Milo Cunda
Bir Ada Hikâyesi: Milo Cunda’da Uyanmak
Sabah, odanın açık penceresinden içeriye dolan Ege esintisiyle uyandım. O an fark ettim ki şehirdeki “uyanmak” ile buradaki “uyanmak” aynı fiil değil. Burada uyanmak, hafif bir rüzgârın perdeyi okşaması, uzaktan gelen martı sesleri ve zeytin ağaçlarının “günaydın” fısıltısıyla oluyor. Hele ki benim gibi deniz manzaralı bir odadaysanız… kahve fincanını elinize alıp balkona çıkınca dünya bir anda sessizleşiyor. Kahve bir kahve değil, adeta bir ritüel oluyor.
Milo Cunda: Eviniz Gibi, Ama Biraz Daha Güzel
Milo Cunda, büyük ve kalabalık otellerden sıkılıp, samimiyetin ve huzurun peşinde olanlar için birebir. Otelin kapısından adım attığınız anda size ev sıcaklığını hissettiren bir atmosfer var. Modern ama abartısız, rahat ama stil sahibi. Merkeze o kadar yakın ki limana, kafelere ve butiklere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Yani “tatilde araba kullanmak” zorunluluğu yok. Denize ise yalnızca 100 metre mesafede; kumluk plaj, ne çok derin ne çok sığ… tam kararında.
Ada Ruhunu Hissetmek
Cunda Adası’nda zaman, şehirdekinin yarı hızında akıyor. UNESCO koruması altındaki zeytinliklerde dolaşırken, bin yıllık bir hikâyenin parçası olduğunuzu hissediyorsunuz. Patriça Yarımadası’nın korunmuş doğasında yürüyüş yapmak, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda bakir koylara tekneyle gitmek… Bu adanın cazibesi yalnızca deniz değil; tarihi sokaklar, taş evler ve begonviller de birer davet.
Lezzet Durakları
Bir akşam #Teo’sRestaurant’ta Ege mutfağının yıldızlarını (kabak çiçeği dolması, deniz börülcesi, zeytinyağlı enginar) tattım. Ertesi gün #FeroCunda’da Ayvalık tostu ile günü açtım, üzerine ada lorlu cheesecake ile adaya tatlı bir selam gönderdim. Sofia Ayvalık (Farklı meze çeşitleriyle bir şef Restaurantı) . Akşamüzeri ise #Se7enLocalPub’da hafif müzik ve kokteyl keyfi… Burada akşamlar böyle akıp gidiyor.
Açık olduğu tarihler: Nisan-Ekim
🧑🏻🌾 Sahibesi: Nilay Gökçer
Biraz Kültür, Biraz Romantizm
Taksiyarhis Kilisesi’ni gezerken taş duvarların arasında geçmişin ayak seslerini duydum. Rahmi Koç Müzesi: Rum mimarisi ve nostaljik objelerle dolu. Aşıklar Tepesi’nden manzaraya bakarken aklıma Oktay Rifat’ın şu dizeleri geldi: “Gözümün gördüğü her yer deniz, Bir baştan bir başa mavi…”. Sevim-Necdet Kent Kitaplığı: Manzara, tarih ve edebiyat buluşması.
İşte Cunda’da gün batımı böyle hissettiriyor; manzaraya bakarken kelimeler eksik kalıyor.
Gezilecek Yerler ve Küçük Kaçamaklar
•#OrtunçKoyu: Mavi bayraklı, tertemiz.
•#PatriçaPlajı: Doğal, sakin ve huzurlu.
•#Çataltepe: Hem doğa hem yaban hayat.
•#Sarımsaklı & #Badavut: Günlük bir plaj kaçamağı için birebir.
•#AyvalıkÇarşısı & #ŞeytanSofrası: Gün batımında mutlaka.
Kimler İçin Uygun?
Milo Cunda, orta-üst segment bir otel. Yani ne aşırı lüks ne de sade pansiyon havasında. Çiftler, çocuklu aileler (0-8 yaş bir çocuk ücretsiz), patili dostlarıyla seyahat edenler için ideal. Kalabalıktan uzak ama merkeze yakın bir tatil isteyen herkes burada mutlu olur. Tek “eksisi”, engelli erişimine uygun olmaması.
Geceler Uzun, Sohbetler Derin
Yaz akşamlarında Ayvalık Amfitiyatro’daki açık hava konserlerine gidip, dönüşte limanda dondurma yiyerek otele yürümek… İşte bu, tatilin tanımı. Cunda’da “gece hayatı” gürültü değil; canlı müzik, deniz kokusu ve hafif bir rüzgâr eşliğinde sakince uzayan sohbetler.
Ayvalık Amfitiyatro’da Ağustos sonuna kadar devam eden Açık Hava Konserleri iyi yaz gecelerinize eğlence katabilirsiniz.
Cunda otel, Milo Cunda, Cunda Adası otel, Cunda tatil, Ayvalık Cunda konaklama, Cunda plajları, Cunda restoran önerileri, Patriça Yarımadası, Ortunç Koyu, Cunda gezilecek yerler, Cunda balık restoranı, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı.