İstanbul'un İncisi Büyükada

Etkileyici güzellikte olan yerlerden biri; Büyükada

Şarkılara, şiirlere hatta filmlere konu olacak kadar etkileyici güzellikte olan yerlerden biridir Büyükada. İstanbulluların sadece bahar ve yaz aylarında değil, her mevsim kaçış noktalarından biridir. Denizin ve doğanın sesini dinlemek için en uygun mekânlardandır. Hele bir de Arnavut kaldırımlı sokaklarda gezerken eski İstanbul’u yaşamak istiyorsanız, en doğru yerdir Büyükada.

Büyükada, Marmara Denizi’nde Prens Adaları olarak bilinen adaların en büyüğü, merkeziymiş. Eski adı ise Yunanca büyük anlamına gelen Prinkipos’muş. Büyükada, eskiden beri âşıkların yeri olarak bilinirmiş.
Büyükada’ya sadece yaz mevsiminde İstanbullular gitmiyor. Adanın her mevsim başka güzelliklerini sergilediğini bilen yerli veya yabancı pek çok kişi yılın her dönemi ziyaret ediyor. Biraz daha sakinlik isteyenler ise özellikle sonbahar ve kış aylarında geliyor adaya. Özellikle tatil günlerinde de, mevsim ne olursa olsun, kalabalık oluyor ada.
    
Aslında adanın nüfusu 7000 civarında. Ancak bahar ve yaz aylarında bu sayı neredeyse 10 katına kadar çıkıyor. Turistlerin yanı sıra yazlıkçılar da geliyor adaya. Adanın havası daha da renkleniyor. İstanbul’dan sadece kısa süreli bir vapur seferi uzaklıkta bulunan Büyükada, sadece yaz mevsiminde değil; bahar ve kış aylarında da, özellikle hafta sonları tercih edilen kaçamak noktalarından biri. Sonbahar ve kış aylarında, yaz sezonuna göre biraz daha sakin olsa da yine de adanın havası ve büyüsü bir başka oluyor.  
    
Yeşil ve mavinin iç içe geçtiği Büyükada, her şeyden önce korna ve araba gürültüsünden çok uzak. Çünkü adada motorlu taşıtların kullanımı yasak. Her yere bisikletlerle ya da yürüyerek gidiyorsunuz. Böylece hem adanın sokakları ve dokusu ile bütünleşiyorsunuz hem de kendinizi dinliyorsunuz. Bu yüzdendir ki Büyükada deyince akla romantizm ve doğadan sonra, sessizlik ve huzur geliyor.

Büyükada’ya geldiğinizde karaya ayak bastığınız gibi adadaki Meydan’da bulunan yerlerden bir bisiklet kiralayabilirsiniz. Eğer yürümeyi seven biriyseniz adayı yürüyerek keşfetmek daha da mutlu edecektir sizi. Hele bir de bahar aylarındaysanız ağaçların ve çiçeklerin rengârenk görüntülerini, meyve ağaçlarını, sokaklar ve evlerin mimarilerini seyrederken zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyeceksiniz.
Sokakları, evleri, çay bahçeleri bir yana adada gezip göreceğiniz pek çok yer var. Adada güney ve kuzey olmak üzere iki tepe bulunuyor. Güneydekinin adı Yücetepe, Kuzeydekinin adı ise İsatepe’dir. Buralara çıkabilir ve muhteşem adalar ve İstanbul manzarasını seyredebilirsiniz. Güneşin batışına ya da doğuşuna tanıklık edebilirsiniz.
    
Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi Manastırı ve Kilisesi bulunuyor. Yapı, MS 6.yüzyılda inşa edilmiş. Bazı kalıntılar yıkılıp kaybolurken bazıları ise günümüze kadar ulaşmış. Burası adaya gelenlerin mutlaka uğradığı yerler arasında. Hrıstiyan inancına göre 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Aya Yorgi’ye yürüyerek çıkanlar hacı kabul ediliyormuş. Bu sebeple, özellikle bu günlerde ziyaretçiler daha da artıyor.
    
