48 saatte Ayvalık Gezi Rehberi
2 gün önce 9.5K görüntülenme

48 saatte Ayvalık Gezi Rehberi

İlkbahar yaklaşırken güneşin sarısı da yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Havaların ısınmasıyla birlikte Ege özlemi içimizi yeniden yokluyor. Asma yapraklarının gölgesine kurulu masalar, tazecik mezeler, bol sohbetli balık sofraları derken tatil hayalleri de kendini gösteriyor. Eğer bu yaz için hâlâ bir planın yoksa, Ayvalık’ta denizle karşılaşmak, taş sokaklarda yürümek ve zeytin kokulu rüzgarı içine çekmek harika bir fikir olabilir. Biz de tam bu ruhla yola çıktık ve kısa sürede Ayvalık’ı keşfetmek isteyenler için pratik bir rehber hazırladık. Sadece 48 saatin varsa bile Ayvalık’ın en güzel duraklarını gezebilir, yerel tatların tadına varabilir, sahilde günü batırabilirsin.

Ayvalık Hakkında

Ege kıyılarında olmasına rağmen Marmara Bölgesi'ne bağlı olan Balıkesir'in bir beldesi olan Ayvalık, Midilli Adası'nın tam karşısında yer alıyor. Ayvalık'a bağlı Cunda Adası'nın ve Ayvalık'ın bazı mahallelerinde, şimdilerde Midilli'de olan Rumlardan kalma evler ve mekanlar bulunuyor. Bir zamanlar Türkiye'deki Rumların büyük bir bölümünün yaşadığı Ayvalık ve Cunda'da günümüzde bile o yıllardan kalma izlere rastlanıyor. Antik çağda ayva anlamına gelen Kidonia olarak anılan Ayvalık'ın ismi de buradan geliyor. Bölgedeki ilk yerleşimi ise Middili'nin Kidonias bölgesinden gelenlerin yaptığı rivayet ediliyor. Günümüzde yaklaşık 70 bin kişinin yerleşik yaşadığı Ayvalık'ta bahar ayları itibariyle gelen yazlıkçılar ve tatilciler ile bu sayı, yaz aylarında katlanarak artıyor. Akdeniz ikliminin etkileri görülen bölgede yazlar sıcak, kışlar ise ılık ve yağışlı geçiyor. Yıllık sıcaklık ortalaması ise genellikle 15 derecenin altına düşmüyor. Bu özelliği ile Ayvalık'ı dört mevsim boyunca ziyaret etmek mümkün oluyor.

Ayvalık

Ayvalık'a Nasıl Gidilir?

Tatil planın hazır, sıra ulaşımı planlamaya geldiyse birkaç alternatif seni bekliyor. İstanbul ile Ayvalık arasında mesafe yalnızca 423 km. Bu sayede 5,5 saat süren bir yolculuğun sonunda Ayvalık'a ulaşılıyor. Bu yolculuğu, Bursa yolunu takip ederek yapabileceğin gibi Bandırma'ya giden arabalı vapurlar ile de yapman mümkün. Feribotu tercih ettiğinde yolculuk süresi yarım saat azalıyor ve İstanbul'dan Ayvalık'a 5 saatte ulaşabiliyorsun. Otobüsle gelmek isteyenler için ise Ayvalık Otogarı merkezi bir noktada yer aldığından ünlü tatil beldesi her koşulda ziyaretçilerine kolaylık sağlıyor. Yaz boyunca, günün belirli saatlerinde İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden pek çok firmanın otobüs seferi bulunuyor. Ayvalık ulaşımı için bir diğer seçenek ise hava yolu ulaşımı. Edremit'te bulunan Koca Seyit Havalimanı üzerinden de Ayvalık'a kolayca ulaşabilirsin. Ancak uçak seferlerinin çok olmaması sebebiyle tatilini planlarken gün ve saat bilgilerini incelemeni tavsiye ederiz.

