Güneyden kuzeye doğru yola çıkmışken Cunda’ya gitmek tam da bize yakışan bir hareket! Çünkü buraya gelmek için iyi bir sebebimiz var: Kapya Cunda! Cunda’da restore edilmiş derin Rum yapıların arasında başka bir zihniyetin kıvılcımını taşıyor Kapya. Ada merkezinde, Bahar Sokak No:2’de tarihiyle ve semtiyle bütünleşmiş sempatik bir mekân burası.
Biz burayı neden çok sevdik, diye sorduğumuzda huzurlu sükûnetinin yanı sıra, zarif bir ev sahibesi olan Fatma Hanım’ın konuk ağırlamaktan mutluluk duyan güler yüzlü kişiliğinde ve kadınlardan oluşan ekibi ile son derece feminen bir aile işletmesi olmasında yatıyor. Öyle her sezon değişen otel müdürleri yok. Ekip yıllardan beri aynı. 23 yılın beraberinde getirdiği deneyim ve misafir diyaloğu kendini hissettiriyor Kapya’da… Fatma Hanım’ın duyarlı ve zevk sahibi kişiliği detaylarda da kendini gösteriyor. Kapya’nın şık, konforlu ve stil bilinçli bir yaklaşımın belirgin olduğu odaları; çocukluğumuzdan hatırladığımız dantelli, kolalı, patiska örtüler gibi tarihten süzülmüş sandıktan çıkan detaylarla, abartıdan uzak bir zarafetle döşenmiş. İnsana ‘’benim odam böyle olsa’’ dedirten havuz kenarındaki balkonlu, ferah ve kucaklayıcı olan odamız favorimiz oldu. Başucundaki özel seçki kitaplarda Ahmet Yorulmaz’ın Ayvalık-Cunda hakkında yazdığı kitaplara rastlamak, onları okumak farklı bir bakış açısı katıyor insana. Adanın batı tarafı o kadar bakir ve yeşil ki: arada gizli koylar, keşfedilmeyi bekleyen nereye gittiği belirsiz patikalar var. Olağanüstü iyi insan ilişkilerine sahip Oğuz’un konuklarına sunduğu bu rafine tavsiyeler sayesinde, Cunda’yı avucunuzun içi gibi öğrenip ayrılıyorsunuz. Klişelerden uzakta bir Cunda… Ne harika değil mi?
Tertipli, bol gölgeli, yüzme havuzlu bakımlı bahçelerinde oturması da sohbet etmesi de çok keyifli. İyi bir kitapla günlerce oturup keyif çıkarılacak bir yer. Sabahları mutfakta kendi elceğizleriyle pişirdikleri reçelleri, keçi bacakları, el açması börekler ve poğaçalar ile zenginleştirdikleri çok lezzetli bir kahvaltı sunuyorlar. Akşam yemeğinde de başka yer aramaya hiç gerek yok. Kala Cunda ismini verdikleri restonralarında makarna-risotto gibi yemeklerin yanı sıra; konuklarına sıcakları ve soğuklarıyla özel seçki meze yelpazesi, ızgara çeşitleri ve et/balık sunuyorlar. Tadımlık gittik, karides şiş ve Midilli usulü ada köftenin tadı damağımızı sardı. Arzu eden Fatma Hanımın lor tatlısını da denemeli! Konuk memnuniyetine kulak veren insanları hepimiz severiz zaten. Böylesine sakin ve hoş bir ortamda, özel bir keyif yaşamak isteyen dostlara öneririz Kala Cunda’yı… Belli ki bizde alışkanlık olacak Kala!
Taş döşeli dünya güzeli eski sokakları ile küçük bir huzur adası olan Cunda’da deniz kokusuyla sarhoş olmak isteyenler: Kapya Taksiyarhis Kilisesi’ne, Şapel’e, Manastır’a, Değirmenler’e ve pazar yerine yürüme mesafesinde bulunuyor.
- 7/24 Açık Resepsiyon
- Akşam Yemeği Seçeneği
- Bahçe
- Bar-Kafe
- Deniz Manzarası
- Açık Yüzme Havuzu
- Havaalanına Yakın
- Kahvaltı Dahil
- Kahve-Çay Makinesi
- Klima
- Oda Servisi
- Otopark Alanı
- Kütüphane
- Kablosuz internet
- Ses Yalıtımlı Odalar
- Tekne Kiralama
- Jeneratör
- Çocuk Havuzu
- Odada Kahvaltı
- Özel Diyet Menüsü
- Evcil Hayvan Giremez
- Vegan Dostu
- Odada Banyo
- Açık Büfe Kahvaltı
- İçki Servisi Var
- +15 Yaş Üstü
- Güneşlenme şezlongları
- Buzdolabı
- Banyo havlusu