En Güzel Kumsalı Olan Oteller

Kendine ait özel plajı olan otellerin çoğu Antalya, İzmir ve Muğla taraflarında yoğunlaşmış durumda. Elbette ki Türkiye’nin diğer bölgelerinde de özel kumsalı olan otellere rastlamanız mümkün. Özel plajlı otellerde konaklamanın tüm avantajlarından faydalanabilir lüks konaklama deneyiminin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıklıkla karşılaşacağınız kumsalı en güzel olan otellerin bazılarına misafiri olmasanız bile günlük belirlenen ücreti ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Halk plajlarındaki imkansızlık ve hijyenik olmaması nedeniyle oluşabilecek problemlerin önüne geçmek amacı ile özel kumsallı bir otelde konaklamak isteyebilirsiniz. Ayrıca mavi bayraklı plajı olan oteller kategorisindeki tesislere de göz atmanız mümkün. Çocuklu aileler için de oldukça uygun olan bu tesislerden sizler için seçtiklerimiz karşınızda:

En Güzel Kumsalı Olan Oteller Nerede?

1. Sinop Antik Otel
2. Club Kavala Beach Hotel
3. Etenna Beach Bungalow Çıralı
4. Dirik Surf Club Hotel
5. Orcey Hotel Datça
6. Assos Club Beyaz, +16 - Kadırga Koyu
7. Gökçeada Surf Otel
8. Reges a Luxury Collection Resort & Spa
9. Ova Küçük Otel
10. Eden Bungalows and Beach

En Güzel Kumsalı Olan Oteller Haritası

Sinop Antik Otel

Karadeniz’in kıyısında, denizle ormanın iç içe geçtiği Sinop Antik Otel, gözün yalnızca maviyi ve yeşili gördüğü çok özel bir yerde. Burada her şey doğayla, tarihle, kültürle iç içe. Otelin sahibi ve ekibi, sıradan bir işletme değil de sanki uzun zamandır burada yaşayan, toprağı bilen insanlar gibi. Bu yüzden burası bir otelden çok bir ruhu olan mekan gibi hissettiriyor. Yemekleri de en az manzarası kadar özel. Denize karşı kurulmuş yeşillikler içindeki restoranda taze balıklar, Karadeniz mezeleri, otlu pideler, ev yapımı lezzetler sizi bekliyor. Servis özenli, ortam sade ama etkileyici. Birkaç lokma arasında içinizi dolduran o “iyi ki buradayım” duygusu, işte o bu otelin gizli hüneri. Ayrıca otelin içinde, ev sahiplerinin yıllar içinde özenle oluşturduğu bir müze var. Geçmişin izlerini taşıyan her bir obje, insanı bir süreliğine susturuyor. Sadece denize girip güneşlenmek değil, aynı zamanda iç dünyanıza da küçük bir yolculuğa devet ediyor burası. Sinop Antik Otel, lüksü doğallıkla buluşturmayı bilen, insana iyi gelen bir yer. Sessiz, sakin, kendiliğinden güzel.

Club Kavala Beach Hotel

Assos’un o tatlı yokuşlarından inerken zeytin ağaçları gölge yapıyor, yolun sonunda ise karşına çıkan mavilik adeta göz kamaştırıyor. Kadırga Koyu’na varınca bir huzur sarıyor insanı. Denizi tertemiz, kumsalı geniş, üstelik mavi bayraklı.Tam bu manzaranın ortasında yer alıyor Club Kavala Beach Hotel. Kavala, gösterişten uzak, doğallığını hiç bozmamış bir yer. Zeytin ağaçları ve palmiyeler arasında kalan otel, insana “burada zaman yavaş akıyor” dedirtiyor. Bahçeye açılan odalarda kalmak, sabah kuş sesleriyle uyanmak, kahvaltıda ise yerel sofralarla güne başlamak, insanın ruhuna iyi geliyor. Gündüzleri iskeleden denize atlayıp uzun uzun yüzmek, akşamları ise hafif esintili havada müzik dinleyerek içeceğini yudumlamak dışında fazlasına gerek yok. Kavala’da olmak zaten başlı başına bir iyi his hali. Sabah yürüyüşü yapıp, günün ilk ışıklarıyla o sakin koya bakarken mutlu olmak kolaylaşıyor. Güzellik bazen bu kadar basit işte.

