
2025 Kurban Bayramı Tatil Fırsatları
Kurban Bayramı tatil fırsatları, sevdiklerimizle vakit geçirebilmek ve kendimize biraz nefes alma alanı açabilmek için güzel bir vesile. Her yıl olduğu gibi bu bayramda da kimimiz aile ziyaretlerine hazırlanırken, kimimiz de bayram tatilini bir kaçamakla taçlandırma hayali kuruyor. Hele ki bu yıl tatilin yazın başına denk gelmesiyle birlikte, kısa ama anlamlı bir mola vermek isteyenler için deniz kıyısında bir sahil kasabası, serin yaylalar, ya da doğanın içinde sessiz bir köşe kulağa daha da cazip geliyor. Bodrum’dan Fethiye’ye, Kaş’tan Kapadokya’ya kadar Türkiye’nin dört bir yanında keşfedilecek pek çok güzel yer bizi bekliyor. Kalabalıktan uzak, dingin birkaç gün geçirmek isteyenlerden hareketli tatil rotaları arayanlara kadar herkes için bir alternatif var. Belki bu kez bayramı biraz daha farklı hatırlarsınız, biraz daha kendiniz gibi.
Kurban Bayramı Otelleri
- Cumbalı Konak Hotel, Alaçatı
- Panjur Hotel, Söğütköy
- Nirvana Apart, Kaş
- Kanara Hotel, Assos
- Ipek Garden Residence, Bodrum
- Göcek Arion Hotel, Fethiye
- Wineport Lodge Hotel, Ağva
- Uğurlu Dükkan Rooms, Bozcaada
- Masal Tatil Evi, Marmaris Selimiye
- Portakal Suites, Datça
Cumbalı Konak Hotel
Kurban Bayramı tatili yaklaşırken, kalabalıklardan uzak, kendinizi özel hissedeceğiniz bir yer mi arıyorsunuz? O zaman Alaçatı’nın kalbinde, zamanı yavaşlatan, her detayı sevgiyle düşünülmüş bir yerde durup soluklanmaya ne dersiniz? Cumbalı Konak, sadece bir otel değil, Alaçatı’nın taş sokaklarında saklı kalmış, ruhu olan bir ev gibi. Bayram telaşından sıyrılıp birkaç günlüğüne kendinize dönmek, sevdiklerinizle birlikte dingin bir atmosferde zaman geçirmek istiyorsanız, bu taş konak tam da aradığınız yer olabilir. Cumbalı Konak, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşmış 13 odalı bir otel. Her odası kendine özgü bir hikaye anlatıyor, kimi odada şömine başında sessiz bir akşam, kimisinde jakuzili bir konfor sizi bekliyor. Güne Cumbalı Konak’ın o meşhur Ege kahvaltısıyla başlamak, bayram sabahını gerçekten bayram gibi hissettirecek cinsten. Taptaze peynirler, zeytinler, el yapımı reçeller ve fırından yeni çıkmış ekmeklerle donatılmış sofrada, aceleye hiç gerek yok. Bu sofralar, sadece karın doyurmuyor, bir parça mutluluk, bir parça huzur bırakıyor insana. Alaçatı’nın yaşanmışlığını duvarlarına işlemiş adeta. Zamanla yarışmıyor, zamana arkadaşlık ediyor.
Panjur Hotel
Kurban Bayramı tatili, sadece birkaç günlüğüne olsa da ruhumuzu dinlendirmek, dinginliğe dokunmak için çok değerli. Aklınızda kalabalıklardan uzak, dingin, doğaya yakın bir kaçamak varsa Söğütköy zamanın yavaş aktığı bir yer. Panjur Hotel de bu köyde sizi içtenlikle karşılayan çok özel bir yer. Burada güne denize karşı, kuş cıvıltıları ve hafif meltem eşliğinde uyanıyorsunuz. Gözünüzü açar açmaz masmavi bir manzara sizi karşılıyor. Gün ilerledikçe güneş yavaşça denize doğru eğiliyor, gökyüzü pastel tonlara bürünüyor. Akşamüstü geldiğindeyse kelimelerin susup, keyfin sessizliğe dönüştüğü o eşsiz an başlıyor. Panjur Hotel, ruhu olan bir yer. Minimalist ama sıcak. Şık ama gösterişsiz. Samimi ama özel. Öyle bir dengesi var ki, insan kendini yabancı değil de bir arkadaşının yazlık evinde gibi hissediyor. İster çocuğunuzla, ister evcil dostunuzla gelin, burada her yaştan misafire kucak açılıyor. Panocco Restaurant'ta kurulan sofralar da hem göze hem damağa oldukça hitap ediyor. Her tabakta Ege’nin tuzu, denizin kokusu ve doğallığın zarafeti var. Mezeler saf zeytinyağında özenle hazırlanıyor. Taze balıklar, ahtapotlar, deniz ürünlerinin en lezzetlileri, ince bir sunumla masanıza geliyor. Tüm bu şölenin eşlikçisi ise, arka planda dalgaların usul sesi oluyor. Tatilinizde biraz da keşif olsun derseniz, bir tekne turuna mutlaka vakit ayırın. Üç Taşlar, Serçe Koyu, Bozburun, Taşlıca ve Bozukkale rotası, doğanın en özel köşelerden bazıları.
