Sultanahmet Gezi Rehberi: Tarihin Kalbine Yolculuk
İstanbul’un en büyüleyici semtlerinden biri olan Sultanahmet, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir cazibe merkezi. İstanbul’un tarihi yarımadasında, Marmara Denizi ve Haliç arasında yer alan Sultanahmet, adeta bir açık hava müzesi gibi. Sultanahmet, tarih kokan sokakları ve muhteşem mimarisi ile sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Ayasofya’nın büyüleyici kubbesi, Sultanahmet Cami’nin zarif minareleri ve Topkapı Sarayı’nın görkemli yapıları, bölgenin zengin tarihini gözler önüne seriyor. Ayasofya, Bizans döneminde kilise olarak inşa edilip daha sonra camiye dönüştürülmüş ve günümüzde hem cami hem de müze olarak hizmet veriyor. Mimari harikası ve iç mekan süslemeleri ile ziyaretçileri kendine hayran bırakan bu yapı, dünya tarihinin en önemli eserlerinden biri. Osmanlı ve Bizans imparatorluklarının izlerini taşıyan bu bölge, tarihi yapıları, müzeleri, camileri ve çarşıları ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Sultanahmet' de Gezilecek Yerler
Topkapı Sarayı
Her taşı, her duvarı, her köşesi tarih kokan Topkapı Sarayı, İstanbul'un tarihi yarımadasında, Marmara Denizi'nin kıyısında, Osmanlı İmparatorluğu'nun görkemli miraslarından biri. Topkapı Sarayı, ihtişamını görkemli mimarisiyle sergiliyor. Sarayın iç avluları, bahçeleri, revakları ve yapıları, Osmanlı mimarisinin en görkemli örneklerinden. Her köşede bir hikaye saklı; her duvarda bir inci yatıyor. Harem dairesi, Hünkâr Dairesi, Bağdat Köşkü ve Silah Koleksiyonu gibi bölümler, sarayın derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen hazineler.
Ayasofya Cami
- İstanbul’un tarihi siluetini süsleyen, muazzam kubbesi ve görkemli mimarisiyle gökyüzüne yükselen Ayasofya Cami, şehrin ve dünyanın en ikonik yapılarından biri. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda inşa edilmiş İlk olarak kilise olarak hizmet veren yapı, Bizans döneminde binlerce kişinin dualarını yükselttiği kutsal bir mekandı. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye dönüştürülen Ayasofya, İslam sanatının ve Osmanlı mimarisinin sembolik eserlerindendi. Daha sonra cumhuriyet döneminde müze olarak kullanılan Ayasofya, 2020 yılında tekrar cami olarak ibadete açılmış. Ayasofya'yı ziyaret edenler, İstanbul'un tarihine ve kültürel dokusuna derinlemesine bir yolculuk yapıyor.
Sultanahmet Cami
- İstanbul'un muhteşem siluetinde yükselen Sultanahmet Cami, şehrin en simgesel yapılarından biri. Yerli halk arasında "Mavi Camii" olarak da bilinen bu anıtsal yapı, Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamını yansıtan bir miras. Sultanahmet Cami, 17. yüzyılda Osmanlı Sultanı I. Ahmed tarafından inşa ettirilmiş.. Mimarı Sedefkar Mehmed Ağa'nın eseri olan bu muazzam yapı, İstanbul'un tarihini ve kültürel dokusunu yansıtan önemli bir sembol. Caminin dikkat çeken özelliklerinden biri, altı minaresi ve mavi İznik çinileriyle süslenmiş iç mekanı.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi
- İstanbul’un tarihi yarımadasında, tarih ve sanat dolu bir serüvene çıkmak isteyenler için adeta bir hazine Türk ve İslam Eserleri Müzesi. Müzenin koleksiyonu, İslam sanatının zenginliklerini ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kültürel mirasını yansıtan muazzam bir çeşitliliğe sahip. El yazmaları, minyatürler, hat sanatı örnekleri, cam işçiliği eserler ve halılar gibi binlerce eseri içerisine barındırıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun muhteşem kültürel mirasını keşfetmek ve İslam sanatının eşsiz eserlerine tanıklık etmek için bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri
- İstanbul Arkeoloji Müzeleri, şehrin tarihi yarımadasında bulunur ve üç farklı müzeden oluşur: Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk. Bu müzeler, antik dönemden Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan geniş bir zaman dilimindeki eserlere ev sahipliği yapıyor. Müzelerin koleksiyonu, binlerce yıllık geçmişten günümüze uzanan çeşitli eserleri kapsıyor. Arkeoloji Müzesi'nde Antik Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait heykeller, lahitler ve mozaikler bulunuyor. Eski Şark Eserleri Müzesi, İslam sanatının zenginliklerini yansıtan el yazmaları, hat levhaları ve seramiklerle dolu. Çinili Köşk ise Osmanlı dönemine ait çini ve seramik eserleriyle dikkat çekiyor.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
İstanbul'un tarihi yarımadasında, Bizans döneminden kalma muazzam bir mirası keşfetmek isteyenler için Büyük Saray Mozaikleri Müzesi adeta bir hazine. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, 1950'lerde yapılan kazılar sonucunda keşfedilmiş. Müze, Bizans İmparatorluğu'nun eski saraylarından biri olan Büyük Saray'ın kalıntıları da bulunuyor. Bu mozaikler, 5. ve 6. yüzyıllara tarihlenen ve Bizans sanatının en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen eserler. Birçok önemli mozaik eserini görme fırsatı sunuyor. Bunlar arasında, "Dört Mevsim" ve "Peygamberler" mozaikleri en dikkat çekenlerinden.