Etenna Beach Bungalow Çıralı

Sabah gözlerimi kuş sesleriyle açtık, burnumuza portakal çiçeklerinin kokusu geldi. Etenna Beach & Bungalows’ta her gün böyle başlıyor; dingin, doğal ve içten. Çıralı’nın en sakin kıyılarından birinde, denize sıfır konumuyla adeta yeryüzünde gizli bir cennet. Portakal ağaçlarının altında, çıplak ayakla kuma basarak yürümek, sabah serinliğinde denize girmek ve gün boyunca sadece doğanın sesini duymak… Burası “yavaşla” diyor insana. Hala kalabalık değil, deniz hala pırıl pırıl, gökyüzü masmavi. Yaz mevsiminin özü sanki bu dönemlerde saklı. Etenna, kafa dinlemek isteyenler için birebir. Şezlonga uzanıp saatlerce kitap okumak, bir şey yapmadan sadece huzuru dinlemek mümkün. Aileler için de ideal; çocuklar güvenle oynayabiliyor. Evcil hayvan dostlarımız da misafir ediliyor, engelli bireyler için de rahatça hareket edebilecekleri alanlar düşünülmüş. Her şey sade, doğal ve yerli yerinde. Kendinizi iyi hissettiren, abartısız ama içten bir tatil arıyorsanız, Etenna’da yeni bir gün doğumu hep bir başka güzel.

Dirik Surf Club Hotel

Datça’nın yalın ve doğal güzelliğiyle buluşan Dirik Surf Club Hotel, denize sıfır konumuyla sizi daha ilk anda etkisi altına alıyor. Sabah gözünüzü açar açmaz çıplak ayakla sahile inip, elinizde bir bardak çayla günün ilk ışıklarını karşılamak burada sıradan bir an değil. Her şey sade ama ince düşünülmüş. Kimi zaman bir kitap eşlik ediyor sessizliğe, kimi zaman içten bir gülümseme. Otelde bazı günler, oyuncu Sarp Levendoğlu’nun hazırladığı Kapalı Pablo Burger’i tatma şansınız da var. Akşam olunca, Yakamengen’in bahçesinde oturmak ayrı bir keyif. Ortam sakin, doğayla iç içe, hiçbir şey gereğinden fazla değil. Datça’da gün batımını izlemek, tüm telaşınızı geride bırakıyor. O an sanki zaman yavaşlıyor. İçinizden Ursula K. Le Guin’in şu sözü geçebilir: “Ev bir yer değildir, bir duygudur.” Dirik Surf, tam da bu duyguyu yaşatıyor. Size evinizdeymişsiniz gibi bir rahatlık veriyor ama kahvaltıya gelen tabakları görünce kabul ediyorsunuz, evde böyle kahvaltı olmuyor.

Orcey Hotel Datça

Datça’nın o sakin, zarif doğası içinde bir nefes gibi duran Orcey Hotel, denizin tam kıyısında, gerçekten özel bir yer. Datça zaten başlı başına bir mucize; bir yanınızda dağ, diğer yanınızda masmavi bir deniz. Köyleriyle, adacıklarıyla, o serin yamaçlarıyla hala dokunulmamış gibi. Orcey bu doğal güzelliğin ortasında, insan emeğiyle yoğrulmuş, zevkli detaylarla örülmüş bir tatil evi gibi hissettiriyor. Odalara isimler verilmiş: Konak, Şato, Değirmen, Datça Evi... Her biri ayrı bir ruh taşıyor. Bizim kaldığımız değirmen odasında sabahları uyanır uyanmaz denizi izleyebiliyorsunuz. Sessiz, sakin ama eksiksiz. Bahçesinde yürürken sanki doğayla sohbet ediyorsunuz. Burada sadece konaklamıyorsunuz, gerçekten yaşıyorsunuz. Orcey, Datça'nın zarif ruhunu misafirlerine olduğu gibi hissettiren, samimi ve özgün bir durak.

