Panjur Hotel Cunda Adası'ndan 29 Ekim Teklifi

Şirin sözcüğünü duyduğunuzda artık farklı anlamlar yüklemenizi sağlayacak kadar bambaşka güzellikte bir yer Şirince. Bir kere giden bir daha gitmek istiyor bu köye. Gerçekten isminde söz edildiği gibi şirin ve küçük, kendi halinde bir köy Şirince. Şirince, İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı ve ilçe merkezine yaklaşık olarak 10 dakikalık bir mesafede. Turizm potansiyeli olarak zaten yeterince turistin geldiği bir köyken bir de 2012 yılındaki kıyamet senaryoları ile gündeme geldi ve tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Üstelik son yıllarda sadece yaz aylarında değil, yılın her dönemi çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bir yer Şirince.Ünlü yazar Dido Sotiroyo’nun eserinde ise “Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim Kırkınca (Şirince) cennetin bir parçası olması gerekir” sözleri ile bahsedilir Şirince’den. Köye girerken sizi karşılayan zeytin ve mandalina ağaçlar ve narenciye kokuları arasında siz de Şirince’nin cennetten bir parça olduğunu düşünebilirsiniz. Şirince halkı da turistlere oldukça alışmış. Müşteriden çok öte misafirleri gibi görüyorlar ve oldukça güler yüzlüler. Her köşe başında yöreye özgü motifler, figürler, eşyalar ya da lezzetli ürünler görmeniz mümkün. Ancak Şirince denince akla gelen ilk şeylerden biri, birinden lezzetli ve güzel meyveli Şirince şarapları. Girdiğiniz hemen hemen her dükkânda pek çok çeşidin tadına bakabilirsiniz. Şirince’deki üzüm bağlarında yetişen ürünlerden yapılıyorlar. Hepsi oldukça lezzetli ve güzel. Ancak benim önerim yabanmersini şarabı. Tadına doyamayacaksınız.Şirince’nin hemen girişinde, merkezde ağaçların sardığı güzel bir çay bahçesi var. Mevsimine göre içeride ya da dışarıda mutlaka biraz vakit geçirin o bahçede derim. Hem güzel bir gözleme yersiniz ( her çeşidini bulabilirsiniz) hem de bir yorgunluk kahvesi içersiniz. Ayrıca köyün halkı size mutlaka taze mevsim meyvelerinden de ikram eder. Şirince Butik Otelleri Şirince’de konaklamak için de seçenekleriniz var. Mesela birbirinden şirin ve doğayla baş başa kalabileceğiniz Şirince Butik Otelleri. İsterseniz köyde isterseniz de 5 dakikalık uzaklıkta Selçuk ilçesindeki tesislerde kalabilirsiniz. Şirince’deki otellerin çoğu halkın evlerinin birkaç odasını kiralaması ile otel haline gelmiş durumda. Pansiyon ve şirince butik otelleri de bulabilirsiniz. Otel, ev ya da pansiyon hepsi doğanın kucağında, rengarenk bahçesinin içerisinde ve oldukça eski tarihi olan yapılar. Bu yüzden odaların dekorasyonu ve mimari yapıları oldukça otantik. Dantel süslemeleri, eski dolapları görebilirsiniz. Şirince otelleri'nde konakladığınızda mevsim ne olursa olsun güne taze sebzeler ve yörede yetişen zeytin ve altın sarısı zeytinyağı ile başlıyorsunuz. Dağ kekiği ile de tatlandırılmış olarak. Gün içinde ister otelinizde isterseniz de köydeki lokanta ve çay bahçelerinde yöresel lezzetleri tadabilirsiniz. Zeytinyağlı Ege yemeklerini ve kabak çiçeği dolmasını mutlaka tatmalısınız. Köşe başlarında taze taze ve sıcacık, yeni yaptıkları ev ekmeklerini satan teyzeleri görebilirsiniz. Şirince