Gerçek Bir Tatil Deneyimi: Assos Barbarossa Hotel’de 4 Gün

Geçtiğimiz hafta Kuzey Ege’nin incisi Assos, özellikle de Kadırga Koyu, bana adeta “yavaşla ve hisset” dedi. Denizin karşısında bir şezlonga uzanmışım, elimde buz gibi limonata... O anın atmosferi tam anlamıyla “story’likti”. Bu kez paylaşmak yerine sadece anın tadını çıkardım. Gerçekten orada olmak, ekranda göstermekten çok daha anlamlıydı. Kaldığım yer: Assos Barbarossa Hotel. Burası öyle her şey dahil, sıradan tatil anlayışının dışında bir yer. Lüks segmentte değil belki ama, hikayesi olan, sade ve ruhu olan bir tatil arıyorsanız tam size göre. “Her şey mükemmel” değil belki, ama “her şey yeterli” ve doğal. Benim için gerçek tatilin tanımı da tam olarak bu. Otelin sahibi Tokoğlu Ailesi ise aslen Bursa’da 51 yıldır eczacılık yapan bir aile. Otelcilik onların ikinci işi değil, gönül işi. Dedelerinin bir Çanakkale şehidi olmasıyla başlayan bu bölgeye olan bağları, onları bu özel projeye yönlendirmiş. Otel tematik. Denizcilik, felsefe, mitoloji gibi temalarla döşenmiş odalar arasında gezerken kendinizi bir hikayenin içinde buluyorsunuz. Her odada ayrı bir ruh, ayrı bir atmosfer var. Hatta ben sabahları uyanınca bir an “Hangi binadayım?” diye düşünmeden edemedim. O kadar iç içe geçiyor ki, tatil bir deneyime dönüşüyor.

Assos Barbarossa Hotel'de Küçük Ama Önemli Detaylar

• Kahvaltı: Serpme köy kahvaltısı. Gözünüz doyuyor, mideniz değilse sorun sizde 
• Fiyatlar: 9.500 TL – 25.500 TL arasında. https://www.kucukoteller.com.tr/ üzerinden “KUCUKOTELLER” koduyla %10 indirim var 💸 #işbirliği
• WiFi, havlu, otopark, elektrikli araç şarjı dahil.
• Evcil hayvan kabul edilmiyor 
• Sezon: 1 Mayıs – 31 Ekim arası. Nisan’da hava güzelse erken açıyorlar.

Assos'a Ne Zaman Gidilir?

Assos’a gitmek için en güzel zaman aralığı Mayıs sonu ile Ekim ortası arası. Haziran ayı, ne çok sıcak ne çok kalabalık; deniz ılık, doğa canlı. Temmuz biraz daha yoğun ve hareketli geçiyor. Eğer biraz kalabalık sorun değil diyorsanız, bu dönemde de keyif alırsınız. Ama bana sorarsanız, Eylül bir başka. Sabahları hafif bir serinlik, akşamlarıysa şiir gibi bir hava. Güneş hala sıcak, ama insanın içi dingin. Kalabalıklar azalmış, doğa hala cömert. 

Rezervasyon ve bilgi için: +90 541 721 70 71 (WhatsApp üzerinden hızlıca ulaşabilirsiniz)

Assos Antik Kenti

Gün Gün Assos Planı 

Assos'ta geçirdiğim 4 günü adım adım paylaşmak istiyorum. Burası sadece denize girip çıkılan bir yer değil; her günü ayrı bir ritmi, ayrı bir duygusu olan bir deneyim yaşatıyor.

1. Gün: Athena Tapınağı ve Gün Batımı, tatile biraz erken gelip öğleden sonrayı Athena Tapınağı’na ayırdım. Tepeye çıktıkça rüzgar yüzüme vuruyor, tenimde tuz, zihnimde dinginlik... Yukarıya vardığımda Midilli Adası uzaktan el sallıyor gibi. Güneş, denizin içine yavaşça batarken tek düşündüğüm şey şu oldu: “Evet ya, hayat bazen gerçekten çok güzel.” Yanına su, şapka ve bir de fotoğraf makinesi al derim. Manzara kartpostal gibi.
2. Gün: Otelin İçindeki Denizcilik Replika Müzesi, bugün fazla uzaklara gitmedim. Zaten otelin içinde bile gezilecek bir şey var: Denizcilik Replika Müzesi. İtiraf edeyim, başta “tatil köyü havasında bir şeydir” diye düşündüm ama öyle değilmiş. Gerçekten özenle hazırlanmış, detaylı ve etkileyici. Küçük ama dolu. Ahşap gemi maketleri, eski pusulalar, kaptan köşklerinden parçalar... Bir anda Ege’de değil, sanki tarihi bir gemide yolculuktaymış gibi hissettiriyor.
3. Gün: Kazdağları’nda Jeep Safari ve Mıhlı Şelalesi, bugün biraz macera günüydü. Sabah otelden alındık ve Kazdağları'nın bol virajlı yollarına doğru yollandık. Jeep Safari, beklediğimden hareketliydi. Sürücümüz adrenalini biraz fazla seviyordu ama açıkçası eğlendim. Toz toprak içinde ilerleyip sonunda Mıhlı Şelalesi'ne ulaştık. Ayaklarımı buz gibi suya sokarken bir anda içimden şu cümle geçti:
   “Bu tatilin en iyi kararlarından biri bu gezi oldu.”
4. Gün: Deniz, Şezlong ve Sessizlik, bugün hiçbir yere gitmedim. Telefonu sessize aldım. Sadece denize girdim, güneşlendim ve canım ne isterse onu yaptım.  Otelin iskelesinde sessizce oturup denizin sesini dinledim. Arada kitap okudum, bir ara patates kızartması söyledim (fazla yedim, kabul). İnsan bazen hiçbir şey yapmayarak en çok şeyi hissediyor. Bugün o günlerden biriydi.

