Güzel ülkemin güzel şehri #Mardin
Dostlar eğer Mardin’e gitmediyseniz kendinizi eksik hissedin!
#yapikrediadiosilegeziyos #adiosrotalari ile Mardin gezisi başlasın o zaman 🎒🤗
İzim Bozada - 11 Aralık 2018
Medeniyetler ve kültürler beşiği, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en gözde
kentlerinden biri olan Mardin, gerçekten de tarih
sayfalarından fırlamış bir şehir. Adeta şiir gibi bir kent. Şehrin tamamında
otantik ve bambaşka bir atmosfer hâkim.
Pek çok farklı kültürün bir arada yaşadığı, günümüzde de kardeşçe yaşamaya
devam ettiği şehirlerimizden biri Mardin. Dar
sokaklarında gezerken, evlerin mimarisini incelerken sizi o farklı havasının
içine alıveriyor. Kendinizi bambaşka bir evrende gibi hissediyorsunuz. Hele de
mimari ve kültürel açıdan farklı pek çok özelliği taşıyan camiler, türbeler,
kiliseler ve manastırlar sizi büyülüyor.
Dağın tepesinde kurulmuş bir şehir olan Mardin, Mezopotamya olarak bilinen
toprakların, Yukarı Mezopotamya’nın en eski kentlerinden biri. Yıllarca,
yüzyıllarca pek çok köklü medeniyete ev sahipliği yapmış. Pek çok önemli
ticaret yolunun da kavşak noktasında bulunmuş. İpek Yolu güzergâhında yer
alıyormuş.
Mardin’de ilk yerleşimin MÖ 4500 yıllarında başladığı tahmin ediliyor. O
zamandan bugüne Aramiler, Süryaniler, Sümerler, Akadlar, Baviller, Asurlar,
Persler, Araplar, Bizanslar ve Selçuklular gibi farklı imparatorlukların ve
devletlerin hâkimiyetinde kalmış. Son olarak da Osmanlı Devleti’nin
hâkimiyetine giren Mardin toprakları, cumhuriyet ile birlikte günümüze kadar
ulaşmış.
Fotoğraf: Kasimiye Medresesi
Bu kadar farklı kültürü barındırmış Mardin’de gezerken neredeyse her kültürün
izlerini bugün bile görebiliyorsunuz. Gerek konuşmada, gerek yemeklerde gerekse
de sokaklarda ya da mimari de mutlaka karşınıza çıkıveriyor.
Mardin’e ulaşım oldukça kolay. İster karayolu isterseniz de havayolu ile
oldukça rahat ulaşabilirsiniz. Konaklamak için de pek çok farlı seçeneğiniz var
Mardin’de. Son yıllarda artan turizm potansiyeli ile konaklama tesislerinin
sayısı ve kalitesi de artmış. İsterseniz şehir merkezinde bir şehir otelinde,
isterseniz de civar ilçelerde güzel bir Mardin butik otelinde
konaklayabilirsiniz. Mardin otelleri yılın her dönemi hizmet veriyorlar.
İhtiyacınız olan her türlü imkâna da sahipler. Mardin otellerinin fiyatları ise
oldukça uygun. Sezona göre değişiklik göstermiyor. Kaldığınız otelin kalitesi
ve hizmetine göre değişse de genel olarak her zevke ve bütçeye uygun bir
otel mutlaka var.
Mardin sokaklarında gezerken ilginizi ilk çekecek şeylerden biri de Mardin
evleri ve mimari özellikleri. Özellikle Süryani ve Ermeni mimarisinin izlerini
taşıyan evler, kesme taş işçiliği ile yapılmış. Evlerin bu güzel görüntüsü
İslam eserlerinin, camilerin ve kiliselerin büyüleyici görüntüleri ile
birleşince adeta bambaşka bir manzara çıkıyor ortaya. Bu yüzden de Mardin’e
açık hava müzesi deniyor zaten.
Fotoğraf: Mardin Müzesi
Mardin’e geldiğinizde şehre hâkim bir tepede bulunan Mardin Kalesi’ni de
ziyaret etmelisiniz. Evliya Çelebi’nin eserinde de geçen Kale, şehrin güzel bir
manzarasını sunuyor sizlere. Mardin Müzesi’ni ve Kırklar Kilisesi’ni ziyaret
edebilirsiniz.
Mardin turuna biraz mola verip en ünlü ilçesi Midyat’a da uğramalısınız. Burası
bambaşka bir dünya zaten. En az bir gününüzü Midyat’ı gezmeye ve buradan
hediyelikler almaya ayırabilirsiniz.
