Hydra Adası’nda Sonbahar: Huzur Dolu 3 Gün
6 saat önce 4 görüntülenme

Hydra Adası’nda Sonbahar: Huzur Dolu 3 Gün

Bulunduğun şehrin sürekli hareketi, gürültüsü ve kaosu bazen insanı yorar. Tam da böyle anlarda, tuzlu deniz kokusunu içine çekmek, sessiz arnavut kaldırımlarda adım adım yürümek, uzaktan gelen eşek seslerini dinlemek ve minik kafelerde yavaş yavaş kahveni yudumlamak insanın ruhunu dinlendirir. Hydra, yazın bitiminden sonra bile hala sıcak ve canlı, ama kalabalığın stresinden uzak bir yüzünü gösteriyor. Eylül ayı başında gittiğim bu tatilde, adanın sakin sokaklarında kaybolmak, limandaki tekneleri izlerken akşamüstü güneşinin yansımasını görmek ve küçük tavernalarda tadına doyulmaz yemekler denemek bana tarifsiz bir huzur verdi. Bu yazıda, 3 günlük kısa ama dolu dolu Hydra tatilimde yaşadığım favori anları, keşfettiğim saklı köşeleri ve adanın sonbahar ruhunu nasıl hissettiğimi paylaşacağım. Belki sen de kendi tatil planına ilham bulursun ve kendine küçük bir kaçamak yaratmak istersin.

Hydra Adası

Öncelikle Hydra’ya Gidiş – Ulaşım

Hydra’ya ulaşmak, biraz etaplı bir yolculuk gerektiriyor, ama her dakikası buna değiyor. Türkiye’den önce Atina’ya uçuyor, ardından Pireus (Piraeus) limanına geçiyorsunuz; buradan da Hydra feribotuna binerek adaya varıyorsunuz. Feribot seçenekleri yaz aylarındaki kadar sık olmasa da Eylül ayında hala düzenli seferler var. Pireus’tan Hydra’ya bilet fiyatları genellikle €28’den başlıyor ve hızlı feribotlarla yaklaşık 1 saat 5 dakikada adaya ulaşmak mümkün. Daha ekonomik bir seçenek isterseniz, hızlı olmayan feribotları da tercih edebilirsiniz; biraz daha uzun sürse de manzara eşliğinde keyifli bir yolculuk sunuyor. Hydra’ya ulaşmanın bir diğer alternatif yolu da küçük limanlardan, örneğin Ermioni’den kalkan feribotlar. Buradan fiyatlar neredeyse €11.50’den başlıyor, yolculuk süresi biraz daha uzun olsa da Ege denizinin sakinliği eşliğinde çok huzurlu bir başlangıç sunuyor.

İpucu: Sonbaharda feribot seferleri yaz aylarındaki kadar sık değil. Bu nedenle kalkış saatlerini önceden kontrol etmek ve liman bağlantılarını planlamak tatilinizi rahat geçirmenizi sağlar. Özellikle küçük limanlardan yapılacak geçişlerde sefer saatlerini iyi takip etmek önemli.

Öncelikle Hydra’ya Gidiş – Ulaşım

3 Günde Neler Yapılır-Günlük Plan & Önerilerim

Hydra, küçük ama keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Adanın dar sokaklarında kaybolmak, limandaki tekneleri izlerken güneşin denize yansımasını izlemek ve sakin kafelerde kahveni yudumlamak için fazlasıyla zaman var. 3 gün kısa görünebilir, ama doğru planla her anı dolu dolu yaşayabilirsin. Bu yazıda, benim kişisel deneyimlerimden yola çıkarak hazırladığım 3 günlük günlük planı ve favori önerilerimi bulacaksın. Her gün için rotalar, keşif noktaları ve lezzet duraklarıyla, adayı hissetmenin en keyifli yollarını paylaşacağım. Küçük yürüyüşlerden fotoğraf molalarına, deniz kenarında kahve içmekten tavernalarda yemek tatmaya kadar, Hydra’yı adım adım deneyimlemek isteyenler için bir rehber hazırladım.

3 Günde Neler Yapılır-Günlük Plan & Önerilerim

1. Gün: Hydra’nın Kalbine Yolculuk

Güne erken başlamak, Hydra’yı en sessiz ve huzurlu hâliyle görmek için en iyi yol. Limandan adım attığınız anda, Ege’nin tuzlu kokusu ve yavaş akan hayat sizi karşılar. Liman çevresinde yürüyüşe çıkın; kafeler henüz yeni açılmış, dumanı tüten kahveler ve taze pişmiş kruvasanlar eşliğinde deniz manzarasının keyfini çıkarın. Deniz kenarında oturup sabahın sessizliğini dinlerken, sanki zaman yavaşlıyor gibi hissedeceksiniz.

