Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Yine cilveli deniz kenarlarındayız. Arabanın sağ ön koltuğuna kurulup, Cunda’ya doğru seyri sefaya dalıyoruz. Ağaçlar, koylar, yeşilin, mavinin tonları. Adanın sokaklarında yürürken, her durakta bir parça tatlı, bir kahve içmek büyük keyif. Cunda’ya sebebi ziyaretimiz; Hayat Cad. No:5’teki Otel Sobe. Eski bir şaraphane olan Otel Sobe, baştan aşağı restore edilerek, 7 odalı dünyalar güzeli küçük bir otele dönüştürülmüş. Tarihle odalar iç içe gayet güzel geçiniyorlar.
Bu büyülü mekânda kaldığımız çatı katındaki yüksek tavanlı odamızın, şöminesinin ve hamağının olması da büyük bir keyif doğrusu.
Cunda’nın doğallığını koruyan Otel Sobe’nin bu süzülmüş ortamında özel bir serpme kahvaltı yapıyoruz. Ev sahipleri Ömür Hanım ve Suat Bey’in topraklarına olan inançları sayesinde; yerel doğal ürünlerle hazırlanıyor kahvaltılar. Pişiler, börekler, ev yoğurtları, çeşit çeşit reçeller eksik değil. Şık kahvaltı sofralarında gerçek bir damak zevki belirgin. Kahvaltı sonrası konukların kullanımına özel plajlarında deniz-kum-güneş keyfi yapıyoruz…
Şaraphane hali hissedilen Otel Sobe; insana ne iyi yapmışız da gelmişiz dedirtiyor. Bir an evvel yola çıkın deriz !
Küçük Oteller editöründen size özel tavsiyeler: Cunda’nın zeytin hasadını, film festivallerini, çeşit çeşit sergileri, yakın çevredeki Kozak Yaylası’nı, Bergama’yı ve Assos Antik Kenti’ni görmeden dönmeyin deriz.