Lumin, Sarımsaklı

Günaydın Ayvalık ☀️ “Bu sabah gözümü masmavi Ege’ye açtım. Siz hâlâ alarm sesine mi uyanıyorsunuz?”

🌿 Lumin Otel’deyim. #Sarımsaklı’nın denize sıfır, altın renkli kumlarıyla örtülmüş kıyısında, her anın biraz fazla güzel olduğu bir yerdeyim. Sabahın ilk ışığında yataktan kalkmak bile başka bir boyutta burada — çünkü iki adım sonra denizin içindesiniz. Şezlong kapma telaşı? O büyük otellere ait. Burada gün, huzurla başlıyor.

🎨 Otelin sahibi Gizem Sargit aslında bir grafik tasarımcıymış. Renklerle, hikâyelerle çalışırken içindeki “küçük otel hayalini” büyütmüş. Ve şimdi, her odası başka bir karakter taşıyan bu Lumin adlı hayali yaşamın tam ortasına kurmuş. Büyük otellerin “soğuk lüks”ünden değil de, gerçekten hatırlanmanın, isimle anılmanın sıcaklığından söz ediyoruz. Burada kahvaltıda neyi sevdiğiniz bilinir. Hatta küçük bir iç çekişiniz bile fark edilir.

🌸 Haziran #Ayvalık’ta ayrı bir masal. Sıcaklık 25-30°C civarında, deniz yüzmek için ideal. Kalabalıklar daha gelmemiş, doğa coşmuş. Zeytin ağaçları, begonviller, lavantalar… Rengârenk bir tablo gibi. Sabah erken kalkarsan zeytin çiçeklerinin o kısacık süren kokusunu bile yakalayabilirsin. Sanki doğa kendi parfümünü sıkmış, “hoş geldin” demek için…

📸 Ben de sabah serinliğinde Ayvalık merkezde Macaron Mahallesi’ne yürüdüm. Eski taş evler, balkonlardan gelen kahve kokuları, bakkaldan alınmış bir simit ve Rumlardan kalma merdiven basamaklarında oturup gelen geçeni izlemek… İşte tam o an, Sabahattin Ali’nin bir cümlesi aklıma düştü: “İçimde ikinci bir ben daha var, o da hiç susmaz.” Galiba o susmayan ben, şu an hayatının tatilini yaşıyor.

📅 Sezon 15 Mayıs - 1 Ekim arası. Ama @kucukoteller’den aradım derseniz, 31 Mayıs’a kadar erken rezervasyon fiyatlarından yararlanabilirsiniz. Gizem Hanım size özel jest yapıyor. 😉

🕊️ Öğle sıcağında Cunda’ya geçtim. Ama Taş Kahve değil, Şeytan Kahvesi’ne gittim. Dedeler dama oynarken gölgede limonatamı içtim. Bir tanesi bana eski Cunda’yı anlattı: “Eskiden balık daha taze olurdu ama aşk da daha uzun sürerdi,” dedi. Sanırım hem balığın hem aşkın peşinden koşan bir yerdeyim.

🌅 Gün batımı için herkes Şeytan Sofrası’na gider, ama ben Lumin’in önerisiyle gizli bir patikadan Çamlık Tepesi’ne çıktım. Sessizlik, deniz ve martı sesleri… Biri yanımda olsaydı, konuşmazdık bile. Çünkü bazı anlar, kelime istemez.

🍽️ Akşam yemeği için Tik Mustafa’nın Yeri’ndeyim. Menüyü açmıyorum bile. “Papalina var mı?” dedim, garsona göz kırptım. Masaya içinde sıcacık, gizli bir tabak geldi. Yanında ev yapımı vişneli rakı likörü… “Bunu yaz bir kenara,” dedim kendi kendime. Sonra Güler Tatlıhanesi’nde lor tatlısı yedim. Paris’te kruvasan yememek gibi olurmuş yememek. Sakızlı kurabiye? Fazlasıyla masum görünen bir baştan çıkarış.

🎻 Ayvalık’ta etkinlikler tam gaz: 13 Haziran’da başlayacak AIMA Müzik Festivali, 21 Haziran’da Açık Hava Film Geceleri… Film izlerken Kuru Kahveci Mehmet Efendi’den ikramlar! 30 Mayıs’ta başlayan Gastro Fest’te ise Ege’nin lezzetleri başrolde.

🚲 Bisiklet meraklıları için de Cunda Bisiklet Festivali! Rüzgarın saçlarını savurduğu, güneşin tenine dokunduğu turlar… Şehirlerden kaçmak isteyenler için harika rota. İstanbul, İzmir ve Balıkesir’den sadece birkaç saatlik uzaklıkta. Tatil bahanen çok, uzaklığın bahanen değil.

🎉 Eğlence arayan genç ruhlar içinse öneriler hazır: Cunda’daki Mola, Pupa Bar ya da Ayvalık merkezdeki Gümrük tam size göre. Gündüz huzur, akşam ritim.

🛏️ Lumin Otel, çiftler, yalnız kalmak isteyen ruhlar, “bu yaz sadece kendime vakit ayıracağım” diyenler, huzur arayanlar için biçilmiş kaftan. Odalar farklı, kahvaltılar samimi, plaj özel. Oda kahvaltı, Wi-Fi ve özel plaj ücretsiz.

🐾 Not: Evcil dostlar için uygun değil, odalara ek yatak atılamıyor ve tesis kısmen engelliye uygun. Ama gönülden konukseverlik tam kapasite!

💌 Şimdi sıra sende. Bu yazı hatırlamak mı, unutmak mı istiyorsun?