Nirvana Apart
Kurban Bayramı tatili, biraz nefes almak, şehir gürültüsünden uzaklaşıp sadece kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırmak için güzel bir fırsat. Tatil deyince akla çoğu zaman kalabalıklar, telaş ve koşturmaca gelse de, bu bayramda farklı bir yol seçmek isteyenler için diğer önerimiz, Kaş’ın huzur dolu köşelerinden biri olan Nirvana Apart. Burada bambaşka bir deneyim yaşamanız mümkün. Kaş’ın merkezine sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan bu apart, sanki yüksek bir seyir terasında konumlanmış gibi. Balkonunuza çıktığınızda, tüm Kaş, marina, Limanağzı ve Meis Adası, adeta ayaklarınızın altında uzanıyor. Zaman biraz yavaşlıyor, insan nefes almayı hatırlıyor. Nirvana Apart, ev rahatlığında döşenmiş, tertemiz ve özenle hazırlanmış daireleriyle sizi karşılıyor. Geniş alanı, tam donanımlı mutfağı ve konforlu yaşam alanıyla, kendinizi bir otelden çok, Akdeniz’deki kendi yazlığınızdaymış gibi hissetmeniz işten bile değil. Üstelik çevresinde yürüyerek ulaşabileceğiniz restoranlar ve kafeler de mevcut. Dilerseniz Kaş’ın zengin mutfağından tatlar deneyebilir, günbatımını bir kahve eşliğinde izleyebilirsiniz. Dilerseniz yüzebilir ya da masmavi denizde bir tekne turuna çıkarak Boğazcık, Limanağzı ya da Meis Adası’na doğru süzülebilirsiniz.
Kanara Hotel
Kanara Hotel, kurban bayramı için şehirden uzaklaşıp doğayla baş başa kalabileceğiniz, yeşillikler içinde huzurlu bir yer. Sazlı Köyü’nün hemen altında, zeytin ve meyve ağaçlarının ortasında kurulu bu otel, sabahları kuş sesleriyle uyanmanın ne demek olduğunu yeniden hatırlatıyor. Uyandığınız anda odanızdan çıkıp bahçeden geçerek birkaç adımda serin ve tertemiz Ege denizine ulaşabiliyorsunuz. Kanara’da güne, bahçeden toplanmış mis kokulu domateslerin, çıtır salatalıkların, köy yumurtalarının ve taş fırında pişmiş sıcacık ekmeklerin olduğu enfes bir kahvaltıyla başlıyorsunuz. Reçeller, zeytinler, zeytinyağı, hepsi ya kendi bahçelerinden ya da civar köylerden geliyor. Bu sofralarda yediğiniz her lokma, doğallığın ne demek olduğunu yeniden hatırlatıyor. Dilerseniz akşam yemeğinizi de otelde alabilirsiniz. Özellikle taş fırında yapılan pideleri ve özenle hazırlanan zeytinyağlı mezeleri, konukların favorisi. Menüler her akşam farklı ama her daim lezzetli ve doyurucu. Tüm bu yemekler, sadece lezzet değil aynı zamanda emek, doğa ve samimiyet taşıyor. Çocuğunuz ile gelecekseniz de çok uygun olduğunu söylemeden geçmeyelim. Otelin çocuklar için oyun alanları, hayvanlarla iç içe vakit geçirebilecekleri alanları ve çocuk havuzu gibi imkanları bulunuyor. Odalar farklı ihtiyaçlara göre tasarlanmış, ferah ve konforlu. Kanara’da gün batımı başka bir güzel. Ayın ve güneşin denizin üzerine doğduğu, geceleri ise samanyolu manzarasıyla büyülendiğiniz anlar, fotoğraflara değil kalbinize kazınıyor. Bu özel atmosfer, “Ne iyi ettik de geldik” dedirten nadir yerlerden biri olmasını sağlıyor. Assos çevresini keşfetmek isteyenler için de birçok seçenek var. Aristo’nun felsefe dersleri verdiği Assos Antik Kenti, Truva’nın mistik atmosferi, Gelibolu Milli Parkı gibi kültürel ve tarihi duraklar yakın mesafede.
