
Kefalonya Gezi Planı: Üç Günde Adada Nereye Gidilir?
Deniz fısıldadıkça kulak veriyorsun; her dalga yeni bir hikaye anlatıyor.”
Temmuz sıcağında güneş tam tepede ama Kefalonya’da zaman ağır ağır akıyor. Ege’nin değil, İyonya’nın o biraz daha serin ama derin mavi sularında... Adanın her köşesi başka bir kartpostal gibi. Bu sabah bir kafede kahvemi içerken gerçekten kendimi bir kartpostala yapışmış gibi hissettim. Hani bazen bir yer fazlasıyla güzel olur da gerçek değilmiş gibi gelir ya, tam öyle. Kefalonya’ya gitmeden önce çok araştırmadım açıkçası. “Üç gün yeter mi?” diye düşünüyordum ama şimdi diyorum ki, üç gün kalırsan bir parçasını adada bırakıp dönüyorsun. En güzel koylara tekneyle ulaşılır demişlerdi, doğruymuş. Fiscardo’dan kiraladığımız küçük bir botla koy koy dolaştık. Denizin rengi bazen cam gibi şeffaf, bazen cam gibi mavi, bazen de apaydınlık bir turkuaz... Üstelik kalabalık da yok, bazı koylarda sadece biz vardık. Myrtos Plajı’ndan gün batımını izlemekse başka bir olay. Güneş batarken gökyüzü mora dönüyor, deniz de her rengi çekip içine alıyor. Öyle bir sessizlik oluyor ki, sanki dünya yavaşça nefes alıyor. Yemekler? Abartmıyorum, sadece deniz mahsulleri değil, domatesli salataları bile daha bir lezzetli burada. Belki de adanın havasından, belki de kimsede acele olmamasından.
1. Gün: Argostoli & Petani
- Sabah: Türkiye’den sabah erken uçuşla Kefalonya’ya vardım. Havalimanı minicik, valiz bile hızlı geliyor. Otobüse atlayıp Argostoli merkeze geçtim, 2–3 euro gibi bir şey. Daha adımımı atar atmaz bir kafe gördüm. Gözüm direk kahve menüsüne gitti: Espresso mu, frappe mi? Tabii ki frappe. Güneş yüzüme vuruyordu, uykusuzlukla savaşacak bir şey lazımdı. Buzlu, hafif acı, tam yerinde.
- Öğleden sonra: Timur’un bir yazısında görmüştüm, Petani Plajı’na gitmeye karar verdim. Yol boyunca zeytin ağaçları, keçiler, taş evler... Dağa tırmanır gibi bir yol ama sonunda karşına çıkan manzara: of. Deniz koyu mavi, neredeyse kahve gibi, yoğun. Gözlüğü çıkarıp bakınca bile dibini göremiyorsun. Plaj çakıllı, biraz dikkat istiyor ama suya girince her şey unutuluyor. İnsanın aklı başından gidiyor, öyle güzel bir renk.
- Akşam: Geri döndüm, üstümü başımı değiştirdim, hafif güneş yanığıyla Tzogias Taverna’ya geçtim. Masaya oturur oturmaz ekmek, zeytin, su… Sonra ızgara ahtapot söyledim, içi yumuşacık, dışı hafif çıtır. Mezeler zaten ayrı güzel. Patlıcan ezmesi, fava, biraz da yerel beyaz şarap söyledim. Günün yorgunluğu bir anda yemeğe karıştı, huzur gibi bir şey.
Petani Plajı
2. Gün: Myrtos ve Assos
- Sabah: Myrtos Plajı’na gittim. Üst katmandan manzarasını izleyince, “şu selfie bile yeter” dedim ama benzer bir fotoğraf çekemediğim için pişman oldum. Myrtos, her yaz “Dünyanın en güzel plajları” listesinde haklı sebeplerle.
- Öğle: Alexandros Taverna’da sahil kenarında deniz kenarında öğle yemeği; domates fritters + salata.
- İkindi: Assos Köyü’ne geçtim. Venedik kalıntılarına tırmanıp kırmızı çatılı evlerin üstünde gün batımını izledim. Orta yerde kartpostal sayfalarını geziyormuşum gibi hissettim.
- Akşam: Fiscardo’da yürüyüş yaptıktan sonra bir barda kokteyl. Fiscardo limanı tam Instagramlık; €4’lük bir bira bile orada çok şık görünüyordu.
