En Romantik 10 Sonbahar Tatil Fırsatı

Doğa turuncu ve kahverenginin tonlarına bürünürken serin akşamlar ve dingin gün batımları bambaşka bir atmosfer yaratıyor. Bu dönemde Türkiye’nin farklı köşelerinde, çiftler için özenle hazırlanmış konaklama adresleri var. İstanbul’a yakınlığıyla dikkat çeken Grandma's Wonderland huzurlu bir kaçamak sunarken, Bozcaada’da Ataol Tatil Çiftliği bağların arasında keyifli bir tatil vadediyor. Doğa severler için Abant Lotus Hotel göl manzarasıyla öne çıkıyor, Alaçatı’da Monreve Hotel taş mimarisiyle romantizmi yaşatıyor. Assos’un Ahmetçe Köyü’nde sadece yetişkinlere hitap eden Simurg Inn, Kazdağları’nda yeşille iç içe bir deneyim sunan Nadas ve Yeşilyurt Köyü’ndeki tarihi dokusuyla Manici Kasrı Hotel sonbaharı özel kılan adreslerden. Çanakkale’de Hotel Caeli şarap bağlarıyla buluşurken, Kalkan’da Patara Prince Hotel & Resort Akdeniz’in güzelliğini romantizmle birleştiriyor. Göcek’teki Renka Hotel & Spa ise sakin koyların dinginliğini çiftlere armağan ediyor.

Sonbahar'da En Romantik 10 Otel

1. Grandma's Wonderland, Silivri
2. Ataol Tatil Çiftliği, Bozcaada
3. Abant Lotus Hotel, Abant
4. Monreve Hotel, Alaçatı
5. Simurg Inn, +15 - Ahmetçe Köyü, Assos
6. Anatolian Houses, Göreme 
7. DoğadaKal Bungalov, Rize 
8. Hotel Caeli Eceabat, Çanakkale
9. Patara Prince Hotel & Resort, Kalkan
10. Renka Hotel & Spa, Göcek

Grandma's Wonderland

Silivri’de 40 dönümlük yemyeşil bir arazi üzerine kurulu Grandma’s Wonderland, ilk adımda insana saklı bir bahçeye girmiş hissi veriyor. Doğası öyle güzel ki her köşesi sizi fotoğraf çekmeye çağırıyor. Burası bir aile çiftliği ama aynı zamanda romantik bir kaçamak için de kusursuz bir adres. Çiftlikte yetişen sebze ve meyveler sofralara taşınıyor, bağlardaki Cabernet Sauvignon ve Merlot üzümlerinden pekmez ve de şarap üretiliyor. Sabah kahvaltısında taptaze yeşillikler, reçeller, marmelatlar ve ballar hep kendi üretimleri. Açık büfede çeşit çeşit sıcak sunuluyor ve her biri özenle hazırlanmış. Günün diğer saatlerinde The Barn restoran öne çıkıyor. Burada farklı şeflerin elinden çıkan yemekler sadece lezzetiyle değil, sunumuyla da keyif veriyor. Masaya gelen her tabak garsonlar tarafından detaylıca anlatılıyor, bazı tabaklarda şefin kendisi sunum yapıyor. Naneli, lavantalı ya da pekmezli dondurmalar gibi küçük sürprizler menüyü daha da özel hale getiriyor. Personelin samimiyeti ve güler yüzüyle birleşince yemekler yalnızca lezzet değil, aynı zamanda unutulmaz bir deneyim oluyor.