Ayvalık’ta Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Ayvalık, tarihi dokusu, sahilleri ve sokaklarıyla her köşesi keşfetmeye değer bir Ege kasabası. Gezinize merkezden başlayabilirsiniz. Eski Rum evlerinin süslediği sokaklar, Atatürk Bulvarı ve Ayvalık Limanı, yürürken size hem geçmişi hem de deniz havasını hissettiriyor. Ayvalık denince akla ilk gelen manzaralardan biri de Şeytan Sofrası. Gün batımını izlemek için en doğru adreslerden biri. Efsaneye göre şeytanın ayak izi burada kalmış, bu yüzden bu isimle anılıyor. Manzarası ise gerçekten büyüleyici. Ziyaretçiler bu çukura bozuk para atarak dilek diliyor. Şeytan Sofrası'nı görmek istersen gitmeden önce dileğini ve madeni paranı hazırlamayı unutma. Cunda'da Ayvalık tatiline ayrı bir tat, hafızada yer edecek anılar katıyor. Ayvalık merkezden arabayla ya da tekneyle rahatlıkla ulaşabileceğin bu ada, kısa süreli bir kaçamak için bile fazlasıyla keyifli. Günübirlik gelsen de bir öğleden sonranı ayırmak sana yetebilir. Taş Kahve’de içeceğin bir fincan kahveyle başlayabilirsin. Sonra Patariça ya da Çataltepe’de serin sulara atlamak iyi gelir. Gün batımına doğru Aşıklar Tepesi’ne çıkıp adaya yüksekten bakmak, belki de en huzurlu anın olur. Ayvalık’a dönmeden önce deniz kenarında balığını ye, ardından sıcacık lokmalar için sıraya gir. Cunda, küçük ama etkisi büyük bir ada.Denize girmek isterseniz rotanızı Sarımsaklı Plajı’na çevirebilirsiniz. Burası 7 kilometre uzunluğundaki sahiliyle oldukça popüler. Daha sakin ve bakir bir yer arıyorsanız, Badavut Sahili’ni de mutlaka görmelisiniz. Temiz denizi ve huzurlu atmosferiyle keyifli saatler yaşatıyor. Ayvalık, yalnızca deniz değil, tarih meraklıları için de zengin bir durak. Ayazma Kilisesi, mimarisiyle dikkat çekiyor. Eski bir kilise olan ve sonradan camiye çevrilen Saatli Cami, içerideki saat kulesiyle farklı bir deneyim yaşatıyor. Çınarlı Camii ve Hamidiye Camii de tarihi dokularıyla görülmeye değer. Ayvalık’ın sokaklarında yürürken kendinizi başka bir zaman diliminde gibi hissedebilirsiniz. Ayvalık şehir merkezinde mutlaka görmen gereken yerlerden biri de Tarkiyarhis Anıt Müzesi. Aslında bir kilise olan bu yapı, neo-klasik tarzıyla dikkat çekiyor ve bölgedeki en güzel yapılar arasında sayılıyor. İsmi “Baş Melek” anlamına gelen Tarkiyarhis, hem Yunanistan’da hem de Cunda Adası’nda farklı kiliselerde karşına çıkıyor. Özellikle Macaron Mahallesi, rengarenk evleri, begonvillerle sarılmış balkonları ve nostaljik havasıyla sizi içine çeker. Antikacılardan eski kitaplar, fincanlar, plaklar ya da küçük hediyelikler alarak bu geziden kalıcı anılarla dönebilirsiniz. Gezinizi biraz daha zenginleştirmek isterseniz; Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, Cennet Tepesi, Rahmi Koç Müzesi, Ortunç Koyu, Şirinkent Plajı, Ayvalık Kamp Alanları ve özellikle her hafta kurulan Bit Pazarı, Ayvalık’ın keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerinden sadece birkaçı.

Şeytan Sofrası

Ayvalık'ta Ne Yapılır?