Öğle saatlerine doğru liman kenarındaki küçük tavernalardan birine oturup hafif bir yemek yiyebilirsiniz. Taze balık, zeytinyağlılar, yeşil salatalar… Basit ama her lokmada Ege’nin ruhunu hissettiren lezzetler. Yemekten sonra dar sokaklarda kaybolmak için hazır olun. Eski taş evlerin arasında yürürken, renkli kapılar, sarkan begonviller ve küçük butik dükkanlar göze çarpar. Sanat galerilerini gezebilir, yerel el işlerini inceleyebilir veya Leonard Cohen’in adada yaşadığı dönemle ilgili küçük ipuçlarını arayabilirsiniz, adanın ilham veren geçmişini hissetmek çok keyifli.

Akşam yaklaşırken, limana yakın deniz kenarında güzel bir restoran seçin. Hafif bir akşamüstü yürüyüşü yaptıktan sonra masanıza oturun, gün batımını izlerken yemeğin tadını çıkarın. Ege’nin turuncu ve pembe tonlarına bürünmüş deniz manzarası eşliğinde bir tabak taze deniz ürünleri, yanında bir kadeh yerel şarap… Bu an, Hydra tatilinizin en unutulmaz başlangıcı olacak.

Günü sonlandırmak için limanda veya ara sokaklarda küçük bir bar veya kokteyl mekanına uğrayabilirsiniz. Hafif bir içki eşliğinde günün yorgunluğunu atarken, adadaki hayatın ritmini ve huzurunu tamamen hissetmiş olacaksınız.

2. Gün: Deniz, Güneş ve Saklı Koylar

Güne hafif bir kahvaltıyla başlamak, enerjinizi toplamak ve deniz gününe hazırlık yapmak için en güzel yol. Limanın sessizliğinde bir kafede taze kruvasan ve kahve eşliğinde güne merhaba deyin. Ardından Vlychos veya Mandraki yönüne doğru küçük bir yolculuğa çıkın; burası adanın en huzurlu ve güzel plajlarından.

Plajda güneşlenmek, denizin serin sularına dalmak ve sadece Ege’nin melodisini dinlemek tam bir terapi gibi. Şnorkel takıp su altındaki küçük balıkları ve rengarenk taşları keşfedebilir, bazen de denizden yükselen hafif esintiyle tamamen rahatlayabilirsiniz. Öğle yemeği için plaj restoranlarından birini tercih edin; taze deniz ürünleri, mezeler ve hafif yemekler hem karnınızı hem ruhunuzu doyuracak.

Eğer enerjiniz ve zamanınız varsa, bir tekne turu veya su taksi ile adanın gizli koylarını keşfetmek büyüleyici olur. Küçük, el değmemiş plajlarda yalnızca siz ve deniz var; bu anlar, tatilin en özel anıları arasında yer alacak.

Akşamüstü Kamini’ye doğru sahil boyunca yavaş bir yürüyüş yapın. Taş sokaklarda kaybolurken, hafif rüzgarın ve gün batımının romantik atmosferini hissedin. Akşam yemeği için Kodylenia’s Tavern veya Castello gibi romantik ve şık mekanlardan birini seçin. Mum ışığı, Ege manzarası ve taze hazırlanan mezeler eşliğinde günün yorgunluğunu atarken, adada geçirilen ikinci günün büyüsünü tam anlamıyla yaşayacaksınız.

2. Gün: Deniz, Güneş ve Saklı Koylar

3. Gün: Son Dokunuşlar ve Huzurlu Vedalar

Son gününüzde tempo biraz daha sakin, ama dolu dolu olsun. Güne ufak bir doğa yürüyüşü veya sahil rotasıyla başlayın. Avlaki Plajı veya Spilia gibi küçük, sessiz koyları keşfetmek, Ege’nin huzurunu son kez içselleştirmek için harika bir fırsat. Denize girip serinlemek, dalgaların ritmiyle yürümek veya sadece taşlara oturup denize bakmak, tatilinizi yavaş yavaş tamamlamanızı sağlar.

Öğle yemeği için adanın sakin tavernalarından birini seçin. Lokal lezzetlerle hazırlanmış mezeler, taze balık ve zeytinyağlılar, hem midenizi hem de ruhunuzu doyuracak. Yemek sonrası limana doğru geri dönerken, son alışverişlerinizi yapabilir, sokaklarda vakit geçirebilir ve bir kahve molasıyla günün tadını çıkarabilirsiniz. Limandan gün batımına karşı fotoğraf çekmek, tatilinize görsel bir hatıra bırakmak için ideal.