Denizcilik Replika Müzesi

Assos'ta Nerede Ne Yenir?

Günün en rahat öğünü... Plajda, denize birkaç adım mesafedeki otel restoranında bir burger söyledim. Dürüst olayım: Michelin yıldızı değil ama deniz kenarında güneşten yarı bayılmışken yediğim o burger gerçekten çok iyiydi. Belki ortamın büyüsü, belki de tatilde her şeyin daha güzel gelmesi ama iştahınızın açık olacağı kesin. Yanında patates + soğuk içecek = mutlu bir öğle arası.  Akşam ise kendimi Barbarossa Restoran’a bıraktım. Menüde günlük taze balık, yanında birkaç klasik meze ve bir kadeh şarap söyledim. Garson “Abi balık çok iyi bugün” dedi. Ve gerçekten iyiydi. Ama beni esas vuran, Midilli Adası’nın gün batımındaki silueti oldu. O manzaranın karşısında yavaş yemek yemek, sohbet etmek, hafif müzik eşliğinde geceye geçmek dışında başka hiçbir şey istemiyorsunuz.

Otel Dışında Nerelerde Yenir?

Yıldız Sarayı Restoran (Behramkale): Antik liman manzarasına karşı oturup Ege otlarıyla hazırlanan mezeleri denemek istersen çok uygun. Özellikle zeytinyağlı enginarı başarılı.
Aqua Restoran (Kadırga Koyu): Sahil boyunca yürürken rastlayacağınız bu sade ama lezzetli mekanda, ızgara kalamar ve ahtapot tava mutlaka denenmeli.
Assos Şarap Evi: Eğer gün batımını şarap eşliğinde bir bağ ortamında geçirmek istersen burası harika. Rehberli tadımlar da oluyor bazen.
 

Assos Barbarossa Hotel Denize Uzaklığı Ne Kadar?

Assos Barbarossa Hotel tam denize sıfır bir yerde. Kum plaj yok ama doğal, sakin bir koya ve iskeleye sahip. Deniz genelde çok sakin ve serin oluyor. Sabah erkenden denize girmek öyle huzurlu ki, adeta meditasyon yapıyormuşsun gibi hissettiriyor. Dalgaların sesiyle uyanmak, deniz kenarında biraz yoga yapmak istersen otelin kendi yoga alanı da var. Çok abartılı değil, ama gerçekten ruhunu dinlendiren bir şey.

Assos Barbarossa Hotel Kimlere Göre?

Çocuklu aileler: Otelde mini aquapark, çocuk havuzu ve çocuk oyun köyü var. Yani “çocuklar sıkıldı” bahanesi burada asla geçerli değil, onlar da tatilin tadını çıkarır.

Çiftler: Sessiz yetişkin havuzu, balayı ve yıldönümü paketleri sayesinde tamamen “sadece biz” moduna geçebilirsiniz. Romantik ve huzurlu bir kaçamak isteyenler için ideal.

Yalnız gezginler ve arkadaş grupları: Konsept odalar, çevrede yürüyüş yolları ve çeşitli etkinlikler var. Yalnız olsan bile kesinlikle sıkılmaz, hatta tam tersine rahatlar ve keyif alırsın.

Engelli misafirler: Otelde düz ayak erişim ve özel olarak tasarlanmış odalar mevcut, herkes için konfor düşünülmüş.

Burada geçirdiğim her gün, şehirden ne kadar uzaklaştığımı değil, kendime ne kadar yaklaştığımı fark ettiriyor. Her şeyin çok olduğu değil, her şeyin yeterli olduğu bir tatil burası. Şezlongda biraz daha uzanacağım şimdi. Siz de yerinizi şimdiden ayırtın derim ya da en azından haritayı açıp Assos nerede, bir bakın.