İsa Tepesi’nde ise Hristos Kilisesi ile Rum Yetimhanesi bulunuyor. İsterseniz buraları da ziyaret edebilirsiniz. Adada dört tane de cami var. en önemlilerinden biri ise II. Abdülhamit tarafından yaptırılmış olan Hamidiye Camisi.
    
Büyükada’ya geldiğinizde havanın durumuna göre, Dil Burnu diye bilinen alanda piknik yapabilirsiniz. İsterseniz buradan denize de girebilirsiniz. Ancak burası biraz kayalık, bu sebepledir ki adada bulunan diğer plajlar yüzmek için daha uygun olabilir. Dil Burnu’nda yaptığınız piknikten sonra gün batımına da tanıklık edebilirsiniz. Güneşin batışını izleyeceğiniz en güzel yerlerden biri.
    
İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi kabul edilen Adalar Müzesi ise görmenizi önerdiğim yerler arasında. Burada adaların oluşumundan günümüze kadar ulaşan yüzlerce farklı obje, belge ve fotoğrafı bir arada bulabilir ve adanın tarihine de tanıklık edebilirsiniz. Belgesel niteliğinde çekimler ve film kayıtlarını da bulabilirsiniz. Tarihe ilgisi olanlar için farklı bir deneyim olabilir.
    
Saydığım yerlerin dışında da Reşat Nuri Güntekin’in Evi’ne, Troçki’nin Evi’ne, Yangın Kulesi’ne ve Saat Kulesi’ne, Abraham Sinagogu’na gidebilirsiniz.
  
Akşam olduğunda ise artık deniz kenarındaki balık restoranlarında bir rakı balık keyfi yapmanın vakti geliyor. Taze mevsim balıkları ve birbirinden lezzetli çeşit çeşit meze de yanında. Boğaz ve deniz manzaraları güzel dakikalar geçireceğinize emin olabilirsiniz.
    
Adada konaklamak isteyenler için ise seçenekler oldukça fazla. İsterseniz merkezde bulunan Büyükada otellerinde isterseniz de biraz daha gerilerde bulunan tesislerde konaklayabilirsiniz. Öyle büyük tatil köyleri tabii ki de yok adada. Büyükada otellerinin hepsi birbirinden şirin butik ve küçük oteller. Büyükada butik otellerinin pek çoğu da eskiden köşk olarak kullanılan binaların restore edilmesi ile hizmete açılmış.
    
Hangi ada otelinde kalırsanız kalın hepsi oldukça kaliteli ve güler yüzlü hizmet veriyor. Zaten ada halkı oldukça sıcak. İhtiyacınız olan pek çok şeyi de bulabilirsiniz ada otellerinde. Ancak, özellikle haftasonu gelmeyi planlıyorsanız, gelmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın. İsterseniz Marmara Denizi manzarasına ya da yemyeşil ada manzarasına hakim odaları tercih edebilirsiniz.

İsterseniz ailenizle isterseniz de sevgilinizle baş başa, rahatlıkla gelebileceğiniz tesisler. Benim önerim sevgilinize romantik bir sürpriz hazırlamanız ve baş başa bir tatil geçirmeniz. Üstelik de Büyükada gibi zamanda yolculuğa çıkabileceğiniz bir atmosferde.

Büyükada'dan Otel Önerisi:  Ada Palas Hotel https://kucukoteller.com.tr/ada-palas-otel



Hala Büyükada’yı görmediyseniz hafta sonu için plan yapmaya başlayabilirsiniz. Büyükada otelleri için tıklayınız: www.kucukoteller.com.tr/buyukada-otelleri

