Armagrandi Otel
Bozcaada sabahları… Uyandığımda pencerenin dışından rüzgârın nereden estiğini dinliyorum. Çünkü burada bir yerel gibi yaşamanın ilk adımı bu: rüzgârı dinlemek. O sana bugün nereye gitmen gerektiğini fısıldıyor. Bugün rüzgâr kuzeyden esiyor, demek ki adanın güneyi beni bekliyor. Ama önce… Armagrandi Otel’in o taş duvarlı bahçesinde bir kahve içmeden olmaz.
🌿 Burası tam bir kaçış noktası. Ada merkezine yürüyerek sadece birkaç dakika uzaklıkta ama sanki başka bir dünyaya ışınlanıyorsun. Bahçeye adımımı attığım anda şehirden, koşuşturmadan, seslerden kopuyorum. Sadece kuşlar, biraz esinti ve kafamın içindeki düşünceler kalıyor. “Düşünce” dediğime bakma, çoğu zaman “akşam rakımı nerede içsem?” gibi son derece hayati sorular aslında…
🏡 Armagrandi Bozcaada, yıllardır adanın içinde ama kalabalığın dışında kalabilmiş ender yerlerden. Sanki taş duvarlar sadece dışarıdaki sesi değil, gündelik hayatın ağırlığını da içeriden uzak tutuyor. Geceleri dışarıda ne yaparsan yap — ister meyhane gecesi, ister deniz kenarında ayak üstü şarap sohbetleri — bu otele döndüğünde her şey duruluyor. O huzurlu sessizlik var ya… Hani şu içini ısıtan, “burada bir süre daha kalayım” dedirten.
✨ Küçük Oteller takipçilerine özel %10 indirim
🛏️ Odam geniş, tavan yüksek. Evet evet, yüksek tavan ciddi bir mesele. Çünkü ada tatilinde bile ferahlık bir ihtiyaç. Hele çocuklu kalabalık aileler için. Burada herkes kendine ait bir köşe bulabiliyor. Bahçede koşturan minik misafirlerin neşesi taş duvarlara çarpıp yankılanıyor; bir yandan da çocuk seslerinin bile sessizliği bozmadığı nadir anlara tanıklık ediyorsun.
🌺 Bir şey fark ettim… Bozcaada küçük değil, sadece sade. Ama sadeliği büyülüyor. Bir anda yolun bittiğini sanıp bir bağın içine düşüyorsun. Ya da hiç beklemediğin bir noktada, adeta “ben neden buradayım?” diye soran iki mermer sütun çıkıyor karşına. Cevabını aramak yerine gülümsüyorsun. Çünkü Bozcaada’nın da, hayatın da bazı güzellikleri açıklanmayı değil yaşanmayı hak ediyor.
🍷 Akşam oluyor… Limana iniyorum. Meyhanelerde kadehler kalkıyor. Masada tanımadığın biriyle kısa bir şarap sohbeti yapıyorsun. Ardından müziği takip ederek denize doğru yürüyorsun. Belki de ayaklarını suya sokup geceyi dinlemeye karar veriyorsun. “Hayat şehirde mi, burada mı?” diye soruyorsun kendine. Sonra gülümseyerek “burada” diyorsun.
🌙 Armagrandi’de gecenin sonunda başını yastığa koyarken için şükranla doluyor. Bu sessizlik, bu huzur, bu ev sıcaklığı… Parayla alınmayan ama “iyi ki denk gelmişim” dediğin anlar gibi.
🌸 Mayıs geldi. Ve Bozcaada şimdi en güzel halini yaşıyor. Ne kalabalık var ne gürültü. Huzur var, esinti var, bahar kokusu var. Eğer sen de “çok şey istemiyorum, sadece biraz huzur” diyorsan — belki de bu yazı bir işarettir.
🐾 Not: Evcil hayvan dostu bu otelde minik patiler de hoş karşılanıyor. Bahçeye açılan, düz ayak ve engelliye uygun odalar sayesinde herkes için erişilebilir bir konfor düşünülmüş. Ve erken rezervasyon fırsatlarıyla küçük yaşamanın büyük keyfini daha uygun fiyata yaşama şansı da var.
🍃 Hazırsan, bu bahar rüzgâr seni de buraya savursun.
Hem kim bilir… Belki seni şaşırtacak bir sütun da seni bekliyordur.