
Karpathos Adası Rehberi
Ege’nin ortasında, Rodos ile Girit arasında öyle bir ada var ki, onu keşfetmek için biraz sabır, biraz merak ve bolca açık kalpli olmak gerekiyor. Karpathos ya da bizde bilinen adıyla Kerpe sıradan bir Yunan adası değil. Onu diğerlerinden ayıran şey sadece ulaşım zorluğu değil, bambaşka bir ritmi, doğayla iç içe geçmiş bir yaşamı ve sahici bir kültürü var. Bu rehber, adaya dair kişisel bir yolculuk gibi düşünülebilir.
Nasıl Gidilir?
Karpathos’a ulaşmak başlı başına bir hikaye. Türkiye’den doğrudan bir yol yok. Biz Marmaris’ten Rodos’a feribotla geçtik, oradan da Karpathos’a altı saat süren başka bir feribotla ulaştık. Yol uzun ama Ege’nin açık maviliğinde kitap okumak, dalga sesine uyuklamak bu yolculuğu güzel bir bekleyişe dönüştürüyor. Uçakla gelmek isterseniz Atina aktarmalı seferler mevcut ama pek ekonomik değil. Her halükarda, buraya varmak bir çaba istiyor, belki de bu yüzden Karpathos hala bu kadar özel.
Adada Ulaşım
Feribottan indiğinizde ilk fark ettiğiniz şey şu olacak: Burada araba şart. Özellikle güney ve batı kıyılarındaki plajlara ulaşmak toplu taşıma ile mümkün değil. Bir araba kiralayın, haritayı açın ve yola çıkın. Her virajda başka bir manzara, başka bir durup soluklanma sebebi çıkıyor karşınıza.
Plajlar
Apella: Berraklığın tanımı gibi, turkuaz suyu ve çam ağaçlarının gölgesinde unutulmaz.
Vatha: İncecik kumu ve huzur dolu doğasıyla bizim favorimiz oldu.
Votsalakia: Manzarasıyla kalbinizi çalar ama denizi biraz daha serin ve taşlı.
Amoopi ve Kato Lefkos: Aileler için ideal, sakin ve düzenli.
Finiki: Daha çok bir balıkçı köyü havasında, küçük ama samimi.
Gezilecek Yerler
Olympos Köyü: Yükseklerde, dağın yamacına kurulmuş bir zaman kapsülü gibi. Arabaların giremediği sokaklarda yürürken kendinizi bir filmde gibi değil, bir zaman yolculuğunda hissediyorsunuz.
Menetes, Othos, Volada: Her biri ayrı bir kartpostal, ayrı bir hikâye. Dış dünyadan çok uzaktalarmış gibi.
Saria Adası: Eğer vaktiniz varsa, Diafani’den kalkan teknelerle bu küçük, ıssız adaya geçip doğada tamamen kaybolabilirsiniz.
Ne Yenir, Nerede Yenir?
En çok karşımıza çıkan yemek: makarounes. Soğanla harmanlanmış ev yapımı erişte. Basit gibi görünüyor ama damağınıza dokunduğu an bu adaya dair çok şey anlatıyor. Yanına bir parça manouli peyniri eklenince, daha önce böyle bir şey tatmadım diyorsunuz.Adada öyle beş çeşit meze, üç tabak ahtapot usulü yok. Burada tabak büyük, lezzet yoğun. Kalamar söylüyorsunuz, yanında patates kızartması, salata, pilav da geliyor. Hepsi bir arada, tek tabakta ada hayatı.
Bizim en sevdiğimiz yerler:
To Votsalo: Samimi bir ortamda iyi yemek.
Calypso ve 4 Seasons: Sade ama özenli.
Marina: Gün batımında, ayaklarınızın dibinde denizle akşam yemeği.
Finiki’deki tavernalar da ayrı güzel, hele gün batımı eşliğinde taze balık yemek isterseniz, rotayı oraya çevirin.
Tatlı olarak sousamomelo (bal ve susamla yapılan geleneksel bir tatlı) mutlaka denenmeli. Şarap sevenler için ise yarı tatlı kırmızı şaraplar, özellikle Volada çevresindeki yerel üreticilerden.
Küçük Bir Tavsiye
Karpathos’a acele etmeyin. Burası “üç günde her şeyi göreyim” yeri değil. Günübirlik gelen otobüsler sabah gelip akşam dönüyor ama asıl güzellikler o saatlerin dışında ortaya çıkıyor. Özellikle Olympos gibi köyler, kalabalık gittiğinde asıl yüzünü gösteriyor.
Konaklama önerileri Karpathos Adası Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.