Büyükada da yaşamak için 8 ikna edici sebep


Her mevsim baharı yaşatan, büyük şehirden doğası ve havasıyla oldukça uzak ama bir o kadar da yakın Büyükada; doğası, insanları, yaşamı ve daha pek çok şeyle hayalimizdeki ada kültürünü hala yaşatan yerlerden biri. Zamanında ve bugün hala pek çok yazarın hayalinde kurduğu dünyanın vazgeçilmez mekânı olan İstanbul Büyükada, özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçilerin uğrak yeri. Ama adaya ziyaretçi olarak bir bakıp kaçmak yerine orada yaşamak isteyenler de yok değil aramızda. Bunun için yıllar geçmesini ve yaşlanmanızı beklemeye gerek yok. İnanın Büyükada gibi masalsı bir coğrafyada yaşamak için pek çok sebep var. İşte bunlardan birkaçı:

• Çok uzun süredir yaşadığınız yerdeki kalabalık ve gürültüden, bu metropol yaşantısından şikayetçisiniz. O zaman Büyükada tam sizlik. Daha adaya yaklaşırken bile sessizliğin sesi, adanın ve insanlarının huzuru sarıyor sizi. Ama bu huzurun ve sakinliğin yanında istediğiniz her an İstanbul’a ve aradığınız pek çok şeye kolayca da ulaşabilirsiniz.
• Adada evlerin tarihi, mimarisi ve ada halkının sıcak ilişkileri ise sizi sarıverecek. İnsanlar eski kitaplardaki gibi samimi, yakın ve ilişkiler oldukça gelişmiş. Büyük şehirde yandaki komşunuzu tanımadığınız bir apartmandan çıkıp dostane bir mahalleye gelince şaşıracaksınız.
• Yürüyüş yapmayı bir yaşam tarzı haline getirdiyseniz Büyükada, ormanları ve biraz yokuş olan yolları ile tam bir yürüyüş parkuru. Doğanın kucağında, güne yenilenerek ve Tabiat Ana’nın enerjisini alarak başlayabilirsiniz. Hem de adada her yer yürüyüş mesafesinde ve kolaylıkla ulaşabileceğiniz yakınlıkta, aman ne güzel!
• Tam bir bisiklet tutkunusunuz ama yaşadığınız metropol, karmaşasıyla buna hiç de uygun değil! O zaman Büyükada sizi bekliyor. Ülkemizde bisiklet sürmek için bulunmaz yerlerden biri. Sakin, arabaların ve egzoz dumanının verdiği rahatsızlık olmadan, yollar sizin ve en yakın dostunuzun! Adanın etrafında yapacağınız güzel bir bisiklet turundan sonra tepede, kilisenin yanında bir kahve molası verebilirsiniz.
• Gün batımını ve gün doğumunu en güzel seyredeceğiniz yerlerden biridir Büyükada. Sevgilinizle romantizmin doruklarına çıkacağınız hatta abartmıyoruz günün her anı, bu adada romantik dakikalar yaşayacağınız yerler keşfedilmeyi bekliyor.
• Huzurun ve mutluluğun yolu lezzetli yemeklerden geçer. Adanın lezzetli mutfak kültürü, taze mevsim balıkları ve çeşit çeşit zeytinyağlı mezelerle şenleniyor. Kıyı boyunca uzanan restoranlarda ve eğer adada yaşamaya karar verdiyseniz evinizin muhteşem manzaralı balkonunda yakamoz eşliğinde balık keyfi yapabilir içkinizi yudumlayabilirsiniz.
• Sizi bilmiyoruz ama bizim için damla sakızlı dondurmadan tutun da renkli renkli ve meyveli dondurmalar, adada yaşamak için en önemli sebepler arasında! Her gün bıkmadan usanmadan dondurma yiyebilirsiniz Büyükada’da. Daha ne olsun!
• Yaz aylarında plajlarında sakin ve temiz denizin ve sıcacık kumların çıkarabilirsiniz. Gazetenizi, kitabınızı okuyabilir ya da en yakın arkadaşınızla plajda küçük bir tavla turnuvası yapabilirsiniz.
• Yemyeşil ormanları ve doğası piknik yapmaya oldukça elverişli. Hemen sepetinizi alıp yeşil alana kiliminizi yayabilir ya da hamağınızı kurarak temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz. Belediyenin belirlediği piknik alanları aileniz ve sevdiklerinizle geçireceğiniz zamanlar için ideal.