Ataol Tatil Çiftliği, Bozcaada

Zamanın ağır aktığı, kekik kokulu rüzgarların saçlarınızı savurduğu bir yerde durmak…  Ataol Tatil Çiftliği size bunu sunuyor. Bozcaada’nın bağlarla ve zeytinliklerle çevrili vadisinde yer alan bu taş evler, toprağa ve doğaya öyle yakın ki kendinizi her şeyi bir anlığına unutmuş gibi hissediyorsunuz. Buraya geldiğinizde sadece durmak, nefes almak ve etrafı izlemek istiyorsunuz, koşmak ya da göstermek değil. Her şey doğal, sade ve samimi. Sabahları bahçeden toplanan sebzelerle hazırlanan kahvaltılar, taş fırın ekmekleri, ev yapımı reçel ve marmelatlar günü başlatmak için harika bir neden. Öğle ve akşam yemeklerinde de çiftliğin mahsullerinden yapılan tatlar sizi başka bir dünyaya taşıyor. Her detay, personelin samimiyeti ve doğayla bütünleşmiş atmosfer, tatili sadece keyifli değil aynı zamanda ruhu hafifleten bir deneyime dönüştürüyor. Ataol Tatil Çiftliği sonbaharda romantik bir kaçamak için gönül rahatlığıyla tercih edilebilecek bir adres.

Narköy

Şehrin gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşmak, nefes almak ve doğayla baş başa bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız Narköy tam size göre bir yer olabilir. Kocaeli’nin yeşillikler içinde saklı bir köşesinde yer alan bu otel, sürdürülebilir yaşamı günlük hayatın tam merkezine taşımış. Binalardan yemeklere, dekorasyondan kullanılan malzemelere kadar her şey doğadan alınanı doğaya geri verme felsefesiyle tasarlanmış. Yemekler, tarladan sofraya gelen taze ürünlerle hazırlanıyor; balkabaklı sonbahar mücveri, sirken otlu gnocchi ve yazın hazırlanan soğuk biberiye ve kekik şerbeti gibi tarifler unutulmaz. Masaya gelen her porsiyon yeterli değilse hızlıca ilave ediliyor, kalan yemeklerse hayvanlara veriliyor, ziyan yok zarar yok anlayışıyla.  Her biri ayrı ayrı enfesti. Dekorasyon modern ama doğayla uyumlu, konfor ve şıklık bir arada sunulmuş. Tüm odalarda klima yok, doğal havalandırma ve özel izolasyonla sağlıklı bir serinlik sağlanıyor. TV yok ama bolca doğa ve sessizlik var. Çiftlik alanında taze sebze ve meyveleri kendiniz toplamak, ahır, kümes ve su hayvanları havuzunu görmek çocuklar için de öğretici bir deneyim sunuyor. Narköy, sadece bir konaklama değil, doğayla bütünleşmiş ve anlamlı bir hikayeye sahip, ruhu olan bir yer deneyimlemek isteyenler için ideal. Hikayesi olan şeyleri seviyorum bu ekolojik köyün oldukça anlamlı bir hikayesi ve misyonu var.

Abant Lotus Hotel

Abant Lotus Hotel, Bolu’nun ormanlarla çevrili sakin köşesinde, derenin kenarında kurulmuş bir yer. Doğayla iç içe olmak, sessizliği ve huzuru hissetmek isteyenler için tam bir kaçamak. Kahvaltıları gerçekten rüya gibi; serpme köy kahvaltısında beş altı çeşit sıcak, bolca peynir ve taze ürünler servis ediliyor, öyle ki müdavimleri sadece kahvaltısı için gelmeyi tercih ediyor. Akşam yemekleri Lotus Alacart’ta sunuluyor; dünya mutfağı konseptiyle hazırlanmış menüde Lotus Kebabını mutlaka denemelisiniz, yoksa tadı hafızanızda eksik kalır. Otelin konumu sayesinde Abant Gölü ve Yedigöller’e ulaşım çok rahat, arabayla kısa bir yolculukla doğanın kalbine girebiliyorsunuz. Burada geçirdiğiniz her an doğayla bütünleşmiş, dingin bir tatil deneyimi sunuyor ve sonbahar için romantik bir kaçamak arayan çiftler için ideal bir adres oluyor.

Monreve Hotel

Monreve Hotel, Alaçatı’nın kalbinde ama köyün sessizliğini koruyan bir konumda yer alıyor. Buraya adım attığınız anda sanatla ve estetikle çevrili bir atmosfer sizi karşılıyor. Her oda, Arkas Sanat Koleksiyonu’ndan ilham alınmış detaylarla döşenmiş ve konforu ön planda tutuyor. Kahvaltılar tam klasik Ege kahvaltısı; taze ve yerinden ürünlerle hazırlanmış, lezzeti dengeli ve hafif. Akşamları Montiano adlı restoranda İtalyan ve Akdeniz mutfağının en özel tatları sunuluyor. Roma usulü enginar, dana karpaçyo ve kuzu sosis pizzetta parmaklarınızı yedirecek kadar lezzetli. Montiano’nun menüsü mevsime göre değişiyor ve Lucien Arkas bağlarında üretilen özel şaraplarıyla tamamlanıyor. Konaklayan misafirler için olduğu kadar dışarıdan gelenler için de açık olan restoran, Alaçatı’nın hareketliliğine katılmak ve Ege Denizi üzerinden batan güneşi izlemek için harika bir yer. Personelin ilgisi ve güler yüzü, yemeği ve konaklamayı daha keyifli kılıyor. Sanatla iç içe odalarda vakit geçirmek, sessizliğin ve huzurun tadını çıkarmak isteyen çiftler için Monreve Hotel sonbaharda romantik bir kaçamak için ideal bir adres.

Simurg Inn, +15 - Ahmetçe Köyü

Kaz Dağları’nın sessiz, yeşil yamaçlarına vardığınızda, Ahmetçe Köyü’nün içindeki Simurg Inn adeta gümüş bir nokta gibi parlıyor. Buraya adım attığınız anda imbat esintisi gibi huzur hayatınıza giriyor. Bol yeşillikli bahçesi, ferah korusu ve doğanın her tonu sizi karşılıyor, gözlerinizi ve kalbinizi aydınlatıyor. Sabahları hafif klasik müzik, akşamları caz tınılarıyla otelin atmosferi tamamlanıyor; zaman zaman bahçede verilen küçük resitaller, burayı sıradan bir tatil yerinden çok özel bir deneyime dönüştürüyor. Kahvaltı, doyurucu ve lezzetli, her öğesi özenle hazırlanmış. Akşam yemeklerinde Luca şefin ellerinden çıkan tarifler hem göze hem damağa hitap ediyor; her tabak farklı, her tat unutulmaz. Odalar zevkli ve konforlu, otelin her köşesi doğayla uyumlu bir şekilde dizayn edilmiş; kendinizi küllerinizden yeniden doğmuş gibi hissediyorsunuz. Simurg Inn, “evinizden uzakta eviniz” duygusunu veriyor. Ahmetçe Köyü’nün içinden geçip vardığınız bu cennet köşe, her şeyden ve herkesten uzak kafa dinlemek için ideal. Karşınızda uçsuz bucaksız deniz manzarası, çevrenizde mis gibi doğa ve huzurlu köşeler… Her detay rafine zevklerle tasarlanmış. Burada geçirdiğiniz zaman, doğayla bütünleşmenin ve seyrüsefere doyumsuz manzaralar eşliğinde romantizmi yaşamanın keyfini sunuyor.

Anatolian Houses

Kapadokya’nın kalbinde, Göreme’de yer alan Anatolian Houses, tam anlamıyla büyüleyici bir deneyim yaşatıyor. Mağara otel konseptiyle tasarlanmış odaları, fotoğraflardan gördüğünüzden çok daha etkileyici, konforlu ve de şık bir ortam sağlıyor. Her oda, tarih ile doğanın birleştiği bir atmosfer sunuyor ve gün doğumu ile batımını izlemek için mükemmel bir manzaraya sahip. Otel, oda kahvaltı konseptiyle hizmet veriyor. Kahvaltı, Kapadokya’daki en lezzetli ve özenli sunumlardan biri; yöresel peynirler, taze ürünler ve özgün lezzetler sabahlarınızı özel kılıyor. Akşamları otelin restoranında yerel tatları deneyebilir, bölge şaraplarının özgün aromalarını otelin şarap çeşmesinden tadabilirsiniz. Bünyesinde SPA, hamam, açık ve kapalı havuz gibi olanaklar bulunuyor. Kendinizi tamamen rahatlamış hissetmek, doğayla bütünleşmek ve günün stresinden uzaklaşmak için ideal. Ayrıca sıcak hava balonlarıyla Kapadokya manzarasını keşfetmek ya da Göreme Milli Parkı’nda yürüyüş yapmak için merkezi bir konumda.Otele giriş anından itibaren personelin sıcak ve samimi karşılaması, hizmet kalitesi ve hijyen standartları, konaklamayı unutulmaz kılıyor. Otelin dekorasyonu ve sergilenen eserler, sizi geçmişe doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Terasından saatlerce izleyebileceğiniz manzara, balonları göremeseniz bile gözlerinizi doyuruyor.