Assos Köyü
3. Gün: Mağaralar & Argostoli Gezisi
- Sabah: Melissani Mağarası’na gittim; içindeki göl adeta bir mücevherdi. Güneşin mağaraya düşen ışığı tamamen büyüleyici.
- Öğleden sonra: Argostoli’de De Bosset Köprüsü’nü (en uzun taş köprü) gezdim. Önce çapraz yürüdüm, sonra yengeç sandım ama yengeç değildiler. Yakında Lassi bölgesine geçip makris yialos plajında deniz keyfi yaptım, çocuklu aileler için ideal (sığ ve kumluk).
- Akşam: Spontane bir deniz kenarı taverna akşamı. “Bir gün Kefalonya’da kayboldum” başlığıyla fotoğraf atarım acaba?
Kefalonya'nın En Güzel 3 Plaj
- Myrtos: Burası adanın en meşhur plajı, haksız da değil. Kar beyazı kumlar o kadar parlak ki, göz kamaştırıyor. Su ise öyle berrak ve turkuaz ki, bakmaya doyamıyorsunuz. Efsane fotoğrafların arkasındaki gerçek güzellik tam da burası.
- Petani: Batı kıyısının saklı cenneti diyebiliriz. Myrtos kadar kalabalık değil, daha sakin ve biraz daha huzurlu bir havası var. Zeytin ağaçlarının çevrelediği yamaçlardan bakınca, suyun rengi ve sessizlik insanı büyülüyor.
- Makris Yialos: Burası daha çok aileler için ideal. Kumlu ve sığ denizi sayesinde çocuklar güvenle oynayabiliyor. Lassi bölgesinde olduğu için civarda kafeler, restoranlar var; rahatça dinlenip, serinleyebileceğiniz bir mola noktası.
Myrtos
Kefalonya'da Yeme-İçme & Eğlence
Kahvaltı: Argostoli’nin merkezinde, sokak arasında küçük lokal kafeler var. Orada sabah kahvesi içmek ve taze yapılmış bir şeyler atıştırmak insanı güne hazırlıyor. Çok gösterişli değil ama sıcacık, samimi bir ortam.
Öğle Yemeği: Myrtos Plajı’nın hemen yakınındaki Alexandros Taverna, öyle kalabalık olmayan, rahat bir yer. Yemekleri evde yapılmış gibi, çok lezzetli ve bol porsiyon. Denizden çıkınca enerjinizi burası toparlıyor.
Akşam: Gün sonunda Tzogias Taverna’da oturup, deniz ürünlerinden bir şeyler yemek güzel oluyor. Ortam sakin ve tanıdık yüzlerle dolu, kendi halindeyken de çok keyifli. Fiscardo’daki barlarda ise uygun fiyata bira içip, limanın o sessiz ama canlı havasını hissetmek mümkün. Akşam yürüyüşü ve liman sohbetleri de ayrı bir güzellik.
Eğlence: Fiscardo limanı, gece biraz hareketleniyor ama yine de çok gürültülü değil. İnsanlar yavaş yavaş toplanıyor, hafif müzikler eşliğinde sohbetler dönüyor. Bence gün batımını izlemek için en güzel yer burası; gökyüzünün renkleri denize vururken insanın içi huzurla doluyor.
Kefalonya'da 3 Otel Önerisi (Temmuz Fiyatları)
- Eliamos Villas Hotel & Spa: Argostoli yakın, özel havuzlu villa, fiyatlar temmuzda gecelik €250–350
- Alancia Suites: Sami’de; sahile 150 m, gecelik ~£99 (=€110)
- Petani Bay Hotel (Adults Only): Petani Plajı yanında, gecelik ~€275–300
Türkiye’den Kefalonya Adasına Ulaşım
Türkiye’den Kefalonya’ya direkt uçuş olmadığı için biraz aktarma yapmak gerekiyor. En kolay yol genellikle Atina’ya gidip oradan Kefalonya’ya geçmek. Bir başka seçenek de Selanik’ten feribota binmek. Ayrıca Zakynthos ya da Patras limanlarından da feribotla adaya ulaşmak mümkün. Yaz aylarında Yunanistan’ın farklı limanlarından Kefalonya’ya düzenli feribot seferleri oluyor, bu yüzden yolculuğu önceden planlamakta fayda var. Kefalonya’da küçük bir havalimanı var; özellikle Avrupa’dan yazın charter uçuşları geliyor. Ulaşımı ayarlarken bu detayları göz önünde bulundurmak iyi olur.
Konaklama önerileri için Kefalonya Adası Otelleri sayfamıza göz atabilirsiniz.