bir konser düşüyor. Bir yandan denize giriyorum, bir yandan kültürel bir şölenin tam ortasındayım. Böyle tatil mi olur? Oluyormuş…

🍽️ Akşam oluyor… Ufuk Şef devreye giriyor. Ve ben hâlâ menüye karar veremiyorum çünkü ne sipariş verirsem vereyim özel hazırlanacak. Şef, kişiye özel menüsüyle beni şaşırtmaya yemin etmiş gibi. Burası sadece bir restoran değil; taş duvarların arasında, deniz manzarasına karşı kurulan bir sahne. Ve sahnede başrol… lezzet.

🍷 Geceye doğru havuz başına iniyoruz. Ufuk Şef’in Sangria’sı elimde, teknelerin ışıkları yıldızlarla yarışıyor. Şarkılar tanıdık, ama kulağıma sanki ilk kez çalınıyormuş gibi geliyor. “Ben neden her yazı burada geçirmiyorum?” diye iç geçiriyorum, sonra kendime “Geleceksin.” diyorum. Hem de hep geleceksin.

🐾 Evcil hayvan dostu bir otel olması da cabası! Patili misafirler de burada kendine bir köşe buluyor. Ailece tatil, gerçekten ailece yani!

🛏️ Oda mı? Deniz manzaralı bir oda seçmişim; sabah uyandığımda ilk gördüğüm şey gökyüzüne karışan mavilik. Kara manzaralı odalar da ayrı bir huzur… Aileler içinse geniş, ferah süitler var. Temizlik, özen ve incelik her detayda hissediliyor. Fiyatlar ise verdiğiniz huzurla karşılaştırıldığında inanın ki… bedava gibi.

⛱️ Denize yürüyerek 10 dakika. Yol boyunca begonviller selamlıyor, sahil boyunca ise yeme-içme karşılığı plajlar sizi bekliyor. Bugün hangi koya gideceğimi düşünürken kendime gülümsüyorum: “Dertlerin en tatlısı…”

📲 @loft167selimiye Instagram’dan takipte kalmayı unutmayın, çünkü her kare yaz kokuyor. Ve buraya her bakan, “Ben de gitmeliyim!” diyor.

🍃 Bir tesisten fazlası, bir yaşam alanı Loft 167. Samimiyet, zarafet ve huzur bir araya geldiğinde, kalbin burada kalıyor. Ve ben buradan dönerken bir şeyi çok iyi biliyorum: Buraya tekrar geleceğim. Hem de her yaz…