
Spetses’te 3 Gün: Ada Sokaklarında Kaybolup Ruhunu Dinlendirmek
Ege’nin mavisiyle çevrili Spetses Adası, dar taş sokakları, at arabalarının süslediği sahil yolu ve çiçeklerle bezeli evleriyle insanı ilk anda büyülüyor. Tarihi dokusunu koruyan ada, bir yandan sakinlik ve huzur sunarken bir yandan da keyifli kafeleri, sahil boyunca uzanan restoranları ve hareketli yaz akşamlarıyla canlı bir atmosfer taşıyor. Arabaların girmediği dar sokaklarda yürürken zamanın yavaşladığını hissediyor, sahilde oturup gün batımını izlerken adanın dinginliği ruhunuza işliyor. İster bisikletle keşfe çıkın ister plajlarında serinleyin, Spetses kısa sürede alışıp ayrılmak istemeyeceğiniz bir ada.
Gün 1: Adaya İlk Adım ve Küçük Keşifler
Feribot limana yanaştığında daha ilk dakikada adanın kendine has havası size dokunmaya başlıyor. Motor seslerinin yerini denizin sakin dalgaları alıyor, etrafta faytonların çıtırtılı tekerlek sesleri duyuluyor. İsterseniz faytona binip nostaljik bir ada turu yapabilir ya da bisiklet kiralayıp kendi rotanızı çizebilirsiniz. Yavaş yavaş ilerlerken daracık sokaklarda karşınıza çıkan begonvillerle kaplı avlular, kireç badanalı duvarlar ve pencerelerinden denizi görebildiğiniz taş evler size gerçekten burada olduğunuzu hissettiriyor. Akşamüstü geldiğinde yolunuzu mutlaka eski limana çevirin. Burada oturup bir kahve söylemek bile günün en özel anına dönüşüyor. Dalgaların kıyıya vuruşunu dinlerken gün batımının turuncu ve pembe tonları gökyüzünü boyuyor. Teknelerin hafif sallanışı ve balıkçıların hazırlıklarıyla limanda tatlı bir hareketlilik var. Siz ise sandalye arkasına yaslanıp sadece manzaraya dalıyorsunuz. O anda ada size acele etmemeniz gerektiğini, her şeyin yavaş yavaş daha güzel olduğunu fısıldıyor.
Gün 2: Plajlar, Deniz ve Doğanın Kolları
Spetses’te ikinci gün tamamen denize, güneşe ve doğanın size sunduğu huzura ayrılmalı. Sabah erkenden yola çıkıp adanın en büyük plajı Agioi Anargyroi’ye vardığınızda sizi hareketli ve sakin bir ortam karşılıyor. Plajın genişliği sayesinde istediğiniz köşede kendinize özel bir alan bulabiliyorsunuz. Biraz cesaretiniz varsa hemen yanındaki Bekiris Mağarası’na uğramadan dönmeyin. Dar girişinden içeri girip mağaranın serinliğine adım attığınızda kendinizi bir film sahnesindeymiş gibi hissediyorsunuz. İçerideki loş ışık, dışarıdan gelen suyun sesi ve mağaranın gizemli havası bu deneyimi unutulmaz kılıyor. Öğleye doğru adanın daha sosyal köşelerinden biri olan Kaiki Beach sizi çağırıyor. Dapia’ya yalnızca beş dakikalık mesafedeki bu plaj, şezlongları, kafesi ve barıyla arkadaşlarla vakit geçirmek için birebir. Güneşlenirken bir kokteyl söyleyebilir ya da öğle yemeğinizi burada yiyebilirsiniz. Ortamın enerjisi oldukça canlı, deniz ise tertemiz. Bir sonraki durağınız mutlaka Zogeria olmalı. Buraya vardığınızda “ada’nın en güzel plajı” unvanının boşuna verilmediğini anlıyorsunuz. Çam ağaçlarının gölgesiyle denizin turkuaz tonları birbirine karışıyor. Denize girerken adeta bir tabloya dalmış gibi oluyorsunuz. Sessizlik içinde kulaç atarken etrafınızdaki manzaraya bakmak bile başlı başına bir huzur. Kalabalıktan biraz uzaklaşmak isterseniz, Vrellos ve Agios Nikolaos plajları tam size göre. Burada kimse acele etmiyor, her şey dingin bir ritimde ilerliyor. Bir köşeye yerleşip kitabınızı okuyabilir, hafif dalga sesleri eşliğinde uykuya dalabilirsiniz. Spetses’in denizi günün her saatinde farklı bir renk sunarken siz de kendi ritminizi buluyorsunuz. Bu günü bitirdiğinizde bedeniniz tuzlu denizin ferahlığıyla, ruhunuz ise adanın sakince akan zamanı ile yenilenmiş olacak.