Gezilip-Görülmesi Gereken Yerler Alışverişin dışında Şirince Köyü’ne geldiğinizde gezip görmeniz gereken yerlerin başında, dar sokaklardan tırmanarak ulaştığınız da bir dönem cami olarak kullanılan, köyün girişindeki Aziz Dimitros Kilisesi Şirince Köyü'ndeki en önemli tarihi yapılar arasında. Ayakta kalan bir diğer tarihi yapı ise Aziz Yahya Kilisesi. Buraları ziyaret edebilirsiniz. Selçuk'tan yaklaşık 15 dakikalık mesafede yer alan Buharlı Tren Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Şirince Köyü'nün Efes Antik Kenti ve Meryemana Kilisesi ile Selçuk Kalesi'ne olan yakınlığı da sizin için güzel bir fırsat. Şirince'ye kadar gitmişken bu tarih kokan yapıları da görmeden gelmeyin deriz. Efes Antik Kenti içerisinde yer alan Hadrian Tapınağı'nı görebilirsiniz. Ünlü Pamucak Plajı'na gidebilir, burada denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Uzun ve tertemiz bir plaj olan Pamucak'ta denizin ve güneşin tadına doyacaksınız. İsterseniz günü birlik tekne turlarına da katılabilirsiniz. Hodri Meydan Kulesi’ni görün. St. John Baptist Kilisesi’ne gidin. En az 300 yaşındaki bu kiliseyi ziyaret etmeyi unutmayın. Kilisenin bahçesi mükemmel bir manzaraya sahip ve kilisede ayrıca şarap tadımı yapabileceğiniz bir bölüm de var. Dilerseniz 2011 yılında inşa edilmiş, 12 m yüksekliğindeki bu kuleyi de ziyaret edebilirsiniz. Nesin Matematik Köyü. Burası matematiği ders olmaktan çıkarıp hayatın içine sokan, hocaların ve öğrencilerin bir arada yaşayıp mekanın yönetiminde beraber söz sahibi olduğu, sessiz sakin, doğa ile iç içe, kar amacı gütmeyen ütopik bir öğrenme alanı. Sunduğu şey: dört öğün nefis yemek ve yatak dışında, matematik eğitimi, doğa, huzur ve çalışma ortamı! Ağaç ve çiçek sulama, çevre düzenlemesi, bulaşık, temizlik, çamaşır, patates soyma, sovan doğrama vb. gibi diğer gündelik işler de imece usulü yapılıyor.Aziz Nesin’nin bir Matematik Enstitüsü kurulmasını vasiyet etmesiyle başlayan macera, Sevan Nişanyan ve Ali Nesin’in Şirince’deki bir zeytinlik alanını 3 ayda adam etmesiyle devam etmiş. İş sonunda tamamen gönüllülük esası üzerinden işleyen, dünyaca ünlü profesörlerin katıldığı akademik bir kamp ortaya çıkmış. Ekim ayında Şirince'de yapılan "Bağbozumu Festivali"ne katılabilirsiniz. Şirince Taş Mektep Müzesi'ni ziyeret edebilirsiniz. Artemis Restoran ve Şarap Evi'nin olduğu restoran, tarihi bir okul binasında hizmet vermekte. Okul binasının bir kısmında da Şirince Taş Mektep Müzesi bulunuyor. Bina 1990’lı yılların başına kadar okul binası olarak kullanılmış. Tiyatro Medresesi, performans sanatları üzerine araştırma yapmak, çalışmak ve dinlenmek için tasarlanmış bir mekandır. Hem amatör hem de profesyonel tiyatrocuların bir araya gelebileceği bu alan, sanatçılar ve seyircilerin buluşup etkileşimde bulunabileceği, gerçek bir karşılaşma noktası olarak düşünülmüştür. Şirince Tarihi Şirince Köyü’nün tarihine gelince, oldukça eskilere dayandığı söyleniyor. Ancak ilk yerleşimin ne zaman başladığına dair tam olarak kanıt yok. Efes Kenti’nin dağılması ile bazı halkların buralara yerleştiği söyleniyor. Bu tarihler de yaklaşık olarak MS 6.yüzyıla dayanıyor. Bugün köyde bulunan kalıntıların ise 11.yüzyıla ait olduğu söyleniyor. Eski halkların ise Rum olduğu biliniyor. 