Güle Cunda

Şu an Cunda’da begonvillerin arasından geçip, taş sokaklara basarken iç çeke çeke yürümek istemez miydiniz?

🌸 Yazın ortasına varmadan, içime yaz düşüyor burada. Cunda’nın kalbinde, kendimi sanki çok önceden yazılmış bir hikâyenin baş kahramanı gibi hissediyorum. Sahneyi tarif edeyim mi? Taş sokaklardan hafif bir esinti geçiyor, bir yanda zeytin ağaçları gülümsüyor, diğer yanda pembe begonviller adeta “Hoş geldin” diye fısıldıyor. Ve tam ortasında, kendimi evimde gibi hissettiğim bir yer: Güle Cunda ( @gulecunda ).

🏡 Bu otel, otel değil aslında. “Burası benim adadaki evim” diyebileceğiniz türden. Şehnaz ve Erol’un misafirperverliği, daha kapıdan içeri girerken sizi sarıyor. Müşteri değil de uzun zamandır beklenen bir arkadaş gibi karşılanıyorsunuz. İlk sabah kahvaltısında kendi üretimleri olan zeytinyağını ekmeğe bandığım an, içimden “Buraya taşınsam mı?” bile dedim. Kendi kendime.

🍳 Her sabah özenle hazırlanmış bir kahvaltıyla uyanıyorsunuz. Zeytinyağları zaten bir efsane, ama eğer lor peyniri seviyorsanız mutlaka Kesebir Mandıra’nın günlük ürünlerini denemelisiniz. Kahvaltı boyunca bir yandan kuş cıvıltıları, bir yandan ada halkının gülüşmeleri eşlik ediyor.

📝 “Fiyat ve uygunluk detaylarını mı merak ediyorsunuz? Tarihlerinize göre yazın, size özel cevap gelsin!

❤️‍🔥 Uzun kalacaklara, balayı çiftlerine özel fırsatlar var. Üstelik Koç Grubu çalışanlarına %10 indirim. @kucukoteller’den gelenler için de 2025 sezonu boyunca yine %10 indirim geçerli!

📞 Rezervasyon için Şehnaz & Erol’a ulaşın: +90 545 327 25 11

Dilerseniz indirimli fiyatlara otelin web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Sezonluk anlaşmalı plajlara yönlendirme yapılıyor, ama merak etmeyin; deniz sizi çok bekletmiyor. Kum mu taş mı derseniz: Cunda’da her kıyı başka bir karakter.

🍇 Akşamları ne mi yapmalı? İşte burada Cunda’nın asıl büyüsü başlıyor… Teos’ta gün batımına karşı meze keyfi yapmak, Ayna’da limon soslu balık ya da midye pazı sarmaya “gözüm doymadı” demek, La Fuga‘da geceye dansla veda etmek! Burada genç kalmak kolay, çünkü yaş değil ruh önemli. (Ritüel’de 90’lar çalarsa, ben yokum demeyin!)

🚶‍♀️ Gündüzleri ise ada sizi bambaşka diyarlara taşıyor. Sabah erkenden limanda balıkçılarla bir kahve içip taze balık muhabbetlerine kulak kabartıyorum. Mevsim paplina zamanıysa, balıkçıdan değil de balıktan yana şans dileyin derim! Poyraz çıkarsa Manastır tarafına yürüyün; yaşlılardan bir efsane dinleme ihtimaliniz yüksek. Ve evet, hâlâ gizli şarap mahzenlerinden bahsedenler oluyor… Ama şşş, kimseye söylemeyin.

🌕 Taksiyarhis Kilisesi çevresinde ay ışığında yürümek… Her taş sanki size bir sır fısıldıyor. Taşların bile hafızası var burada. Hele ki gün batımında Ada Camping tarafında yapılan sessiz yürüyüşler, insanın iç sesini yükseltiyor. (“Seninle gurur duyuyorum, tatil ayarladığın için,” dedim kendi kendime dün akşam.)

🎨 Mayıs ortasında gelmenin bir güzelliği de var: Ayvalık Edebiyat Günleri! Ada, edebiyatla, şiirle, sanatla daha da güzel hale geliyor. Kitap kokusu begonvil kokusuyla karışıyor. İlham buradan taşmış…

🛌 Otel 1 Nisan’da kapılarını açıyor ve 25 Kasım’a kadar Cunda’ya gönül verenleri ağırlıyor. Sadece kahvaltı dahil bir konaklama ama inanın, sabahki o kahvaltı size tüm günü yetiyor.

📍 İstanbul’dan, İzmir’den, Bursa’dan ulaşım çok kolay. Biraz yol, biraz müzik, biraz sabır; sonunda Cunda zaten ödül gibi.

❌ Evcil dostlar maalesef kabul edilmiyor ama çocuklar için kapılar sonuna kadar açık. Her yaştan çocuk, bu otelin sevgi hanesine dahil.

✨ Otelin küçük detaylarında kaybolmayı sevenlere de notum var: kendi üretimleri olan zeytinyağlı sıvı sabunları cilt gibi değil, ruhu bile yumuşatıyor!

“Güle Cunda’da kaldıysanız, tatil yapmadım diyemezsiniz.”

Çünkü burası sadece bir konaklama değil, iç huzurla dolu bir hikâyenin tam ortası.