Issızlık Dediğin Aslında Ruhuna İyi Gelen Bir Sihir: Astipalaia Adası Günlüğü
1 gün önce 5 görüntülenme

Issızlık Dediğin Aslında Ruhuna İyi Gelen Bir Sihir: Astipalaia Adası Günlüğü

Issız bir ada hayal ediyorsanız, ama "o kadar da ıssız olmasın" diyorsanız — Astipalaia, işte tam o denge çizgisinde duruyor.

Tuzlu suyla nefeslenmek, sessizliği duymak ve yediğiniz her şeyin ama her şeyin lezzetini tüm hücrelerinizde hissetmek istiyorsanız, burası size bir tatilden fazlasını sunacak. Boşuna değil; burası kelebek adası. Yeniden doğuşun adası...



Ege’nin ortasında, Dodekanes takımadalarının batı ucunda yer alan bu kelebek şekilli ada, bana sadece bir kaçış değil; içime dönmek, yavaşlamak ve tekrar “ben” demek için bir alan sundu.

Varır Varmaz: Beyaz Evler, Mavi Gölge
Astipalaia; ne Patmos gibi ruhani, ne Mykonos gibi gösterişli... O, sade ve bu sadelikle büyüleyen bir ada. Ve bu sadelik, sizi — çok uzun zamandır ihmal ettiğiniz — kendinize kavuşturuyor.

Küçük havalimanına indiğiniz anda, sessizliği gerçekten "duymaya" başlıyorsunuz. Alternatif olarak, Bodrum’dan Kos’a yarım saatlik feribot ve ardından 1.5 saatlik kısa ama manzaralı bir yolculukla ulaşmak da mümkün.



Adanın kalbi olan Chora’ya vardığınızda, bembeyaz evlerin arasında yükselen Venedik kalesi sizi karşılıyor. Küçük bir yokuşu tırmandığınızda tüm ada ayaklarınızın altında... O andan itibaren kendinizi ya bir kumsala, ya bir masaya ya da dar sokaklara bırakıyorsunuz zaten.

Plajlar: Sessizlik ve Sadelik İçin
 Livadi Plajı, en bilinenlerden olsa da hâlâ dinginliğini koruyor. Biraz seçenek, biraz insan, ama fazla değil diyorsanız doğru yer.



Yemek önerisi:
 Para Thin Alos tam denizin kıyısında, lokal ve sade. Bir adımda denizdesiniz, diğer adımda masanızda.
Maltezana ise hem kıyıdan hem de tekneyle ulaşılabilir. Ufak bir iskele, sessiz bir balıkçı... Balıkçı Adonis, size sadece taze balık sunmakla kalmıyor, adanın saklı plajlarına da rehberlik ediyor.

Bu koyda bulunan ufacık iskelenin hemen ucunda Almyra restoranda tuzlu tuzlu oturun, çünkü Tarama burada başka bir boyutta; daha önce böyle sunulduğunu görmediğiniz bir versiyonuyla tanışabilirsiniz. Ayaklarınız neredeyse suya değerek yediğiniz kalamarın tadı, başka bir yerle kıyaslanamaz hale geliyor.

Ama asıl vurgun, Vatses ve Kaminakia koylarına tekneyle ulaştığımda geldi. Burada da lokal, fazlalıktan tamamıyla uzak lezzetleri sunan kucuk yerel işletmeler var. Telefon çekmiyor. Kumlar ayaklarınızla dans ediyor. Sadece deniz, gökyüzü, siz ve belki de en güzelinden basit bir greek salata. Belki sevdiğiniz yanınızda, belki değil… Ama evrenle bütünleşiyorsunuz. Hiçbir şey eksik değil.



Tatlar: Sakinlik Gibi Hafif

Astipalaia’da bir tabakta neyin eksik olduğunu değil, neyin fazla olmadığını fark ediyorsunuz. Kabak çiçeği dolması, taze ahtapot, ve bir sürü seçeneği ile kuzu etli tabaklar ile adanın kendi balı, lorlu tatlısı... Hepsi sade, hepsi dengeli, hepsi olması gerektiği kadar.
Her restoranda aynı dinginlik ve lezzet sizi karşılıyor. Gösterişsiz ama unutulmaz.

Ne Kattı Bana?

Astipalaia bana “bir şey yapmadan da var olabileceğimi” hatırlattı. “Dolce far niente” — hiçbir şey yapmadan geçen zamanın tatlılığı — burada kendine Yunanca bir karşılık buluyor.

Issızlık korkutmadı, aksine içimdeki sesleri daha net duymamı sağladı. Ve belki de en güzeli, her şeyin yeterince olduğu bir yerde “daha fazlasına” hiç ihtiyaç duymadım.



Küçük Notlar:


Ulaşım:
 Sky Express ile Atina’dan direkt uçuşlar mevcut. Feribotla ulaşım için Bodrum–Kos ve ardından Kos–Astipalaia hattı kullanılabilir. Sezon takvimine göre kontrol edilmesi önerilir.

Konaklama:
 Maltezana’daki Akroti oteli: yenilenen odaları, denize terasa iki adım oluşu ve huzuruyla öne çıkıyor.



Süre: 
3-4 gün iyi bir başlangıç. Ama 1 hafta kalınca ada sizi daha çok içine alıyor.

İpucu:
 Gün batımında Castro Bar’ın terasında bir kahve ya da kokteyl alın. Sonsuzluk noktasında olduğunuzu hissedecek, her şey için tekrar şükredeceksiniz.



"Issızlık, korkulacak bir yalnızlık değil… Ruhuna en çok iyi gelen sade bir şifa hali olabilir." Astipalaia bunu fısıldıyor kulağınıza. Belki de siz de orada bunu hatırlamak için varsınız.