16. Yüzyıldan sonra ise köye, Türkler de yerleşmeye başlamış. Bugün köyde bulunan su kanalları ise Roma Dönemi’nden kalmaymış. Şirince Köyü’nün isim olarak geçmişi ise oldukça ilginç. Rumlar köye Kirkince diyorlarmış. Bazılarına göre ise Kırkınca. Türklerin yerleşmesi ile ismi, köyün doğası ve atmosferinin aksine, Çirkince diye anılmaya başlamış. Cumhuriyet Dönemi’nde ise İzmir Valisi Kazım Bey, buraları dolaşmaya çıktığında bu kadar güzel toprakları adının Çirkince olamayacağını ve Şirince olarak değiştirilmesi gerektiğini söyler. O zamandan sonra da köyün adı Şirince olarak kullanılmaya başlar. Şirince'de Yapılacaklar Listemize Göz atın! Şirince kesinlikle kışın daha şirin bir köye dönüşüyor. Eğer kışın gelirseniz diye aşağıdaki notlarımıza da bakın.1) Sıcak bir köy sahlebi içtikten sonra köyün tüm sokaklarını gezin. Her köşede sizi başka bir hikaye bekliyor.2) Ayşe Hanım'ı yerinde Ege otları ile yapılmış gözleme yiyin3) Kumda kahve ile mürver şurubu için. La Jardin, Artemis ve Üzüm kafe önerilerim.4) Şarap mahzenlerini gezin ve meyve şarabı tadın, severseniz alın. Her türlü meyveden şarap var. Favorilerim yaban mersini ve mürdüm eriği. Biz Giritli şarap evinde denedik. Kıyamet şarabını da tadın.5) Meyve şarabı sevmeseniz yolunuz Kaplankaya şarap evine düşsün.6) Aziz John Baptist Kilisesi'ni ziyaret edip, bahçedeki havuza para atıp dilek dileyin.7) Taş Mektep'te tanzimat'tan Cumhuriyet'e eğitim anılarına dalın.8) Hakiki zeytinyağı sabunu için lavanta köy ürünlerine uğrayın.9) Matematik köyüne uğrayınÖnceleri Şirince Köyü çok daha büyükmüş. Kimileri neredeyse 2000’e yakın hane olduğunu söylüyor. Bugün ise bu rivayetlerin aksine sadece 200 civarı ev var Şirince’de.Şirince’yi daha önce görmediyseniz yaz mevsimini beklemenize gerek yok. Sonbahar ve kış aylarında da Şirince gezmek ve keyifli vakit geçirmek için oldukça uygun bir yer. Dolayısıyla en yakın hafta sonu planınızı Şirince gezisi için yapın derim ben. Üstelik konaklamalı bir gezi düşünürseniz civardaki Efes ve Meryemana gibi tarihi yerleri görme fırsatını da yakalayabilirsiniz. Ege Bölgesi’nin ılıman iklimi hâkim olduğu için, soğuk kış diye bir şey yok Şirince’de. Yani mevsim şartları gezmeye engel değil. bavulunuza birkaç parça eşya, huzur için kitabınız, fotoğraf makineniz ve yanınızda sevgilinizle Şirince sizi bekliyor. Şirince'de Nerede Yenir Küçük ve şirin bir kasaba olmasına rağmen içinde kocaman bir tarih barındıran Şirince, yemekleri ve değişik tatları içeren mutfağı ile de kocaman. Şirince'nin mutfağında Ege ve Akdeniz mutfaklarından izler bulmak mümkün. Genel olarak saltalar, sebze yemekleri ve zeytinyağlılar ön planda. Bu güzel Ege kasabası Şirince'de karşınıza ilk çıkan tabii ki de gözlemeci teyzeler olacak. Birbirinden lezzetli otlu, peynirli, patatesli, kıymalı ve daha birçok çeşidiyle gözlemelerin o müthiş kokusunu duyunca tatmadan geçemeyeceksiniz. Yemek için oturduğunuz bir restoran veya kafede ise sizi öncelikle köy ekmeği ve yöreye özgü otlarla tatlandırılan zeytinyağı