Ege’nin Cennet Köşesi Datça'da Gezilecek Yerler
Ege Denizi’nin en huzurlu ve doğal güzelliklerle dolu köşelerinden biri olan Datça, masmavi suları, yeşilin binbir tonunu barındıran doğası ve tarih kokan dar sokaklarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Türkiye’nin güneybatısında yer alan bu eşsiz yarımada, bir yanda sakinliği ve doğallığı arayan gezginlere huzur sunarken, diğer yanda tarihi zenginlikleri ve kültürel mirasıyla geçmişin izlerini sürmek isteyenleri kendine çekiyor. Datça, kilometrelerce uzanan sahil şeridi, gizli koyları, taş evlerle bezeli köyleri ve mis gibi deniz havasıyla, her adımda Ege’nin en saf ve bozulmamış haliyle karşılaşabileceğiniz bir cennet parçası. Efsanelere konu olan Knidos Antik Kenti'nden, begonvillerle süslü Eski Datça sokaklarına kadar bu yarımada, hem doğayla baş başa kalmak isteyenler için hem de keşfetmeyi seven gezginler için bir hazine. Datça’yı keşfetmeye hazır mısınız? Bu yazıda, Ege’nin bu saklı cennetinin en görülmesi gereken yerlerini birlikte gezeceğiz.
Knidos Antik Kenti
Datça’nın geçmişine ışık tutan yerlerden biri olan Knidos Antik Kenti, Reşadiye Yarımadası’nın güneybatısında konumlanıyor. Antik Dönem’de Batı Anadolu’nun gözde kentlerinden biri olarak bilinen Knidos, MÖ 4. yüzyılda kurulmuş. Helenistik ve Roma kültürlerinin hakim olduğu Knidos Antik Kenti’nde başta Gymnasium, Dor Tapınağı, Odeion, Meclis Binası ve Güneş Saati olmak üzere görülmesi gereken pek çok tarihi yapı bulunuyor. Antik dönemde sanat ve ticaretin merkezi olan bu kent, günümüzde de kalıntılarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Özellikle güneşin batışını izlemek, burada yapabileceğiniz en keyifli aktivitelerden biri.
Eski Datça
Antik Dönem’den günümüze ulaşan ve otantik atmosferi ile ziyaretçilerine keyifli bir gezi deneyimi sunan Eski Datça, merkeze yakın bir konumda yer alıyor. İlk yerleşimlerin MÖ 11. yüzyılda yapıldığı Eski Datça, günümüzde dar sokakları, taş evleri ve rengarenk yapılarıyla birlikte büyüleyici bir manzaraya sahip. Eski Datça, dar taş sokakları, begonvillerle süslü taş evleri ve tarihi atmosferiyle adeta bir zaman yolculuğuna çıkmanızı sağlıyor. Ünlü şair Can Yücel'in de yaşadığı bu semt, Datça'nın ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biri. Burada yürüyüş yaparken, sanat galerilerini ve el işi ürünler satan butik dükkanları keşfetmeyi unutmayın.
Karia Yolu
Karia Yolu, Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotalarından biri olarak dikkat çekiyor. Muğla’nın birçok bölgesini kapsayan yolun, büyük bir kısmı Datça’dan geçiyor. Rotasında pek çok koy, tepe, patika ve antik kent bulunan Karia Yolu, Datça’da gezilecek yerler arasında ilk sıralarda yer alır. Özellikle doğa yürüyüşleri için ideal olan Karia Yolu, yıl boyunca yapılacak olan keşiflere açık…
Can Yücel Evi
Modern Türk şairlerinden olan Can Yücel’in hayatının son dönemlerini geçirdiği ev, günümüzde müze olarak ziyaret edilebiliyor. Can Yücel Evi adıyla ziyaretçilerini ağırlayan destinasyonun bünyesinde ünlü şaire ait pek çok eşya, belge ve fotoğraf görülebiliyor. Datça’da kültürel gezilerin uğrak yerlerinden olan Can Yücel Evi, Reşadiye Mahallesi’nde yer alıyor.
Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi
Datça’ya bağlı Yaka Mahallesinde yer alan Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi, 2006 yılında kurulmuş. 2010 yılında faaliyetlerine başlayan akademi bünyesinde sanatın birçok farklı dalına ilişkin çalışmalar yapılıyor. Akademide geniş arşive sahip kütüphane, amfitiyatro, kafe ve sergi salonu bulunuyor. Datça’nın sanat ve kültür merkezi olarak günümüzde ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Knidos Feneri
Datça’nın merkezine ortalama 35 kilometre uzaklıkta yer alan Knidos Feneri¸ Yazı köyü sınırları içerisinde görülebiliyor. 19. yüzyılda inşa edilen destinasyon, bölge halkı tarafından Deveboynu Feneri adıyla da biliniyor. Ege ve Akdeniz’in benzersiz manzaralarını panoramik bir şekilde ziyaretçilerine sunuyor. Çevresinde doğa yürüyüşü yapılabilecek pek çok uygun alan da mevcut.