
Kimolos Adası Yapılacak Şeyler
Ege’nin kalbinde, kimselerin çok da adını bilmediği ama bir kez gidenin unutamadığı bir ada var: Kimolos. Burada “ne yapalım?” sorusu öyle liste gibi değil, daha çok o an ne hissedersen onun peşinden gitmekle ilgili. Ama yine de, kendini bu adaya bırakmak isteyenlere birkaç fikir vereyim.
Kimolos’un kalbi Chorio. Beyaz evler, taş sokaklar, sardunyalar, mavi panjurlar... Hepsi gözünüze tanıdık gelecek ama başka hiçbir yerde tam olarak böyle hissettirmeyecek. Sokaklarında amaçsızca dolaşın. Kalenin içine doğru ilerledikçe zaman yavaşlıyor gibi geliyor. Bir sokak köşesinde durun, belki yaşlı bir teyze size el yapımı kurabiye uzatır, belki bir çocuk size kedisini gösterir. Her şey çok gerçek.
Adada küçük ama karakterli iki müze var. Arkeoloji Müzesi’nde cam zeminin altına bakınca, bir zamanlar burada yaşamış insanlara selam veriyorsunuz sanki. Folklor Müzesi ise, adalıların hayatını anlatıyor. Her şey tanıdık ama çok başka. Sanki bir büyü var o eski eşyaların üstünde.
Prassa Plajı’na gittiğinizde “buraya Photoshop’la mı bu rengi verdiler?” diye düşünebilirsiniz. Cevap: hayır. Su gerçekten öyle. Ellinika’da şnorkelle yüzerken, suyun altında antik kalıntıları görmek insana garip bir his veriyor: Hem hafif ürperiyorsunuz, hem de büyüleniyorsunuz. Rema Plajı’nda kayalara oyulmuş eski balıkçı barınaklarının önünde oturup sessizliği dinleyin. Başka bir dünya gibi.
Skiadi, bir kaya ama bildiğiniz kayalardan değil. Mantar şeklinde devasa bir doğa heykeli. Oraya yürürken yol boyunca çıt çıkmıyor. Rüzgarın sesi, ayaklarınızın altında taşların hışırtısı. Meditasyon gibi.
Vaktiniz varsa, bir tekneye atlayıp adanın etrafını gezin. Gerakia mağaraları, Agioklima’daki sıcak su kaynakları, hepsi doğanın adaya verdiği hediyeler gibi. Ama asıl sürpriz Polyaigos. Issız, tertemiz, sanki dünya yeniden başlıyormuş gibi. Bazen kalabalık olmayan yerlerin sesi daha çok yankılanıyor insanın içinde.
Kimolos’ta yürümek, sadece yürümek bile başlı başına bir aktivite. Haritaya bakmadan, sadece adanın size ne göstereceğini merak ederek yola çıkın. Bazen bir keçi sürüsü, bazen taş bir evin gölgesinde serinlik, bazen de adanın nefesini duyduğunuz bir sessizlik çıkar karşınıza.
Yerel tatları denemeyi seviyorsanız, ladenia denen domatesli, soğanlı, zeytinli ekmeği tadın. Manouri peyniri, ev şarapları, denizden az önce çıkmış balıklar... Hepsi sade ama gerçek lezzetler.
Konaklama önerileri için Kimolos Adası Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.