tabağı karşılayacak. Bunların dışında çöp şiş, Efe kebabı, doğal otlarla tatlandırılmış mezeler, Şirince'de yetişen üzüm, keşkek, çökertme kebabı ve keçiboynuzu pekmezi denemenizi önerdiğimiz lezzetler arasında. Yöredeki kadınların lezzetli kabak çiçeği dolmalarını, ot kavurmasını ise mutlaka deneyin deriz. Kumda Kahve için. Sıcak kumda yavaş yavaş pişen, bu köy ile özdeşleşmiş Türk kahvesinin tadına bakmayı unutmayın. Köyde yürürken girişinde “kumda kahve” tabelaları olan mekanlar karşınıza çıkacak, bir molanızı onlardan birinde kumda kahve içerek değerlendirin. Güzel yemek için Nişanyan Houses Hotel, Dimitros Restaurant veya Şirince Artemis Restaurant‘ı deneyebilirsiniz. Ayrıca Üzüm Kafe/Restaurant da bahçesi, mimarisi, yemekleri ve şaraplarıyla saatlerce vakit geçirmek isteyeceğiniz bir mekan.Mürver Şurubunu Hala Denemeniz Mi Yoksa? Biz de ilk defa burada duyduk mürver şurubunu. Dere kenarında yetişen bir çiçek olan mürverin özünden leziz ve ferah bir içecek üretiliyor. Soğuk algınlığına bire bir olma gibi bir özelliği de var. Bazı yerlerde Türk kahvesinin yanında, bazı yerlerde yemeğin üstüne ikram ediliyor ama kilisenin hemen girişindeki manzaralı cafede içmek en keyiflisi. Bizim Ev Hanımeli Şirince – Selçuk arasındaki yol üzerinde olan bu ev yemekleri restoranı. Ekmeklere kadar her şey günlük, ev yapımı. Güleryüzlü çalışanları da çabası. Bahçesi de keyifli. Müştiyan Kahvecisi, Şirince’de al-götür kahve bulabileceğiniz bir yer. Kumda kahve içmek için de güzel bir yer. Diğer kahve çeşitlerini de bulabilirsiniz. Şirince’yi turistik olarak ön plana çıkaran şeylerden biri de şarapları. Şirince aslında bir Rum Köyü olduğundan zengin bir şarap kültürü varmış,ama daha çok meyve şaraplarıyla tanınmaya başlanmış. Elma, çilek, muz, şeftali, kavun… Çoğu aslında gerçek meyve şarabı değil, aroma katılmış şaraplar olduğu söyleniyor. Şirince'de Alışveriş Ege'nin bu güzel ve küçük kasabası Şirince'de dönüş yolunda valizinize ekleyeceğiniz birçok şey var. Bunların başında ise ünü artık dünyaya yayılan, özel üretim yabanmersini, şeftali, karadut gibi birçok çeşidi bulunan Şirince şarapları var. Şirince merkezde kurulan, yöre halkının ürünlerini sergilediği pazardan ise değişik aromalı sabunlardan, özellikle de zeytinyağı ve defne sabunundan satın alabilirsiniz. Eve döndüğünüzde size Şirince'yi hatırlatacak bir başa şey ise yörenin önemli özelliklerinin resmedildiği magnetler ve kupalar. Yörenin kadınlarının el emeği olan ekşi mayalı köy ekmeklerinden de almadan dönmeyin. Köy üretimi zeytinyağından da alabilirsiniz. Ayrıca köyün kadınları el emeği göz nuru dantellerini, sehpa örtülerini, yazmalarını, eldivenler gibi el işlerini hem evlerinde hem de köy meydanındaki "Hediyelik Eşyalar Çarşısı'nda" satıyorlar. Buradan temin edebilirsiniz. Demetrius of Ephesus adlı dükkânın sahibi Sedat Kantaroğlu, Helenistik tarzda takılar üretmektedir. Troy filminin ekibi, araştırma yapmak üzere Türkiye'ye geldiklerinde, onun Selçuk Müzesi'nde açtığı sergiyi gezmiş ve tasarımlarını beğenmiştir. Bunun üzerine, filmde kullanılmak üzere özel takılar tasarlaması için kendisine teklif götürmüşlerdir.