Midyat da Mardin gibi müze görünümlü bir ilçe. Her yeri tarih ve kültür
kokuyor. Dar sokakları, taş evleri, el sanatları, yemekleri ve samimi halkı ile
sizi etkileyecek. Kentin görüntüsünü yükselen Süryani kiliseleri oluşturuyor.
Oldukça ilgi çekici yapılar. En azından bir tanesinin içini de gezmelisiniz.
Deyrulumur Manastırı ise ilçede mutlaka görmeniz gereken bir diğer yer.
Midyat’ta bir de ilçedeki çarşıyı gezmelisiniz. Gümüş işçiliği ile ünlü olan
ilçede hem yapılırken sanatkârları izleyebilir hem de bu nadide gümüşleri satın
alabilirsiniz. Midyat’ın kendine has acur ve kavun gibi ürünleri de meşhur.
Tadına bakmalı hatta satın almalısınız. Antepfıstığı da bölgeye gidildiğinde
unutulmaması gereken ürünlerden. Badem şekeri, leblebi ve ceviz sucuğu da satın
alabilirsiniz.
Fotoğraf: Ulu Camii
Mardin’de bulunan çok sayıda cami, kilise, manastır, han ve hamam var. Buraları
da ziyaret edebilirsiniz. İpek Yolu üzerinde bulunduğu için tarihi
kervansaraylara da rastlıyorsunuz. Mutlaka gezin. Sıtra Daviyya olarak anılan
ve Peygamberimizin ayak izinin bulunduğu söylenen yere de gidebilirsiniz.
Kasımpaşa Medresesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Mardin Oğuz Köyü sınırlarında bulunan dara Antik Kenti’ni ziyaret edebilirsiniz.
Burada bulunan kiliseleri, sarnıçları, yer altındaki zindanı mutlaka
görmelisiniz. Dara Antik Kenti’nin civarında 6-7 adet mağara eve de
rastlıyorsunuz. Değişik görsel yapıları ile ilginizi çekebilirler.
Mardin’de, her yıl haziran ayında Kiraz Festivali düzenleniyor. Eğer tarih
olarak denk gelirseniz festivale katılmak da farklı bir deneyim olabilir.
Mardin gibi güneydoğu’nun en gözde kentlerinden birine yapacağınız ziyaret,
biraz da tarih ve kültür meraklısı iseniz, size unutulmaz bir tatil sunacaktır.
Önümüzdeki günler Mardin ziyareti için uygun tarihler olabilir. Fotoğraf
makinenizi ya da kameranızı almayı ihmal etmeyin. Bavulunuzda da büyük bir
boşluk bırakın, çünkü gördüğünüz her şeyi almak isteyebilirsiniz. İyi gezmeler
herkese...
Mardin
otelleri için tıklayınız: http://www.kucukoteller.com.tr/mardin-otelleri.html
Demiştik ya! Mardin’i baharda ve sonbaharda gezmek gerekir. Badem ağaçlarının
çiçeklendiği bahar aylarında giderseniz şehrin çevresinde yapacağınız geziler
görsel bir şölene dönüşüyor ve bu şahane şehre bir kat daha güzellik katıyor...Mardin’e gidince eski şehirde elinizde fotoğraf makinesi sokak aralarında
kaybolun.. Çocukla gençle yaşlısıyla sohbet edin.. dükkan dükkan gezin.. hiç
korkunuz olmasın, müthiş deneyim olacak...Her yerde yapamayacağınız şeyler yapın. Yolda hızla gelen katırlardan
korkmayın, birde çocukların rehberlik hizmetlerini boş geçmeyelim!
Süryani köyleri var, gidin. Geçmişlerini öğrenin. Kiliselerini, camileri,
medreseleri gezin. Kasimiye medresesinin kubbesine çıkın, harika Mezapotamya
fotoları çekin. Mor Gabriel Manastırına mutlaka gidin, kuryakos acar’a slm
söyleyin sizi gezdirsin. Nusaybin beyaz su ya mutlaka gidin, dere kenarında
yemek yiyin. Hasankeyfi Midyat’i gezmeyi unutmayın ..
Fotoğraf: Dara Antik kenti
Tanıştığımız konuştuğumuz herkes çok tatlıydı. Midyat'ta bir sokakta
hapşurduk, çok yaşa ile başlayan ve zor ayrıldığımız bir sohbete daldık. Yine
Midyat'ta gecenin bir saati kızkıza küçük çocuklarımızla sokak dürümcüsünden
ciğer bile yedik. Esnaf inanılmaz nazik. Taksi şoförleri bile öyle. Taksinin
radyosunda Deniz Tekin ve Ceylan Ertem dinlemek sürpriz oldu. Havalimanından
otelimize minibüs kiralayarak gittik. Midyat ve Hasankeyf için yine minibüs
kiraladık. Hasankeyfi gezerken bize rehberlik eden Eyüp Bey'e buradan
teşekkürler.