DoğadaKal Bungalov

Rize’nin Yeniyol Köyü’nde, şehrin gürültüsünden tamamen uzak bir köşede yer alan DoğadaKal Bungalov, doğanın içinde kaybolmak isteyenler için harika bir adres. Bungalovlar birbirinden bağımsız ve doğayla uyumlu şekilde konumlanmış, gözlerden uzak, sessiz bir tatil sunuyor. Sabahları fındık ağaçlarının altında Karadeniz’in taze ve yöresel lezzetleriyle hazırlanan kahvaltı sofraları başlıyor. Gün boyunca restoranda Karadeniz mutfağının geleneksel tatlarını deneyimleyebilir, akşamları ise soba başında ev sahiplerinin sıcak sohbetlerine katılabilirsiniz. Otelin manzarası nefes kesici, odalar tertemiz ve samimi; kendinizi evinizde hissedebileceğiniz kadar rahat ve huzurlu bir ortam var. Yemekler lezzetli ve özenle hazırlanmış, taze ürünlerle servis ediliyor. Akşamları canlı müzik ve Karadeniz’e özgü tulum ezgileri tatilinize ayrı bir keyif katıyor, ateş çukuru etrafında oturup müzik dinlemek ise unutulmaz anılar arasında yer alıyor. DoğadaKal Bungalov, doğanın içinde, tertemiz hava ve yemyeşil manzaralar eşliğinde romantik bir kaçamak yapmak isteyen herkes için mükemmel bir tercih. Hem huzur hem de keyif dolu bir tatil deneyimi sunuyor ve kesinlikle listenize eklemeniz gereken yerlerden biri.

Hotel Caeli Eceabat

Eceabat’ın sakin ve huzurlu köşesinde, doğayla iç içe bir deneyim sunan Hotel Caeli, sessiz bir tatil arayanlar için ideal bir adres. Bahçesindeki ve otelin içindeki sanat eserleri, her köşede sizi karşılıyor ve otel turu sırasında eserler hakkında bilgi almak oldukça keyifli. Ardından bağın içinde yapılan şarap üretimi bölümünü gezip, özel tadımlara katılmak günün en keyifli anlarından biri oluyor. Şaraplar enfes, aroması damaklarda kalıyor ve her tadımda bağın ruhunu hissetmek mümkün. Hotel Caeli, doğayla iç içe bir bağ ve şarap oteli olmasının yanı sıra konforu ve lüksü de sunuyor. Odalar geniş, ferah, balkonlu ve manzaralı; iç mekan tasarımı özenle yapılmış ve her detaya dikkat edilmiş. Spa alanı ise huzurlu, temiz ve yeterli; günün yorgunluğunu atmak için birebir. Restoranda sunulan yemekler ise tamamen otelin tarlalarından temin edilen taze sebze ve meyvelerle hazırlanıyor. Bağ bozumu döneminde katılabileceğiniz turlar, konaklama deneyimiyle birleşiyor, şarap tadımı ve gurme yemekler eşliğinde bağın atmosferini doyasıya yaşamak mümkün. Hotel Caeli, doğanın ve sanatın içinde ve de şarap ve gurme lezzetlerle dolu, romantik bir sonbahar kaçamağı için unutulmaz bir seçenek. Sessizliği, ferah odaları ve eşsiz manzarasıyla burada geçireceğiniz zaman, sizi dinlendirirken özel de hissettiriyor..