Akşam yemeği için özel bir restoran veya fine dining tarzı mekan seçin. Hydra’nın romantik ve sakin akşam atmosferinde, taze malzemelerle hazırlanmış yemekleri yerken günün yorgunluğunu atın. Ardından liman barlarında ufak sohbetlerle geceyi sonlandırmak, tatilinizi huzurlu ve keyifli bir şekilde noktalamanızı sağlar.

Hydra’da En Güzel Plajlar ve Koylar

Hydra’da kum plajlar nadir, çoğu plaj çakıl veya taşlı, bazen karışık yapıya sahip. Ancak sonbaharda deniz hâlâ ılık ve yüzmek, dalgaların ritmini hissetmek için gayet ideal. Adanın farklı köşelerinde birbirinden güzel plaj ve koylar var; işte benim favorilerim:

  1. Mandraki Plajı: Mandraki Beach Resort’a ait bu plaj, hem konfor hem de doğayla iç içe bir deneyim sunuyor. Şezlonglar, gölgeler ve restoran hizmeti ile rahat bir gün geçirmek mümkün. Denizin berraklığı ve manzara, fotoğraf için de birebir. Hem yüzmek hem de sadece denizi izleyip güneşlenmek isteyenler için harika bir seçenek.
  2. Vlychos / Plakes Sahili: Daha sakin ve doğal bir atmosfer arıyorsanız Vlychos veya Plakes sahilleri mükemmel. Burada kalabalık neredeyse yok, sadece Ege’nin sesi ve dalgaların huzuru var. Eğer konakladığınız otel sahile yakınsa, hem plaj hem restoran kombinasyonunu kolayca deneyimleyebilirsiniz. Hafif bir öğle yemeğini plajda, deniz manzarası eşliğinde yemek, adada geçirilen zamanın tadını katlıyor.
  3. Avlaki / Spilia Koyları: Doğa yürüyüşünü sevenler veya su taksisiyle küçük keşifler yapmak isteyenler için Avlaki ve Spilia koyları ideal. Bu koylar hem deniz hem doğa için eşsiz bir deneyim sunuyor. Sakinlik içinde yüzebilir, küçük taş plajlarda oturup sadece Ege’nin huzurunu dinleyebilirsiniz. Özellikle Téchnē Restaurant’a yakın Avlaki gibi koylar, günün geri kalanını yemek ve manzara keyfiyle birleştirmek için de uygun.

Mandraki Plajı

Mandraki Plajı

Hydra Adası Yeme-İçme / Restoran, Cafe & Bar Önerileri

Hydra’da yemek sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda adanın ruhunu hissetmenin en keyifli yollarından biri. Mekanlar karakterli, yemekler taze ve lezzetli. Hem liman kenarındaki canlı atmosferi hem de ara sokakların saklı tavernalarını mutlaka deneyin.

  1. Kahvaltı için: Güne başlarken, liman kenarındaki kafeler adeta huzurlu bir başlangıç sunuyor. Örneğin Isalos Cafe, port manzarası eşliğinde kahve ve hafif kahvaltılıklarla güne başlamak için harika bir nokta. Denizin yansımasını izleyerek, yavaş yavaş uyanan limanı seyretmek tam bir terapi gibi. Eğer konakladığınız otelin kahvaltısı varsa, Bratsera Hotel veya Orloff gibi butik otellerin veranda veya açık büfe kahvaltıları da şahane bir seçenek. Taze malzemelerle hazırlanmış peynirler, zeytinler ve yerel lezzetler, sabahı keyifle karşılamanızı sağlıyor.
  2. Öğle yemeği için: Öğle saatlerinde liman çevresinde daha hafif ve taze seçenekleri tercih edebilirsiniz. Balık, mezeler ve deniz ürünleri, Ege’nin karakterini sofranıza taşıyor. Téchnē Restaurant & Social öğle için hem lezzetli hem de manzarasıyla keyifli bir alternatif sunuyor. Eğer plajdaysanız, Mandraki veya Vlychos çevresindeki plaj restoranları da birer cennet gibi. Deniz kenarında oturup hafif bir öğle yemeği yemek, hem güneşin hem de denizin tadını çıkarmak için mükemmel.
  3. Akşam yemeği / Taverna / Eğlence: Akşamları, Hydra’nın romantik ve samimi atmosferini hissetmek için özel mekanlara yönelin. Liman kenarındaki Omilos, deniz manzarası ve şık ambiansıyla özel bir akşam yemeği için ideal. Daha lokal ve otantik bir deneyim isterseniz, Douskos (Xeri Elia Douskos) lezzetli yemekleri ve uzun sohbetlere elverişli ortamıyla favorim oldu. Kamini’ye yakın bir alternatif arıyorsanız, Castello Hydra sahil boyunca deniz manzarası eşliğinde romantik bir akşam sunuyor; özellikle gün batımı sırasında bambaşka bir atmosfer oluşuyor.
  4. Bar & Kokteyl: Geceyi hafifçe sonlandırmak veya gün batımının tadını çıkarmak için liman bölgesindeki barlara uğrayabilirsiniz. Pirate Bar veya Hydronetta Beach Bar, akşamüstü ve gece için ideal mekanlar. Hafif müzik, denizin sesi ve özenle hazırlanmış kokteyller eşliğinde, Hydra’nın sakin ve büyülü akşam atmosferini tamamen hissedebilirsiniz.