Cunda ve Ayvalık’ta alışveriş yapmak listenize mutlaka eklemelisiniz. Renkli takı tezgahları, yöresel hediyelikler ve bölgenin ünlü zeytinyağları, buradan alabileceğiniz en güzel hatıralar arasında yer alıyor. Ayrıca gece hayatının Ayvalık’a kıyasla daha hareketli olduğunu da belirtmek gerekir. Belki bir akşamınızı Cunda’da geçirip, farklı bir atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

  • Zeytinlikte saklı bir gastronomi deneyimi: Karina. Muhteşem bir zeytinlikte konumlanan Karina, ziyaretçilerine doğanın içinde huzurlu bir atmosfer sunuyor. Gün batımında zeytin ağaçlarının arasından süzülen ışıklar eşliğinde, tarladan sofraya uzanan gerçek bir lezzet hikayesini deneyimleyebilirsiniz.
  • Tarihi bir mekanda sanat ve kahve keyfi: Küçük Han. Ayvalık’ın restore edilerek yeniden hayat bulan tarihi mekanı Küçük Han, sergilere, atölyelere ve keyifli kafelere ev sahipliği yapıyor. Ayvalık’a gelmişken bu büyüleyici yapıyı mutlaka ziyaret edin.
  • Ayvalık’ta yeni bir kültür durağı: Rahmi M. Koç Müzesi. Sakarya Mahallesi’nde yer alan bu müze, İstanbul, Ankara ve Cunda’daki müzelerin koleksiyonlarına benzer bir yapıya sahip. Ancak, diğerlerinden farklı olarak arkeolojik eserlerin de sergilendiği bu müze, kültür meraklılarını bekliyor.
  • Ege’nin eşsiz gün batımları için Trata Ayvalık. Kuzey Ege’nin en güzel gün batımlarını deneyimlemek için harika bir tercih olan Trata Ayvalık, gezici bir lokanta konseptiyle unutulmaz bir yemek deneyimi sunuyor. Bilgi ve rezervasyon için
  • Cleto’s Ristorante Denize bakan harika bir konumda yer alan bu restoran, İtalyan mutfağının en lezzetli örneklerini sunuyor.
  • Hanole Guest House Tarihi bir binada hizmet veren bu konuk evi, konforlu konaklamasıyla öne çıkıyor. Ayrıca, Hanole’nin zengin kahvaltısı da mutlaka deneyimlenmesi gereken bir lezzet şöleni.
  • Moyy Atölye Kapısından içeri girdiğinizde keten tasarımlar, şık çantalar ve zarif seramiklerle dolu bir dünya sizi karşılıyor.
  • Küçükköy Tarihi evleri, sanatsal galerileri, keyifli kafeleri ve yaratıcı atölyeleri ile tam bir keşif durağı. Sokaklarını gezip kafelerinde mola vermeyi unutmayın.
  • Macaron Mahallesi Renkli sokaklarında dolaşmak ve birbirinden güzel kafelerinde lezzetli bir mola vermek oldukça keyifli.

Macaron Mahallesi

Ayvalık'ta Nerede Ne Yenir?