Yerebatan Sarnıcı
İstanbul'un tarihi dokusunda kaybolan bir dünyayı keşfetmek isteyenler için Yerebatan Sarnıcı adeta bir zaman tüneli. Bu muazzam yapı, şehrin altında gizlenmiş bir hazine ve ziyaretçilerine binlerce yıllık bir geçmişin kapılarını aralıyor. Sarnıcın en dikkat çekici özelliği, 336 granit sütununun oluşturduğu ormanı andıran görüntüsü.. Bu sütunlar, sarnıcın tavanını destekliyor ve mistik bir atmosfer yaratıyor. Sarnıcın içinde dolaşırken, suyun yansımasıyla oluşan ışık oyunları ve sessizlik, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Tarih ve arkeoloji tutkunları için Yerebatan Sarnıcı, mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Mısır Çarşısı
Mısır Çarşısı, 17. yüzyılda Osmanlı dönemi veziri Ömer Ağa tarafından yapılmış. Mısır Çarşısı'nın en çarpıcı özelliği, muhteşem mimarisi ve renkli atmosferi. Çarşının tavanları yüksek kubbe şeklinde ve içerisindeki dükkanlar birbirine bitişik. Renkli seramiklerle süslenmiş sütunlar ve geniş pencereler, çarşının aydınlık ve ferah bir atmosfere sahip olmasını sağlıyor. Mısır Çarşısı çevresinde birçok kafe, lokanta ve tatlıcı bulunuyor. Çarşıyı gezerken bir mola vererek çay veya kahve içebilir, geleneksel Türk tatlılarının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, çevrede bulunan restoranlarda Osmanlı mutfağının lezzetlerini deneyebilirsiniz.
Sultanahmet' de Yeme-İçme Önerileri
1- Balıkçı Sabahattin ve Magnaura Cafe&Restaurant. Mutlaka değerlendirin. Ayrıca @matbahrestaurant ‘ın da bizde özel bir yeri vardır. Michelin ödülü de aldılar geçtiğimiz aylarda.
2- Süleymaniye’de Kuru Fasülye için Erzincanlı Ali Baba’ya uğramalı.
3-
Sirkeci’de Hocapaşa’da tarihi lokantalar çarşısında Çağ Kebabı ( bir kaç porsiyon mideye indirile ) Açık hava bölümü var · Rezervasyon kabul etmiyor.
4- Dönerci Şahin Usta’da döner yenile - Kapalı Çarşı
5- Sultanahmet’te kahvaltı için Saade Kahvaltı
6- Kahve için mis gibi kokan Kuru Kahveci Mehmet Efendi’ye gidile. Diğer alternatif ise sokağın devamında yer alan ve odun ateşinde pişirilen Kuru Kahveci Nuri Toplar.
7- Sultanahmet Çiğdem Pastanesi, özellikle kurabiyeleri nefis. Tatlı bir şeyler yemek için yol üstünde bir mola verilebilir.
8- Kuveloğlu Han’da Tarihi Pide Fırını, Kavurmalı ve Kaşarlı pidesi çok lezzetli…
9- Deraliye Osmanlı Saray Mutfağı birçok kişinin uğrak yeri. Orta Asya, Anadolu, Balkan ve İran mutfağını kapsayan geniş bir menüsü var. Bu restoranın kiraz yaprağı sarması ve kestaneli lahana yemeği oldukça ünlü.
Sultanahmet' e Nasıl Gidilir?
Sultanahmet, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunuyor. İstanbul’a geldikten sonra şehir içi ulaşım olanakları ile Sultanahmet’e ve Sultanahmet otellerine ulaşabilirsiniz.
İstanbul’a ülkemizdeki pek çok şehirden ulaşım imkânı var. Özellikle büyükşehirlerden demiryolu, karayolu, denizyolu ve havayolu ile İstanbul’a ulaşabilirsiniz.
Eğer kendi aracınızla gelmek isterseniz Bursa’dan deniz otobüsleri ile yaklaşık bir buçuk saatte İstanbul’a ulaşabilirsiniz. Karayolunu kullanmak isteyenler içinse bazı yol bilgileri şöyle:
• Ankara - İstanbul arası yaklaşık 450 kilometre ve 5 saat 40 dakika,
• İzmir - İstanbul arası yaklaşık 565 kilometre ve 8 saat 15 dakika,
• Bursa - İstanbul arası yaklaşık 240 kilometre ve 4 saat,
• Eskişehir – İstanbul arası yaklaşık 325 kilometre ve 3 saat 40 dakika sürüyor.
Sultanahmet' de Nerede Kalmalı: https://www.kucukoteller.com.tr/sultanahmet-otelleri
