Aranıyor...
Sonuç bulunamadı.
Tüm duyularıma dokunan o güzel mevsim yaz geldi çattı bile. Masmavi sularda kaybolmayı, tarihin peşinde koşmayı, dinlenirken aynı zamanda eğlenmeyi planladığımız o günleri özledik. Küçük, şirin, kompakt ama büyüleyici ve de İstanbul'a yakın bir tatil yeri arıyorsan Cunda kesinlikle önereceğim tatil beldeleri arasında ilk sırada gelir.
Gelelim nerede kalalım sorusuna. 180 yıllık tarihi bir binada, bir dönem bazı odaları semtin fırını olarak işletilen, anıların ışık tuttuğu her köşesine bayılacağın çok tatlı bir dönüşüm hikayesine sahip @siyahlalecunda Cunda'daki tavsiyem.
Siyah Lale, yeniden restore edilerek kapılarını açmış. Konseptine otelin tarihi dokusunu bozmadan modern bir dokunuş yapılmış.
1940'lı yılların başında yoksulluğun kol gezdiği, her şeyin karneyle satıldığı dönem... Bugün gittiğinde kaldığın odanın fırın olarak kullanıldığını bir düşünsene! Halkın sofrasına ekmek götürdüğü, 10 çocuklu bir ailenin evi olan bina şimdi restore edilerek Cunda'nın tam kalbinde yeni konuklarına anlatacağı, aktaracağı hikayeleri düşlüyor. Zamanında bu kalabalık ailenin geçim maksatlı odaları kiraya verdiği bilgisini de eklersem aslında teknik olarak Cunda'nın ilk pansiyonu olma özelliğini de taşıyor @siyahlalecunda
10 odası ile, şirin mi şirin tarihi bu yapıda favorim 110 Numaralı oda oldu. Geniş tavan yüksekliği, seni şımartıp keyfine keyif katacağın lüks küveti, odanın balkonundan elini uzatsan denize dokunacağın hissi ve Taksiyarhis Kilisesi manzarası ile kesinlikle benden tam puan aldı. Odaların genişliği 12-30 m2 arası değişiyor. Cunda'da serinlemek istersen denize mesafe sadece 300 metre.
Oda+kahvaltı hizmeti veren tesiste serpme kahvaltı mevcut. Egeye özgü ev yapımı reçeller, otlu börekler, el yapımı kekler, zengin ve geniş bir kahvaltı menüsü her sabah sana eşlik edecek.
Zemin kat engelli bireylerin konaklaması için uygun.
Unutmadan belirteyim; Çocuk politikası +12 yaş.
Balıkesir Koca Seyit Havalimanı ise 45 km mesafede.
Günümüzde artık Türk nufusun hakim olduğu Cunda'da Taş Kahve'de şöyle denize karşı bir köpüklü kahve içerken planlar bir bir yapılmalı bana kalırsa. Burası "yavaş" olacağın, anı planlamaktan başka bir şey düşünmeyeceğin, masmavi sularında gezineceğin, esnafına selam vereceğin, tarihi ve geçmişiyle hayranlık duyacağın, cumbalı evleri için hayal kuracağın, sokaklarını defalarca gezsen sıkılmayacağın bir kasaba.
Burada çeşit çeşit balıkların, taze kalamar ya da ahtapotun, lezzetli Ege mezelerinin, zeytinyağının en hakikisinin tadına bakmaya, en önemlisi her şeyin keyfini sürmeye gitmeli. Ha bir de bunaltıcı yaz günlerinde Cunda'nın meşhur poyrazında serinlemek ❤️ ben.
Cunda'ya gelmişken Çeşni Kafe'ye uğrayabilir, Uno Pizza'nın lezzetli pizzaları tadabilir, Ayna Restoran'ın lezzetlerine kapılabilir, eğlenceli geceler için Cundeli, Cilveli veya Moshos Taverna’dan mutlaka rezervasyon yaptırmalısın.
Cunda'da gezmeden dönme diyeceğim yerler ise; Rahmi M. Koç Müzesi, Taksiyarhis Kilisesi, Tarihi Yel değirmenleri ve Aşıklar Tepesi. E bir de Cunda sokaklarında mutlaka kaybolmalı, Ortunç Koyu'nda yüzmeli, Ayvalık'a da uğramalısın.
Cunda'nın tarihi bütünlüğünde kaybolmak isteyen, 1841 yılı yapımı bu binada huzurlu ve keyifli bir tatil geçirmek, ruhunu dinlendirmeyi tercih eden herkese uygun Siyah Lale Cunda Adası’nda gerçekten çok özel bir adres.
Sokakların denizlere açıldığı, kapıların bahçelere göz kırptığı, çiçeklerin gökyüzüne süzüldüğü Cunda'yı keşfetmek için bu yaz belki de o yazdır, ne dersin?
Taksiyarhis Kilisesi'nin içinde yer alan Rahmi M. Koç Müzesi'nde bebek arabalarından buharlı modellere kadar geniş bir tarihi koleksiyon sergilenmektedir.
Cunda'nın Aşıklar Tepesi'nde 1600'lü yıllarda inşa edilen 3 yel değirmeni bulunur. Günümüzde 2'si Koç grubu tarafından restore edilmiştir.
Tarihi Yel Değirmenlerinden biri olan Sevim ve Necdet Kent Kitaplığının bulunduğu Aşıklar Tepesi nefes kesen manzarasıyla keşfetmeye değerdir.
Aşıklar Tepesinde yer alan Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı, 1300'ü aşkın kitabın eşsiz bir manzara karşısında okunabileceği kültürel bir mirastır.
Cumartesi günleri kurulan Cunda Tarihi Pazar'da el sanatları ürünleri, geleneksel hediyelik eşyalar ve yöresel lezzetler bulunur.
Siyah Lale kadar eski olan Neo-Klasik yapıdaki Taş Kahve otantik atmosferi ve geleneksel kahve çeşitleriyle Cunda'nın en köklü kahvecisidir.