Ayvalık’ta sadece 48 saat bile geçirsen, mutlaka birkaç fazladan kilo almayı göze almalısın. Çünkü buranın mutfağı öyle zengin ki, tadına bakmadan dönmek olmaz. En meşhur lezzetlerden biri Ayvalık tostudur; şehrin pek çok küçük büfesinde nefis bir tost bulmak mümkün. Tarih boyunca farklı kültürlerin etkisi altında kalan Ayvalık mutfağında özellikle Giritli izleri çok belirgindir. Birçok restoranda Rumlardan kalan mezeleri tatma şansın var. Girit ezmesi, radika, kabak çiçeği dolması ve deniz börülcesi mutlaka denenmesi gereken mezeler arasında. Rum kültürünün izlerini taşıyan bu bölgede, yeme içme alışkanlıkları da geçmişten bugüne uzanan bir miras gibi yaşatılıyor. Cunda sokaklarında yürürken burnunuza gelen kekik kokusu, zeytinyağında hafifçe kızarmış mezelerin fısıltısı gibidir adeta. Tarihi taş binasında, patlıcanlı mezelerden işkembeli özel tabaklara kadar her şey zarifçe hazırlanıyor. Balık elbette sofrada eksik değil ama burası mezeleriyle öne çıkan bir mekan. Cunda’nın kalbinde yer alan Lal Girit Mutfağı, bahçesinde sessizce akan zamanı hissettiren bir atmosferivar. Kabak çiçeği dolması, yoğurtlu kırmızı biber ve Girit usulü lokumlar burada öne çıkan tatlardan. Geleneksel olanı sade ama özenli şekilde sunmaları, mekanı özel kılıyor. Ayna Restoran, 2003’ten beri Akdeniz ve Girit tariflerini modern bir sunumla misafirlerine ulaştırıyor. Roka ve karidesle hazırlanan makarna ya da asma yaprağına sarılmış sardalye, bölgede pek çok yerde rastlayamayacağınız tabaklar arasında. Papalina ise sadece burada değil, Cunda’nın genelinde de denemeniz gereken bir lezzet. Geniş menüsüyle tanınan Bay Nihat Restoran, 100’ü aşkın meze çeşidi sunuyor. Balıktan yapılan sucuk ve pastırma gibi farklı tatları denemek isteyenler için biçilmiş kaftan. Sakin müzik eşliğinde, zeytinyağlıların yavaşça masanıza geldiği bu ortamda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Kalamar tutkunlarının favorisi Nesos Restoran, 1990’dan bu yana kalitesinden ödün vermeden hizmet veriyor. 40 farklı otla hazırlanan mezelerin yanında, kalamarı her haliyle tadabileceğiniz özel bir mutfak. Folyoda kalamar ya da kalamar yahni gibi özgün tatlar buranın alametifarikası.

Ayvalık Yeme-İçme Önerileri

Papalina balığı ve ahtapot ise bölgenin geçmişten gelen deniz ürünleri lezzetleri. Eğer tatilin Ağustos ya da Eylül ayına denk geliyorsa, papalina tavanın tadını çıkarabilirsin. Tatlı olarak ise lor tatlısı, lokma ve sakızlı dondurma Ayvalık’ta denemen gereken lezzetler arasında. Dönüş yolunda da hediyelik olarak Girit leblebisi almak güzel bir fikir olabilir. Böylece Ayvalık tatilin hem damağında hem de bavulunda kalır.

Ayvalık Pazarları

Ayvalık Semt Pazarı: Ayvalık’ın tam ortasında, sabah erkenden kurulan bu pazar, köyden gelen otlar, zeytinyağları ve mis gibi domates kokusuyla baştan çıkarıyor. Pazar çantasını alan herkes bir şekilde burada buluşuyor.

Ayvalık Perşembe Pazarı: Perşembe sabahı Ayvalık’ta hava biraz daha canlı olur. Sebzesinden kıyafetine, ev eşyasından takıya kadar ne ararsan var. Tezgahların başında durup biraz sohbet edince pazarlık da kolaylaşıyor.

Ayvalık Antika ve Bit Pazarı: Eski günlerin izini sürebileceğin bir yer. Kim bilir kimin sandığından çıkmış danteller, yıllanmış plaklar, renkli fincan takımlarına bakarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun bile.

Cunda Tarihi Pazar: Cunda sokaklarında yürürken karşına çıkan bu küçük pazar, el emeğiyle dolu. Kokulu sabunlar, ev yapımı reçeller, renkli taş takılar… Her şey sanki o mahalledeki biri tarafından özenle hazırlanmış gibi.

Altınova Pazarı: Ayvalık’ın biraz dışında ama yolunu bulunca değiyor. Daha sakin, daha salaş. 

Ayvalık ve Cunda Otelleri önerilerimiz için ise sayfamıza göz atabilirsiniz.