Ipek Garden Residence
Kurban Bayramı tatili yaklaşırken insan biraz nefes alabileceği, gerçekten dinlenebileceği bir yer arıyor. Kalabalık oteller, gürültülü havuz başları ya da sıra beklenen açık büfeler yerine doğanın içinde, denize yakın, sessiz sakin bir köşe hayal edenler için Bodrum’un Yalıçiftlik bölgesindeki İpek Garden Palace Residence güzel bir alternatif. Ege’nin o sakin, dingin maviliği gözünüzün önünde çam ağaçlarıyla çevrili, rüzgâr hafif hafif esiyor. Yakın çevrede keşfedilecek tenha plajlar, deniz kenarına serpiştirilmiş küçük restoranlar ve geleneksel köy yaşamının devam ettiği yerler var. Yani bir tatilden beklediğiniz o ‘gerçek huzur’ burada fazlasıyla mevcut. Konaklama birimleri modern ama abartısız, sade, ferah ve kullanışlı. 1+1 ya da 2+1 dairelerin her biri ev konforunu yaşatacak şekilde tasarlanmış. Dilerseniz kendi yemeğinizi yapabiliyor, isterseniz bahçeye çıkıp Ege esintisinde kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz. Çocuklarla gelen aileler için de oldukça rahat bir ortam, geniş alan, sessiz çevre ve güvenli bir atmosferi var. Daha önce burada kalanlar özellikle temizlikten, huzurlu ortamdan ve çalışanların ilgisinden övgüyle bahsediyor. “Kendimi gerçekten dinlenmiş hissettim”, “Çocuklarım hiç sıkılmadı”, “Yemekler ve ortam şahane” gibi yorumlar sıkça karşınıza çıkıyor. Bu kadar olumlu geri bildirim almak, bir yerin ne kadar özenli işletildiğini gösteriyor aslında. Bodrum’un merkezine yakın ama gürültüsünden uzak, doğanın içinde ama her şeye ulaşabileceğiniz kadar da elverişli bir noktada.
Göcek Arion Hotel
Kurban Bayramı yaklaşırken, kalabalıktan uzak, doğayla iç içe, sade ama içten bir diğer önerimiz de Göcek Arion Hotel. Sabah kuş sesleriyle uyanmak, kulağa romantik bir klişe gibi geliyor olabilir ama burada yaşanıyor. Gerçekten de uyandığınızda bir an için “Ben hala bir şehirde miyim?” diye düşünüyorsunuz. Otelin içinden geçtiğiniz yemyeşil bahçesi, limon ve zeytin ağaçları arasında yürüyüş yapabileceğiniz sakin alanlarıyla içinizi rahatlatıyor. Arion, Göcek’in merkezine yalnızca 10 dakikalık bir yürüyüş mesafesinde ama tüm o telaşlı dünyadan çok uzakta hissettiriyor. Kahvaltı da el yapımı börekler, haşhaşlı çörekler, zeytinler, reçeller, bahçeden toplanmış sebzelerin hepsi büyük bir özenle hazırlanıyor. Kahvaltıdan sonra bir hamak ya da minderde uzanıp çayınızı içiyorsunuz. Marina’dan hareket eden teknelerle kalabalıklardan uzak, yalnızca bilenlerin gittiği koylara ulaşabiliyorsunuz. Bu koylar hakkında otelden bilgi alabilirsiniz. Sabah yürüyüşlerinde önerdikleri rotaları takip ettiğinizde, her adımda biraz daha iyi hissediyorsunuz kendinizi. Akşamları ise sahile inip gün batımını izleyebilirsiniz. Günün sonunda ne yesem diye düşünmeye gerek yok. Göcek’in yeme-içme seçenekleri oldukça zengin. Arion’dan yürüme mesafesindeki restoranlarda ister geleneksel mezelerin tadını çıkarın, ister dünya mutfağından lezzetler deneyin. Dilerseniz geceyi canlı müzikle sonlandırın, dilerseniz sadece sessizce oturup yıldızları izleyin.