Gün 3: Tarih, Kültür ve Bisikletle Adanın Kalbi
Adada sabah başka bir güzel. Günün ilk ışıklarıyla birlikte bisikletinize atlayıp sokaklarda dolaşmaya başladığınızda, araçların olmadığı bu yerde sessizlikle birlikte kuş sesleri size eşlik ediyor. Her köşede karşınıza çıkan taş evler, beyaz duvarlardan sarkan begonviller ve denizin hafif kokusu, yol boyunca size arkadaşlık ediyor. Bisiklet burada sadece bir ulaşım aracı değil, adanın ritmini yakalamanın en güzel yolu. İlk durak olarak Bouboulina Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Yunan tarihinin en ilham verici kadın figürlerinden biri olan Laskarina Bouboulina’nın evinde dolaşırken, bir kahramanın hayatına tanıklık ediyor ve de o dönemlerin ruhunu hissediyorsunuz. Ahşap detaylar, eski tablolar ve savaş dönemine ait eşyalar sizi bir anlığına geçmişe götürüyor. Yola devam ettiğinizde deniz kenarında eski bir deniz feneri karşınıza çıkıyor. Fenerin önünde rüzgar saçlarınıza temas ederken, mavinin sonsuzluğunu izlemek insana garip bir huzur veriyor. Fotoğraf meraklıları için de burası adanın en özel köşelerinden biri. Biraz daha pedal çevirdiğinizde Kastelli’ye ulaşıyorsunuz. Yamaçlara kurulmuş bu eski kalıntılar, manzarasıyla büyülüyor. Yol boyunca karşınıza çıkan küçük kiliseler ise sanki adanın kalbine dokunur gibi bir his bırakıyor. Sessizliğin içinde mum ışığıyla aydınlanmış bir şapel görmek, insana hem huzur hem de saygı uyandıran bir an yaşatıyor. Böyle bir günde adayı sadece gezmiyor, onun ruhunu da hissediyorsunuz. Bisikletin her dönüşünde adanın bir başka yüzünü görmek, bu yolculuğu unutulmaz kılıyor.
3 Günlük Özet: “3 Günde Spetses’te Neler Yapılır?”
- Dar sokaklarda kaybol, faytonla nostalji yaşa
- Tarihi limanda gün batımı keyfi yap
- En güzel 3 plaj: Agioi Anargyroi (mağara deneyimiyle), Kaiki ve Zogeria
- Bisikletli ada turu + Bouboulina Müzesi + Lighthouse + Kastelli
- Eylül ayında festivale denk gelme şansı (Armata)
Spetses’te Yeme-İçme & Eğlence Rehberi
Spetses’te gün boyunca doğayla birlikte adanın sunduğu lezzetleri keşfetmek bir ayrı keyif. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte limanın çevresindeki küçük ve sevimli kafelere uğrayabilirsiniz. Taş masaların üzerindeki taze reçeller, köylerden gelen peynirler ve sıcak ekmekler güne başlamak için harika bir başlangıç. Kahvenizi yudumlarken limandaki sessizliği ve dalgaların hafif sesi size günü yavaş yavaş hissettiriyor. Öğle saatlerinde biraz deniz ve güneş keyfi yaptıktan sonra plaj yakınlarındaki mekanlara yönelmek iyi bir fikir. Kaiki Beach Bar, Dapia sahiline oldukça yakın ve plajdan direkt geçiş sağlıyor. Burada bir tabak mezeyi veya hafif bir sandviçi deniz manzarası eşliğinde yiyebilir, su sporları sonrası enerji toplayabilirsiniz. Benzer şekilde Agia Marina civarında da küçük kafeler ve barlar öğle yemeği için ideal, lezzetli verahat bir ortamı var. Akşamüstü ve geceye doğru adanın romantik ve şık mekanlarını keşfetmek başlıyor. Dante, Old Port’a yalnızca beş yüz metre mesafede, İtalyan mutfağının en güzel tatlarını yiyebilirsiniz. Carpaccio ve taze makarnalarıyla akşam yemeğinizi unutulmaz kılıyor, yanındaki şarap menüsü de keyfinizi tamamlıyor. Tole, Palaio Limanı kıyısında, deniz kenarında huzur dolu bir akşam geçirmeniz için ideal. Bahçesinde oturup hafif bir esintiyle yemek yemenin tadı başka bir yerde yok. Daha sakin ve romantik bir akşam arayanlar için Nero Tis Agapis, Kounoupitsa bölgesinde, harika manzarası ve taze mezeleri ile adeta aşk dolu bir masaya davet ediyor. Burada balık ve mezelerin tazeliği yanında manzara da başlı başına bir ziyafet. Geceyi biraz hareketlendirmek isterseniz adanın barları sizi bekliyor. Library Lounge & Cafe, New Port’ta modern bir ortamı var. Burada kahvenizi alıp dinlenebilir ya da akşam ilerledikçe lounge ve bar bölümlerinde hafif müzik eşliğinde içkinizi yudumlayabilirsiniz. Gece geç saatlerde enerji arayanlar için Guzel Bar, Tole’a yakın konumuyla adanın hareketli tarafını gösteriyor. Gece yarısından sonra başlayan ritim, sohbetleri ve dansı bir araya getiriyor.