Peki Mardin’de;
1- Ne, nerede yenir, ne içilir?
2- Nerelere gitmeli?
3- Ne yapmalı?
4- Ne alınır?
Mardin’de ne, nerede yenir, ne içilir?
Mutlaka yöresel yemekleri denemelisiniz. Kaburga
dolması, aluciye soslu kuzu kol, kuzu Tandır, tirozi turşusu, sembusek, içli köfte çeşitleri ve mumbar dolması tadılmalıdır.... Yemek konusunda Mardius Tarihi Konak'ı tek geçerim. Cercis Murat konağı'nda yöresel pek çok
yemeği bulabilirsiniz. Erik yahnisi, çağla ve kuzu eti'nden yapılan yemekleri
oldukça değişik ve lezzetlidir.
Bagdadi en iyi restoranlardan diğeri, kaburga dolmasını tatmanızı tavsiye
ederim. Caddenin sonunda Yusuf Usta’da kebap yiyebilirsiniz, fiyatlar uygun ve
cok lezzetli. Fıstıklı kebabı çok meşhur. Antik Sur Restaurant yemekler süper (Mardin tabağı isteyin)
semmüsek yiyin. Ana caddede Rido kebap’ta zırhta çekilmiş kebap yemin. Şişlere geçirilen satırla kıyılmış etlerden yapılan bir kebap. Yanında da ayran! Kredi kartı geçmiyor. Yeni
şehirde Ebrar lokantasında mumbar. Mardin’in meşhur mırra kahvesi çok acı ama
denemeye değer. Mardin mutfağı ciddi anlamda
özel ve güzel çeşitli bir mutfak. Midyat'ta Bahar Restaurant’da yedik,
mükemmeldi. Mardin’in cevizli sucukları çok bambaşka. Gözünüz, gönlünüz,
damağınız bayram edecek. Mardin'e özgü bir yemek olan etli ekmek yemek isterseniz, Cumhuriyet caddesinde yer alan tüm lokantalar bunu yapıyor. Tamamen el yapımı, et ve çeşitli baharatlar ile harmanlanan malzeme fırına veriliyor ve sonrasında afiyetle yeniyor. Porsiyonlar lahmacun büyüklüğünde ve 1 tanesi rahatça doyuruyor adamı. Ve o kadar lezzetli ki..Hormonsuz etin lezzeti başka, ve yanında çanakta verilen yayık ayran. Mardin sıcağında kendine getiriyor insanı. Şahreman Lokantası: Mahalli yemekler servis eden bir esnaf lokantası. Mardin Tabak adlı yemeklerini isterseniz sembusek, irok, etli ekmek, ekşili dolma, Mardin türlü ve kaburga dolma ile işkembe dolmasını bir arada deneme fırsatınız olur…Cihan Lokantası: Midyat'a giderseniz yemek yemek için en iyi adres Cihan Lokantası. Mardin tandır, kuzu gerdan, kuzu kaburga ve perde pilavı inanılmaz lezzetli. Sonunda da irmik helvasını mutlaka deneyin. Artuklu Kahve: Burada Mardin'e özgü Dibek kahvesinden tadabilirsiniz. Yada satın alıp eve götürebilirsiniz. Burası aynı zamanda bir kuruyemişçi. Mardin'in nefis cevizli sucuklarından ve hayalet denilen mavi badem şekerlerinden de buradan alabilirsiniz. Bu şekerlerin tarçın ve zencefilli olanları da mevcut.
Mardin’de nerelere gitmeli, nereleri görmeli?
Cumhuriyet caddesi eski Mardin’in merkezi ve çarşı caddesi olarak geçiyor
aynı zamanda, kesinlikle görülmeli. Cadde uzerinde bircok sey bulabilirsiniz. Gündüzü mezarlık, gecesi gerdanlık Mardin de
fotoğraftaki Deyrulzafran manastırı (Süryanilerin çok güzel manastırıdır), Kırklar kilisesi, Ulu Camii, Olgunlaşma Enstitüsü,
Mardin Müzesi, Sabancı Müzesi, Dara Antik Kenti, Kasımiye ve Zinciriye Medreseleri.
Özellikle gece Deyrülzefran’dan Mardin
ovasının görüntüsü hafızalarınızdan uzun yıllar gitmeyecektir.