Wineport Lodge Hotel
Wineport Lodge, Kurban Bayramı’nda Ağva’da nehir kenarında sakince nefes alabileceğiniz, gerçekten özel hissettiren bir yer. Göksu Nehri’nin hemen kıyısında yer alan bu otel, doğanın ortasında, sessiz bir atmosferi var. Baharın tüm ferahlığını içine çekebileceğiniz, yazınsa serin sulara bakarak kitap okuyabileceğiniz o az sayıda yerden biri. Her detayında özen hissediliyor. Nehir boyunca uzanan ahşap iskelede yürürken ya da havuz başında güneşi izlerken içiniz huzurla doluyor. Wineport Lodge’da toplam 12 oda var, hepsi de ayrı ayrı düşünülmüş. Standart odalar sade ama konforlu, üst segment odalarda ise şömine, jakuzi, hatta Queen odalarda küçük bir hamam ve sauna bile mevcut. Bu odaların dekorasyonunda kullanılan taş detaylar ve loş ışıklar sizi hemen içine çekiyor. Kahvaltı da ise Ağva ve Şile yöresinden alınan tereyağı, bal, peynirler ve otelin kendi elleriyle hazırladığı reçellerle donatılmış bir masa sizi bekliyor. Yemekler konusunda da beklentiniz yüksekse hayal kırıklığı yaşamayacağınızı söyleyebiliriz. Akşam yemeğinde servis edilen etler, deniz ürünleri ve sunumlar öyle gelişi güzel değil. Gerçekten lezzete önem veriliyor. Bu da yorumlarda fazlasıyla karşılık bulmuş zaten. Ağva’nın kendisi de otel kadar keyifli. Gündüzleri nehirde kano veya küçük tekneyle kısa bir tur atabilir, Göksu’nun kenarında yürüyüşe çıkabilir, biraz daha macera isterseniz Hacıllı Şelaleleri veya 11 Göller Vadisi’nde doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Kilimli Koyu’nda Karadeniz’e bakan nefes kesici bir manzara var. Akşamlarıysa ister otele ait şarap evinde gitar eşliğinde müzik dinleyin, ister Ağva’nın küçük kafelerinde oturup sakinliği hissedin.
Uğurlu Dükkan Rooms
Uğurlu Dükkan Rooms, Bozcaada’nın tam kalbinde, ferahlık ve samimiyet duygusunu aynı anda yaşatan bir yer. Kurban Bayramı'nda kaçıp biraz nefes almak, şehirden ve kalabalıktan uzaklaşıp içe dönebilmek istiyorsanız, bu küçük ama özenle tasarlanmış yeri tercih edebilirsiniz. Her oda sanki bir düşün sonucu olarak ortaya çıkmış, ev sahiplerinin hayal gücüyle adanın rüzgârı birleşmiş. İçeri girdiğinizde sadece bir oda değil, içinden çıkmak istemeyeceğiniz bir atmosferle karşılaşıyorsunuz. Bazı odalarda jakuzili keyif köşeleri var, bazılarıysa bahçesinde minik bir havuzla sizi karşılıyor. Havuz suyunun her gün değiştirilmesi ve sıcaklığının ayarlanabilir olmasıysa gerçekten konforu bir üst seviyeye taşıyor. Konumu adanın merkezinde olduğu için her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Evcil hayvanlar da burada hoş karşılanıyor, yani patili dostlarınızla birlikte konaklayabilirsiniz. Çocuklu aileler içinse güvenli, sade ve bir o kadar da eğlenceli bir ortam sunulmuş. Yani herkesin kendine ait bir köşesi var burada.Kahvaltılar, otele birkaç adım uzaklıktaki Uğurlu Dükkan Cafe’de servis ediliyor. Reçelleri mevsiminde toplanmış meyvelerden, peynir ve bal ise adanın yerel üreticilerinden geliyor. Tatların samimiyeti masaya oturur oturmaz hissediliyor. Bozcaada’da yemek için Maya Bozcaada ve Yalova Restaurant’u deneyimleyebilirsiniz. Hasan Tefik ise biraz daha sofistike bir akşam yemeği için birebir. Tatlı sevenlerdenseniz, adanın meşhur Bombastik tatlısını mutlaka denemelisiniz. Uğurlu Dükkan’ın Kasaba Aral’daki tatlı dükkanında bulabilirsiniz. Kurban Bayramı gibi bir mola zamanında, böyle bir deneyimi kendinize hediye etmek hiç de fena fikir değil.