Spetses’te Konaklama Önerileri
Spetses’te konaklamak, adayı keşfetmenin en keyifli yollarından biri. Limana yakın küçük butik oteller, dar taş sokakların arasında saklı pansiyonlar ya da sahil boyunca uzanan konforlu oteller, herkesin zevkine ve temposuna hitap ediyor. Sabah uyandığınızda denizin hafif kokusunu hissetmek, akşamüstü balkonunuzdan gün batımını izlemek, hatta geceleri sessizliği dinlemek tatilinizi çok daha özel kılıyor. Dar sokaklarda yürüyüş yapmayı seviyorsanız, Old Port civarında küçük, samimi otelleri tercih edebilirsiniz. Buralarda genellikle oda sayısı az ve ev sahipleri çok sıcak, sanki kendi evinizde kalıyormuşsunuz gibi bir his veriyor. Sahil boyunca konaklamak isteyenler için ise deniz manzaralı oteller mükemmel bir seçenek. Burada güne kahveyle başlamak, akşamüstü yürüyüşüne çıkmak ve geceyi limandaki ışıklar eşliğinde sonlandırmak oldukça kolay. Spetses’te konaklama, sadece bir yerde kalmak değil, adanın ruhunu hissetmek demek. Hangi tarzı seçerseniz seçin, dar sokaklarda kaybolmak, küçük kafelerde kahve molası vermek ve adanın sakin ritmiyle uyumlanmak, tatilinizi unutulmaz kılacak.
- Orloff Resort: Merkeze yakın, temiz, zevkli dekorasyonuyla gönüllerde taht kurmuş bir tercih. Spetses'teki Agia Marina plajına sadece 500 metre uzaklıktaki bu modern tasarımlı tesiste, şezlonglar ile donatılmış açık yüzme havuzu bulunmaktadır. Şehir, havuz veya bahçe manzaralı bir balkonu var.
- Villa Nika: Lüks suit ve dairelerden oluşan bir Villa Nika, Agia Marina'da uygun bir konuma sahip olup, plaja 200 metre uzaklıkta, Spetses'in eski limanına 5 dakikalık yürüme mesafesinde yer almaktadır.
- Poseidonion Grand Hotel: Tarihi bina, lüks atmosfer ve denize bakan konumuyla prestijli bir seçenek.
Orloff Resort
Türkiye’den Spetses’e Ulaşım
Spetses’e Türkiye’den doğrudan feribotla gitmek mümkün değil. Öncelikle Atina’ya ulaşmak gerekiyor. İstanbul’dan Atina’ya neredeyse her gün uçuş var ve yolculuk yaklaşık 1 saat 15 dakika sürüyor. Atina’ya vardıktan sonra Spetses için en pratik yol, Pire Limanı’ndan kalkan feribotlara binmek. Limana şehir merkezinden metro ya da taksiyle kolayca ulaşabilirsiniz. Feribot biletleri 39 ile 52 euro arasında değişiyor ve yolculuk yaklaşık 2 saat 15 dakika sürüyor. Yol boyunca Saronik Körfezi’nin manzarasını izlemek de ayrı bir keyif.
Spetses’e giderken başka adalara uğrama fikri de oldukça cazip. Mesela Hydra’dan Spetses’e geçmek yaklaşık 1 saat sürüyor ve bilet fiyatı ortalama 16 euro. Yine aynı şekilde Spetses’ten Suluça yani Yunanca adıyla Idra’ya gitmek mümkün. Bu hat yaklaşık 35 dakika sürüyor ve fiyatı 16 euro civarında. Eğer tatilinizi ada ada dolaşarak geçirmek isterseniz bu geçişler sizin için güzel bir fırsat olabilir.
Türkiye’den sabah erken bir uçuşla Atina’ya gidip, öğleden sonra feribota bindiğinizde akşamüstüne doğru Spetses’te olabiliyorsunuz. Yani tek günde Türkiye’den çıkıp adaya ulaşmak mümkün. Sadece unutulmaması gereken bir nokta var, Yunanistan’a giriş için Schengen vizesi gerekiyor. Planınızı yaparken mutlaka bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var.