Assos Club Beyaz, +16 - Kadırga Koyu

Assos Club Beyaz’da zaman başka türlü akıyor. Sanki günler biraz daha yavaş geçiyor, sesler biraz daha kısık çıkıyor, insan kendine biraz daha yakın duruyor. Burası, doğaya aşık bir kadının, Gülizar Hanım’ın kendi iç sesini dinleyerek yarattığı bir yer. Şehir hayatından çekilip doğaya sığınmış, güzel sanatlar hocasıyken şimdi Club Beyaz’ın ruhu olmuş. Her şeyde bu duyarlılığı hissediyorsunuz. Sabah odada ahşabın kokusuyla uyanıyorsunuz, pencereden içeri süzülen ışık ve uzaklardan gelen deniz sesi size günaydın diyor. Tavan kirişleri, sadeliğiyle huzur veren detaylar, fazla hiçbir şey yok. Her şey olması gerektiği kadar. Fazlalıkların ağırlığını bırakmak isteyenler için burası adeta bir hafifleme alanı. Assos Club Beyaz, doğayla uyumlu yaşamanın hala mümkün olduğunu hatırlatıyor. 16 yaş altı misafir kabul edilmiyor; bu da demek oluyor ki burada sadece siz ve deniz var. Gürültü yok, koşturma yok. Sade ama özenli yemekler, titizlikle seçilmiş müzikler, gölgede kitap okuma keyfi… Odadan çıkıp plajdaki sandalyeye oturmanız bir adım sürüyor; denize ulaşmak kolay, huzura ulaşmak daha da kolay. Göstere göstere değil, usul usul yaşanan bir tatil arıyorsanız, Assos Club Beyaz sizi bekliyor. Sezonu kısa ama etkisi uzun: 1 Haziran’da başlıyor, 10 Eylül’de bitiyor. Gerçek bir yaz tatilinde ne aradığını bilenler için sadece doğa yeter.

Gökçeada Surf Otel

Gökçeada’nın her köşesi doğallıkla dolu ve Gökçeada Surf Oteli de bu güzelliklerden biri olarak ön plana çıkıyor. Aydıncık Plajı’nda yer alan bu otel, 14 yıldır misafirlerini ağırlıyor. Dev taşlarla çevrili geniş bir avlusu, etrafını saran ağaçlar ve yemyeşil çimenlerin ardından uzanan sakin bir sahili var. Denizi ise her zaman ılık. Adanın kendine özgü rüzgarının hafif tiz sesleri, buraya ayrı bir huzur katıyor. Gökçeada’nın şekli bile büyük dalgalara benzercesine dalgalı, doğanın büyüsünü hissettiriyor. Burada özgünlük ve farklılık peşinde koşanlar için yeni keşifler yapmak özgürlüğün bir ifadesi gibi. Surf, bu otelde adeta yeni bir yaşam biçimi haline gelmiş. Ruhunuzun da bu enerjiyle yanıp tutuşmasına izin verirseniz, buradan hiç gitmek istemeyeceksiniz. Mutfak kısmı ise başlı başına bir deneyim. Sabah kahvaltıları, mürekkep kıvamında nane reçeli, süt reçeli, karadut reçeli, ev yapımı pişi ve gelincik reçeli gibi özel tatlarla dolup taşıyor.  Akşam yemeklerinde ise el açımı Napoli pizzaları, espagnole soslu kuzu gerdan, ada kuzusu gibi lezzetler öne çıkıyor. Tatlılarda ise vegan cheesecake, brownie ve sakızlı muhallebi gibi seçenekler sofrayı tamamlıyor. Gökçeada Surf Oteli, sadece doğa ve deniz değil, lezzetleriyle de akılda kalacak bir yer.

