Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Göz Nuru Safranbolu… Oksijen tüten sarp bir vadinin her iki yamacında oldukça yüksek sayıda 19. yüzyıl konaklarının ve daha küçük evlerin olduğu Safranbolu… Seyrine doyamadığım güzel Safranbolu…
Kasabanın tadına doyulmaz parke taşlı dar sokaklarını yayan yapıldak arşınlayıp kusursuzca restore edilen ve çok uygun bir biçimde otele dönüştürülen Gülevi’ne ulaşıyorum. Konağın değişik bir çekim gücü var. Kapı ince bir çan sesiyle aralanıp içeri girdiğimde ; kendimi 19.
yy Osmanlı ihtişamında düşlüyorum. Nakışlı yastıklar, boylu camekânlar, almaşık dokumalı kilimler, şark usulü divanlar, bakır ibrikler, Osmanlı’dan kalma oyalı semaverler ve eski/yeni yağlı boya tablolar var… Ayrı ve kuytu bir dünya sanki Gülevi. Konakladığım ‘’Ilgın’’ isimli suit oda eski zamanların yaşamının birçok yönünü deneyimleme fırsatı sunuyor bana. Buradaki manzarayı her katresiyle teneffüs etmek için konakların birleştiği gizli bahçelerinde kahvemi yudumluyorum. Çiçek çokluğu yalnızca bahçede kalmıyor, ‘’doğa’’ yemyeşil yapraklı ağaçlarla Gülevi’nin üç konağını da sarıyor… Demem o ki Gülevi’nde her köşenin ayrı bir tadı var…
Akşamın belli bir vaktinde, gün yeni batmış, karşı tepelerde ay yeni doğarken ; konağın dekoru, müziği, servisi kadar kaliteli olan, ev sahibi İbrahim Bey’in özenle oluşturduğu ve hazırladığı Paphlagonya menülerinden seçmeler yapmadan olmaz. Açılışı, lezzeti dillere destan olmuş Arpa göcesi çorbası ile yapıyorum. Ardından özel seçki şarap kavlarından eşleşmeler yaparak; çullu börek, ekşili pilav, cevizli ot kavurması yatağında bütün et ve tatlı olarak da safranlı elmasiye ile akşam yemeği noktalıyorum. İnsanda uzun süre hoş anılar bırakan bir sofra oluyor benim için burası… Benim gibi meraklı damaklara ‘’kalben’’ öneririm…
Benden size özel bir tavsiye: Çiğdem çiçeklerinden safran üretimiyle nam salmış Safranbolu’ya ; 21-23 Ekim tarihlerinde evinizden sıyrılın ve gelin. Gülevi’nde ‘’eskiyle’’ ‘’yeni’’nin kesiştiği binbir nokta bulacaksınız. Âteşbâz-ı Velî ödüllü ev sahibi İbrahim Bey ; konağın gizli bahçesinde, en az 10 kişilik gruplara özel Safranlı Zerde yapımını gösterip, ikram ediyor olacak.
Gülevi; çatısı bacalarla dolu Cinci Han’a (17.yy) , Kent Tarihi Müzesine ve Kaymakamlar Müze Evine yürüme mesafesinde.