Masal Tatil Evi
Selimiye’nin tepelerinde, kalabalıktan uzak, çam kokularının eşlik ettiği bir yoldan geçerek ulaşıyorsunuz Masal Tatil Evi’ne. Daha ilk anda o ismin neden “masal” olduğunu anlıyorsunuz çünkü gerçekten de bir masalın içine adım atmış gibi oluyorsunuz. Önünüzde uzanan Akdeniz manzarası, etrafınızı saran sessizlik ve doğayla iç içe, sıcak bir atmosferi var. Otelin altı odası var ama her biri başka bir karakterde. Ahşap detaylar, yumuşak renkler, denizi karşılayan balkonlar ve doğanın içinden sızan ışıkla şekillenmiş odalar. Manzaraya bakan her köşe ister bahçedeki kahvaltı masası, ister odanızın camı gün doğumunu da, batımını da, dolunayın gecedeki yansımasını da tüm güzelliğiyle size gösteriyor. Eskiden Selimiye köyünün seyir noktası olan bu yer, bugün hala aynı hayranlıkla baktırıyor kendine.Sabah kahvaltısında gelen her şey gerçek anlamda “ev yapımı.” Hazır hiçbir şey yok, reçelleri kendi elleriyle hazırlıyorlar, börekler sıcacık, peynirler yöreden geliyor. İsterseniz öğle ve akşam yemeklerinde de aynı özen devam ediyor. Doğaya zarar vermeden, malzemeye ve emeğe saygı duyarak yapılan her tabak, burada yemeği sadece bir ihtiyaç değil, bir keyfe dönüştürüyor. Otelin bahçesinde bir yüzme havuzu var. Sessizliğin ortasında suya girmek, çocuk havuzunda minik misafirlerin keyifle oynadığını izlemek, bütün bunlar tatilin gerçekten dinlendirici olmasını sağlıyor. Havuz başında kitabınızı alıp uzanmak, günün geri kalanını sadece gökyüzünü seyrederek geçirmek o kadar mümkün ve o kadar iyi geliyor ki, insanın başka bir şey yapası gelmiyor.
Portakal Suites
Datça’nın kendine has bir büyüsü var. Güneşin ışığı burada farklı parlıyor, yeşille mavinin uyumu sanki özel bir tablo gibi karşınıza çıkıyor. Kalabalıklardan uzak, rüzgârla dans eden ağaçların gölgesinde yürürken, Datça’nın insana iyi gelen o sessizliğini tüm hücrelerinizde hissediyorsunuz. Portakal Suites, bu huzurun tam ortasında, portakal çiçeklerinin kokusunu taşıyan samimi bir yer. Merkeze sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde olan bu küçük ve sıcak işletme, aslında Datça’yı bir yaşam biçimi olarak benimseyen bir ailenin hayaliyle doğmuş. Bahçedeki asırlık portakal ağaçları dedelerinden kalma, bu ağaçların arasında kurulmuş 1+1 ve 2+1 olmak üzere toplam 12 modern daireyle hizmet veriyorlar. Dairelerin hepsi ferah, doğal ışıkla dolu ve sade şıklıkta döşenmiş. Evinizin rahatlığında ama tatilin hafifliğinde. Sabah gözlerinizi açtığınızda ilk duyduğunuz şey kuş sesleri oluyor, camdan baktığınızda ise yemyeşil ağaçlar size günaydın diyor. Dilerseniz odanızın verandasında kahvenizi yudumlayabilir, dilerseniz sadece 200 metre ötedeki sahile yürüyüp denizin serinliğine kendinizi bırakabilirsiniz. Bahçedeki havuz ise portakal çiçekleriyle çevrili, günün her saatinde bir köşeye çekilip dinlenmek için ideal. Portakal Suites ayrıca hayvan dostu bir yer. Patili arkadaşınızı da yanınıza alabilir, çocuklarla birlikte rahatça konaklayabilirsiniz. Aile tatili için de çift olarak kafa dinlemek için de oldukça uygun. Datça’nın gastronomisi de kendine has. Balığa badem, köfteye üzüm koyan bir mutfağı var burada. Eski Datça sokaklarında keçi sütünden yapılan o meşhur dondurmayı yemeden dönmeyin. Yeme içme konusunda önerimizse, eski Datça’da Maya ya da Hasan Tefik gibi lokal lezzet duraklarına uğrayın. Akşamları Karaköy Marina’daki kokteyl barlarda günün yorgunluğunu atın. Gündüzleri Kumluk’ta deniz kenarında balık yiyin, Knidos’ta gün batımını izleyin.
Ama ufak bir not: Bu kadar güzel bir yerde yer bulmak zor olabilir. Özellikle bayram gibi özel dönemlerde erken rezervasyon hayat kurtarır.
Kurban Bayramı’nda huzurlu bir tatil planlıyorsanız, sizin için seçtiğimiz en güzel Kurban Bayramı Otelleri listemize de mutlaka göz atın.