
Assos Behram Otel’de Zamansız Bir Kaçış
Bazı sabahlar vardır, uyandığınızda bir an nerede olduğunuzu bilemezsiniz. Etraf sessizdir. Taş duvarlardan esen rüzgarın sesi duyulur, uzaklarda bir martı çığlığı… O an içinizden bir ses söyler, şehirden uzaklaştığını ve artık gerçekten başka bir yerde olduğunu anlarsınız. Benim için o özel yerlerden biri Assos Behram Otel. Antik Liman’ın içinde ama gürültünün uzağında, denizle tarihin yan yana durduğu bir köşe. Her odası başka bir hikaye fısıldıyor. Medusa, Athena, Poseidon, Hades… Binlerce yıl öncesinden gelen bu isimler odalara dokunmuş, o eski zamanların ruhu bugün hala burada yaşıyor. Sabah erkenden uyanıp Athena Tapınağı’na yürümek, öğle sıcağında Antik Tiyatro’nun taşlarına oturup Ege’yi izleyerek dalıp gitmek, sonra Zeytinyağı Müzesi’nde eski zamanların izini aramak… Akşam olunca antik limanın ışıkları arasında taze balık ve Ege mezeleriyle günü kapatmak. Burada zaman böyle akıyor. Assos Behram Otel ise sadece kalınacak bir yer değil, insana biraz kendini, biraz doğayı, biraz da binlerce yıllık hikayeleri hatırlatan bir durak.
Assos Behram Otel’i Neden Seçtim?
Burası kalabalıktan uzak, deniz ve tarihin tam ortasında nefes alabileceğin bir yer. Antik limanın kıyısında, taş duvarların arasında, sabah martı sesleriyle uyanıp gün batımını Ege’ye karşı izleyebiliyorsun. +16 konseptiyle sadece yetişkinlere açık olması da ayrı bir rahatlık. Sessizlik, güzel manzara ve biraz tarih arıyorsan, başka bir yer bakmaya gerek yok. Ben tam da bu yüzden burayı seçtim.
Assos Behram Otel'in Konumu ve Doğası
Burası öyle bir yer ki, sabah gözünü denizin mavisine, akşam gökyüzünün turuncusuna açıyorsun. Antik Assos Limanı’nın tam kıyısında, taş duvarların arasında kurulmuş, tarihle iç içe, sakin ve dingin bir otel. Denize sıfır konumuyla sabah iskelesinden suya atlayıp Ege’nin berrak sularında yüzmenin tadı bir başka. Antik limanın kalıntılarının arasında, yüzeyden belli belirsiz seçilen taşların üzerinden yüzmek, insanı zamanda yolculuğa çıkarmış gibi hissettiriyor. Şanslı gününüzdeyseniz, limanın hemen açığında, sardalya sürülerini kovalayan yunusları görebilirsiniz. Hele akşam üstü, elinizde bir içki, iskelenin ucunda o gösteriyi izlemek, tarif edilecek gibi değil. Gece olduğunda ise otelin plajı hafifçe ışıklandırılıyor. Sıcak yaz gecelerinde denize girmek isteyenler için eşsiz bir ortam.
Assos Behram Otel Odaları Nasıl?
Burada her oda başka bir zamanın, başka bir hikayenin izini taşıyor. Toplam 33 oda var ve hepsi Antik Yunan tanrılarından esinlenerek dekore edilmiş. Kuzey Ege’nin bu özel köşesinde, her odanın kendine ait bir ruhu var. “Binlerce yıl öncesinden, beklentilerinizin ötesine” dedikleri de işte tam bu yüzden. Odaların tamamı +16 yaş yetişkin konseptinde. LCD TV, minibar, klima, seramik zemin, rahat bir yatak ve fonksiyonel banyolarla sade ama her detayı özenle düşünülmüş. Ne abartılı bir lüks var, ne de eksik bir şey. Tam kararında, tam olması gerektiği gibi. İş için gelenlerde unutulmamış. Salon Behram tam bir sürpriz. Gün ışığı alan, deniz manzaralı, 35 kişilik salonu var.
Assos Behram Otel’de Yeme-İçme
Burada sofralar da en az odalar kadar özenli ve kendine has. Sabah kahvaltıları yöresel ürünlerle dolu. Dalından yeni toplanmış zeytin, köy peyniri, ev yapımı reçel… Her şey taze ve doğal. Kahvaltıyı otelin terasında, denize karşı yapmak ise apayrı bir keyif. Öğlen ve akşamları ise işin rengi değişiyor. Günlük taze balıklar, bol zeytinyağlı mezeler ve Ege’nin en sevilen tatları masaları süslüyor. Bu mezeler öyle her yerde yediğiniz gibi değil. Her tabağın kendine ait küçük bir hikayesi, her lokmanın başka bir anısı var sanki. A la carte menü sayesinde de klasik listelere bağlı kalmıyorsunuz. O akşam canınız ne istiyorsa, taze ne varsa ona göre seçim yapabiliyorsunuz. Benim favorim fesleğenli levrek sote oldu. Üzerine de hafif limonlu irmik tatlısı. Öyle fazla süslü değil ama lezzeti tam kalbinden vuruyor. Yaz akşamlarında Dionysos Beach Bar’da hafif müzik eşliğinde bir kokteyl içip, denizin sesiyle günün yorgunluğunu atmak da burada yapılması gerekenlerden biri. Bu otelde yemek yemek bir ihtiyaç değil, başlı başına bir keyif.
Assos Behram Otel’de Yapılacaklar
Buraya gelip de sabah Athena Tapınağı’na yürümemek olmaz. Gün henüz serinken, taş sokaklardan yukarı çıkıp Ege’ye ve Midilli’ye karşı o manzarayı izlemek insana bambaşka bir huzur veriyor. Sonrasında Antik Tiyatro’ya uğrayıp taş basamaklara oturmak, yüzünü denize dönüp biraz sessiz kalmak iyi geliyor.
Günün ilerleyen saatlerinde dilerseniz Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ne uğrayabilirsiniz. Taş bir binanın içinde zeytinyağının eski usullerle nasıl çıkarıldığını görmek, o eski sabunhanelerde zeytin kokusunu içine çekmek keyifli bir deneyim.
Doğayı sevenler için Kazdağları jeep safari turları var. Bin Pınarlı İda’nın eteklerinde, toprak yolların içinden geçip Mıhlı Şelalesi’ne gitmek, ayaklarını buz gibi suya sokmak güzel bir kaçamak oluyor. Biraz daha yol yaparım derseniz Babakale’ye kadar gidip Türkiye’nin en batı ucunda, denize sıfır bir köy kahvesinde çay içmek de ayrı bir keyif.
Yürüyüşü sevenler için ise Behramkale’den tapınağa çıkan eski taş yollar, çevredeki patikalar ve köy araları nefis. Denizi de unutmamak lazım tabii. Otelin iskelesinden denize atlayıp, Ege’nin berrak sularında yüzmenin keyfi bir başka.
En güzeli de gün batımında Athena Tapınağı’na tekrar çıkıp, bu manzarayı Ege’ye karşı izlemek. İnsan orada içinden hiçbir şey konuşmak istemiyor.
Assos Behram Otel Kimlere Göre?
- +16 yaş üstü konseptiyle sessizlik ve huzur arayanlar, yalnız seyahate çıkan kadınlar ve çocuksuz çiftler için ideal.
- Balayı çiftleri için
- Evlilik yıldönümü için