Patara Prince Hotel & Resort

Kalkan’ın eşsiz koyunda, tarihi dokusunu koruyan otantik mimarisiyle öne çıkan Patara Prince Hotel & Resort, Akdeniz’in zarif minimalizmini taşıyan bir tatil adresi. Otelin mimarisi olağanüstü; sanki taşların arasına yerleşmiş, her köşesi fotoğraflamaya değer bir tablo gibi. Turan Kaşo’nun imzasını taşıyan bu atmosferde, Patara kemerinin altında gece yıldızları seyretmek, İspanyol merdivenlerinden inerken Kalkan koyuna karşı bir bankta nefeslenmek, Agora meydanında içkinizi yudumlamak tatilin en romantik anlarına dönüşüyor. Bir dönem amfitiyatroda film gösterimleri, Patara Bar’da piyano geceleri, havuz başında İtalyan, Türk ve İspanyol mutfağından şölenler ile adından söz ettiren otel, bugünlerde daha sakin bir çizgide ilerliyor. Yine de bu yönüyle kalabalıklardan uzak, romantik bir kaçış noktası arayanlar için adeta bir vaha. Kalkan’daki giderek artan yoğunluktan sıyrılıp huzurla baş başa kalmak isteyen çiftler için ideal. Konforu abartılı değil ama sıcak; orta lüks kategorisinde, tam anlamıyla “tatlı bir konfor” anlayışına sahip. Agora’sında düzenlenen “Sicilya Geceleri”, İtalyan soslarının Akdeniz lezzetleriyle buluştuğu unutulmaz bir deneyim sunuyor. Öğle ve akşam yemekleri a la carte servisle geliyor; tabaklarınıza sadece yemek değil, özenle hazırlanmış bir hikâye de konuk oluyor. Otelin önündeki deniz kenarı restoranı da mutlaka denemeniz gereken bir durak. Burada klasik bir balık ızgara ve şarap eşliğinde son derece nezih, romantik bir akşam geçirebilirsiniz. Üstelik fiyatlar da Kalkan standartlarına göre oldukça makul. Patara Prince, yıldızların altında romantizmi doyasıya yaşamak isteyen çiftler, balayı tatili düşleyenler ve denize sıfır, huzurlu bir tatil arayan gezginler için kusursuz bir sonbahar durağı.

Renka Hotel & Spa

Göcek’in dinginliğini sonbaharda hissetmek bir başka oluyor. Renka Hotel & Spa da tam bu huzurun ortasında, samimiyeti ve rahatlığıyla sizi evinizdeymiş gibi hissettiren bir yer. Odaların mimarisi zarif bir sadelikle tasarlanmış, her detay konforu ön plana çıkarıyor. Spa bölümü ise otelin en özel tarafı. Masajdan hamama, saunadan buhar odasına kadar her şey öylesine özenle hazırlanmış ki, insan gerçekten bedeninin ve ruhunun tazelendiğini hissediyor. Profesyonel hizmeti ve sakin ortamıyla spa deneyimi adeta bir terapi gibi. Kahvaltı sofraları güne keyifle başlamanızı sağlıyor; her şey taptaze, doğal ve lezzetli. Akşam yemekleri ise öyle sıradan değil, tam tersine özel hissettiren bir atmosferde sunuluyor. Burada geçirilen her öğün, tatilin ayrı bir parçası oluyor. Göcek’in saklı koylarına düzenlenen tekne turlarıyla günü denizde geçirmek, akşam otelin bahçesinde dinlenmekse tatili unutulmaz kılan detaylardan. Renka, yalnızca bir otel değil, Göcek’in güzellikleriyle buluşan bir yenilenme durağı. Sonbaharda romantik bir kaçamak için aradığınız huzuru ve dinginliği burada bulabilirsiniz.

Romantik bir sonbahar tatili, balayı için de şahane bir seçenek olabilir. İlham almak için Balayı Otelleri önerilerimize de bakabilirsiniz.