Reges a Luxury Collection Resort & Spa

Çeşme’nin sakin ve göz alıcı Boyalık mevkiinde, denize sıfır konumda yer alan Reges a Luxury Collection Resort & Spa, iki ayrı binadan oluşuyor. Her odası, penceresinden Ege Denizi’nin masmavi sularını ve ufuk çizgisini izleyebileceğiniz şekilde tasarlanmış. Sabah uyandığınızda, güne denizin hafif esintisi ve dalgaların huzur verici sesiyle başlamak mümkün. Otelin mimarisi sade ama şık; rahat ve ferah odalarda kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Denizin hemen yanı başında olması, gün boyunca sahilde yürüyüş yapmak ya da balkonunuzda oturup denizi seyretmek isteyenler için büyük bir avantaj. Boyalık’ın doğal atmosferi ve sakinliğiyle birleşince, burası şehir hayatının karmaşasından uzak, dinlendirici bir yer. İster ailenizle ister arkadaşlarınızla, Ege’nin tüm güzelliklerini hissetmek isteyenler için ideal bir yer.

Ova Küçük Otel

Ova Otel, denize çok yakın konumuyla tam bir huzur durağı. Sabah uyandığınızda gözünüz hemen maviye değiyor, arada sadece birkaç adım var ama hissettirdiği dinginlik çok derin. Odalar ise sade ve ferah; her köşesinde geçmişten gelen sıcak, tanıdık bir atmosfer var. Sanki anneannenizin balkonundan gelen çiçek kokusunu içinize çekiyorsunuz. Akşam üstü Gökova’nın engin maviliğine bakarken zamanın yavaşladığını hissediyorsunuz. Knidos’a doğru yol alırken hayatın telaşından uzaklaşıp kendinizle baş başa kalmanın keyfini yaşıyorsunuz. Datça Ovabükü, size yavaşlamanın, durmanın ne demek olduğunu hatırlatıyor. Burada gerçekten dinleniyor, kendinizi yenilenmiş hissediyorsunuz. Tatilde aradığınız şey sakinlik, derin bir nefes ve ‘iyi ki buradayım’ hissiyse, rotanızı mutlaka Ovabükü’ne çevirin. Şehrin karmaşasından uzaklaşmak, doğayla iç içe bir yaz yaşamak isteyenler için ideal bir yer.

Eden Bungalows and Beach

Eden Bungalows and Beach, Muğla’nın Ekincik Koyu’nda denize sıfır konumda yer alıyor. Doğayla iç içe, sakin bir tatil isteyenler için ideal bir seçenek. Tesis, geniş bir alan üzerine kurulu; ahşap ve doğal taş detaylarla süslenmiş 15 modern bungalov evden oluşuyor. Burada sabahları kuş sesleriyle uyanıp, dalga sesleri eşliğinde huzurlu bir güne başlayabilirsiniz. Kumsalı sakin, denizi berrak ve kıyısı rahat yürünebiliyor. Tesisin kendi plajı, kalabalıktan uzak, doğanın içinde bir ortamı var.. Sabah kahvaltılarınızda taze ve lezzetli seçenekler sunan restoran ve beach bar, gün boyu ihtiyacınız olan her şeyi karşılıyor. Doğa dostu yaklaşımıyla dört mevsim hizmet veren Eden Bungalows, hem kafa dinlemek hem de denizle iç içe olmak isteyenlere huzurlu bir ortam sağlıyor. Otopark imkanı da bulunuyor, böylece aracınızla rahatça ulaşabilirsiniz. Ekincik’in doğal güzellikleri içinde, sakin ve keyifli bir deniz tatili için burası kaçırılmaması gereken yerlerden.

En Güzel Kumsalı Olan Oteller blogunda daha fazlasını görmek isterseniz, küçük oteller sayfamıza göz atabilirsiniz.