Hydra Adası Konaklama Önerileri

Sonbaharda fiyatlar yaz sezonuna göre biraz daha makul, bazı oteller hâlâ açık. Hydra’da kalabileceğin butik otel seçeneklerinden üçü:

Bratsera Boutique Hotel: Tarihi sünger fabrikası binasında, karakteristik detaylar + açık avlu, havuz ve güzel bir restoranı var. Hydra Town’un içinde, limana 2-3 dakikalık yürüme mesafesi. Eylül’de gecelik oda fiyatları ortalama orta-üst segmentte; düşük sezona göre daha yükseği, ama ~ €150-€250 arası değişiyor (mekan, oda tipi ve rezervasyon durumuna bağlı).

Bratsera Boutique Hotel

Hotel Leto Hydra:  Pitoresk Hydra Limanı'na sadece 200 metre mesafedeki 5 yıldızlı Hotel Leto Hydra, geleneksel bir Hydra konağı gibi döşenmiş şık odalar sunmaktadır. Otelde her gün yerel ürünlerle zenginleştirilmiş açık büfe kahvaltı servis edilmektedir. 

Hotel Leto Hydra:

Daha fazla konaklama önerileri için Hydra Adası Otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz.

Sonbaharda Hydra’nın Sihri & Neden Gitmeli 

Birkaç gün deniz, güneş ve sakinlikse aradığın, ama yazın kalabalığı, fiyatların yüksekliği seni caydırıyorsa, Hydra sonbaharda tam da o zaman.

  • Hava hâlâ sıcak (özellikle güneşle), deniz soğumamış; ama bunaltıcı güneş yok, gölgeler rahat.
  • Turist sayısı azalıyor, restoranlar, kafeler ve mekanlar daha samimi; yerel halkla sohbet etme fırsatı artıyor.
  • Yürüyüş yapmak, ada sokaklarını keşfetmek, fotoğraf çekmek için ideal ışık ve atmosfer var.
  • Fiyatlar makul; oteller, yemek vs yaz kadar astronomik değil (özellikle erken rezervasyonla).
  • Sabahları limanda kahvemi içerken denizden gelen o hafif tuz kokusu ve eşeklerin “klakson” yerine tası mı taşıdığı belirsiz sesleri… Adeta arada bir “sanırım eşek şoförü de varmış” dedirten anlar.
  • Öğle sonrası Kamini’deki kayalıklarda serin suya atlamak için cesaret toplamak; taşlı giriş, suyun soğukluğu ama yüzmeye başladıktan sonra huzuru… “Ay, şöyle gelmişim de bu su beni şoklamasaydı” dedim kendi kendime.
  • Akşamüstü, güneş batarken Veranda Restaurant’ın terasında balkondan süzülen ışıkları izlerken bir dilim taze somun ekmeğe zeytinyağı sürmek, yanında mezeler; zamanı dondurmak isteği duyuluyor.

Hydra Adası'na Neden Gitmeli

Hydra, bana yaz tatilini anımsatan konforu ve sıcaklığı; ama aynı zamanda sonbaharın hüzünlü ve sakin güzelliğini getirdi. Deniz, sabah mis gibi kahve, akşamları hafif rüzgâr, sokaklarda dolaşırken çiçekler ve taş evler… Eğer bu yaz kızgın güneşi, kalabalıkları, trafik stresini bir kenara bırakıp daha dingin, hissederek tatil yapmak istiyorsan Hydra Eylül’de tam da doğru adres. Belki şimdi “biraz daha iki yazandır kaçırdığım deniz”, “güneşin hafif ısısı”, “bir akşam Veranda’da gün batımı” hayalleri kuruyorsundur.